SİYASETTE HAVA PUSLU
Kelimeler, yüklendiği anlamı taşımıyor... Puslu hava uzaktan insanları silüet gibi, göstermektedir. Kim, kimdir? KİM KİM İLE KOL KOLADIR? Kim ile DOSTTUR? Kim ile düşmandır? Kimlerin kimlerle yolu birdir? Kimler, Kimlerle ayrı yoldadır? Kimilerinin Gerçek kimliği ancak, yakına, yanınıza gelince anlaşılacaktır...
Yani sözüne değil, icraatına bakınca anlaşılacaktır... O zaman, söylenen kelimelerin, taşıdığı anlam ifade etmiş olacak, ya da olmayacak... İcraat ortaya çıkınca, Kavramlar netleşecek...
Her türlü sürprizlere hazır olun...
Sözün, anlaşmanın ne kadar değeri var?
İstanbul seçimleri öncesi yaşananları hatırlayın... Verilen sözleri... Vaat edilenleri... Şimdi ise yapılanları...
Bir böyle hikayeler var.
Birileri tarafından bir yerlere, makama, mevkiye getirilmiş insanlar, O, makam ve mevki sanki o makam ve mevkiyi alın teri ile gelmiş gibi, o makam ve mevkiyi hak etmiş gibi, havalara girerler. O makam ve mevkiyi kaybettikten sonra, feveran etmektedirler. Aslında kendisinin kantarda kilosunun ne olduğunu en doğru olarak kendi zaten bilmektedir. Onu oraya getirenler de bilen insanlardı. O mevkiye makama getirilirken kantarda ağırlığı çok gözüksün diye, tartılırken kantara ağırlık olsun için maddeler ilave edilmişti. Şimdi makam ve mevki elinden alınınca kantardaki ilave ağırlıklarda alınmış oldu. BÖYLECE KENDİ AĞIRLIĞIN İLE KALMIŞ OLDU. Böylece kantardaki senin de önceden bildiğin, gerçek ederin ortaya çıktı... Neden feveran ediyorsun? Sen zaten buydun! Ağırlığın, o kadardı... Şişirilmiştin, balon patladı... HİKAYE O KADAR, NEYİNİ ANLAMADIN?