Yine bir videodan aldığım konuşmayı yazıya döküyorum. Hakikati bulmamıza yardımcı olur İnşallah. Videonun başında geçen “Şirk”, “Küfür” sözlerine katılmıyorum. Bize düşen tespit edilen hataları göstermektir. Kim hangi sözü ve davranışı ile şirke veya küfre düşmüştür, onu biz bilemeyiz. “Allah’ü âlem” diyerek yazımıza devam edelim.
İmamı Rabbani’nin Mektubat’ından alıntı yapan kişiyi tanımıyorum. Ancak Mektubatta aynı konuyu bende okudum, aynı konu M. Arabî’nin “Füsusul Hikem’inde de vardır. Oralarda yazılanların İslam akaidine ters düştüğünü gördüğüm için Müslüman kardeşlerimi uyarmak maksadıyla yazma gereği duydum. “Bunlar doğrudur veya bir bildikleri vardır, öyle demek istememişlerdir” diye onaylamak ta doğru değildir.
Videoda anlatılanlar: İmamı Rabbani, açın mektubatını bakın, ondan bahsedeceğim. Bu insanın meşhur eseri Mektubat’ı okuduğun zaman onun da aynı inanca sahip olduğunu, Allah’ın bütün eşyaya hulul ettiğini söylediğini göreceksiniz.
Mektubat, 1. Mektup: Açın okuyun, körü-körüne birilerini savunmayın. Bilinçsizce birilerinin arkasından gitmeyin. Çok affedersiniz, boynunuza ip takıp ucunu birilerinin eline vermeyin. İman etmek için bu insanların eline, eteğine yapışmak şart mı? Bunların zırva sözlerini dinlemek, imanın şartlarından mıdır?
Bakınız birinci mektup: “Tarikat edeplerine ait işlerin devamı sırasında Yüce Allah’ın zahir ismi şerifine bir zuhur yeri olma şerefine eriştim. Hem de tam manasıyla. Hem de her şeyden ayrı bir anlam da erdim. O kadar ki Allah’ü Teâlâ’nın tek-tek bütün eşyaya tecelli ettiğini gördüm. Allah’ü Ekber, tek- tek Allah’ın eşyaya tecelli ettiğini gördüm” diyor. Ve devam ediyor: “Özellikle kadınların kisvesinde, hatta ayrı-ayrı her uzuvlarına tecellisini gördüm. Bu kadınlar zümresine o kadar ram oldu ki, anlatamam.”
Yahu kardeşim, vallahi affedersiniz, bu adam birinci mektupta, Allah’ın, kadının bütün azalarına hatta fercine zuhur ettiğinden bahsediyor. Bu kadar edepsizlik, bu kadar ahlaksızlık olur mu? Açın İmamı Rabbani’nin birinci mektubunu okuyun. Allah’ın bütün eşyaya tecellisinden, hululünden bahsediyor. Öyle ki, “Allah’ın bütün eşyaya tecelli ettiğini gördüm” diyor.
Allah’ü Teâlâ’yı görmek isteyen Hz. Musa’ya ne dedi Rabbimiz? (Len Terani) “Asla sen beni göremezsin.” “Bak şu dağa benim tecellime tahammül edebiliyor mu? Allah’ü Teâlâ azıcık dağa tecelli edince, dağ paramparça olamadı mı? O, halde ne demek istiyor bu insanlar? Biz anlıyoruz, bunların ne demek istediğini, bunlar her şeyin Allah olduğunu söylemek istiyorlar. Gayet açık, Allah’ın her şeye hulul ettiğinden bahsediyorlar.
GAVS, SİZİ BIRAKSA BİR SANİYE AYAKTA DURAMAZSINIZ.
Din içerikli şiirler okuyarak meşhur olan Dursun Ali Erzincanlı iftar programında güzel gözlü bir Hocayı konuşturuyor. Menzil cemaatinden olduğu anlaşılan Hoca, “Gavs sizi bıraksa bir saniye ayakta duramazsınız” diyor.
O, Hoca şöyle anlatıyor: “Bir Abimiz var, Albay Mehmet Abi. O, büyüğümüz şöyle bir soru tevcih etmiş. “Kurban demiş, biz Avrupa dayız. Benim de kanaatim o ki, Avrupa da ki talebelerimize daha fazla himmet ediyorsunuz. Bizim istihkakımız her halde buradakilerden fazla himmet ediyorsunuz?” demiş. Şimdi orda hizmet ediyor, yazın da buraya geliyor. Eeee orada ki farkı mukayese imkânı var. Büyüğümüz buyurmuş ki: “Siz küfür içinde olduğunuz için size Sadat’lar daha fazla istihkak gönderiyor, daha fazla himmet ediyor. Daha fazla duaya mazhar oluyorsunuz.”
Sevinmiş Yarbay Abi. “Kurban o zaman sakın bizi bırakmayın” demiş. Sadat da, “Zaten bir saniye bıraksak ayakta duramazsınız” demiş. Sakın bizi bize bırakmayın, evet yani bizi nefsimize bırakmayın, baş başa bırakmayın. “Zaten sizi kendinize bıraksak ayakta duramazsınız” buyurmuşlar. İki oldu, üçüncü sefer yine söyleyeyim: “Zaten sizi bir saniye bıraksak ayakta duramazsınız.”
Şimdi diyorlar ki: “Biz aklımızla, fikrimizle tabi ki mesuliyetimiz var, aklımız var. Tabi bir şeyler yapacağız. Ama şunu bilmiyorlar, ayakta duruyor sok bu bizden değil, Sadat’tandır.
Bu saçmalıklara hiçbir yorum yapmayacağım, sadece küçük bir soru soracağım: “Sizi ayakta tutan bu Sadat’larınız, sizin neyiniz oluyor? Yoksa ikinci Tanrınız mı?
YAYINLANAN YAZILARDAN KÖŞE YAZARLARI SORUMLUDUR...