pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Muhammed ENİS
Köşe Yazarı
Muhammed ENİS
 

KÜMÜLATİF ORANLAR REEL DURUMLAR

KÜMÜLATİF ORANLAR REEL DURUMLAR2017 yılı toplu sözleşme görüşmeleri “imza” ile neticelendi. Yalnız şurası kesin ki imza atan yetkili konfederasyonun imza için lazım olan mürekkep parasını alıp alamadığından kimse emin değil.Süslü laflarla süreç devam ederken memurlar adına umut vaad eden Ali Yalçın sonu hüsranla biten bir anlaşma metninin altına imza atmış oldu.Dah önceki yazımda (http://www.mebpersonel.com/toplu-sozlesme-oncesi-hayati-bir-hatirlatma-makale,1398.html)  ikinci altı aylık zammı vergi dilimine girdiğimiz için alamadığımızı dolayısıyla zam pazarlığının yıllık yapılması gerektiğini ifade etmiştim. Değişen bir olmadı. Yılda iki kere zam verdik diye övünen hükümet kaşıkla verip kepçeyle geri alacak.Yüzde 3+3 ile masaya oturan hükümetin teklifine “Bu teklife kapalıyız” dövizi ile karşılık verip şov yapan Memur-Sen gönüllere taht kurmaya hazırlanırken, 2018 yılı için yüzde 3 buçuk+ 3 buçuk 2019 yılı için ise 4+5’lik teklifin sadece yarım yani buçuk puan üstüne imza atarak hayal kırıklığı yaşattı.Şu hususların altını çizmemiz lazım. Birincisi bu toplu sözleşme 5 milyonu aşkın memur ve memur emeklisine yönelik bir faaliyettir. Yani ülkedeki yaklaşık 20 milyon insanın geçim derdiyle ilgilidir. İkincisi bu toplu sözleşme iki yıllıktır ve 2019 seçimlerine bu anlaşma metni ile gidilecektir. Üçüncüsü memurunu üzen hükümetin referandumda karşılaştığı durum ortadadır.İşçiye 7,5+5 zam veren hükümetin, memur için bu rakamın yarısını teklif etmesi hangi mesajların ürünüdür. Hep söylüyorum ekonomi bürokrasisi maalesef matematik bilmiyor. Ya da şunu fark edemiyorlar: memura verilen zam esnafa, çiftçiye, markete ve pazara yani sokağa doğrudan yansır. Verilmeyen zamlar da aynen seçimlere ve geçimlere yansır.Pazarlıklar sonrası yaşanan olumsuz tabloyu gidermek isteyen Memur-Sen genel başkanı Ali Yalçın bir kümülatif tabiri icad etti ki evlere şenlik. Neymiş, toplu sözleşme döneminde memur maaşlarına yapılacak artış kümülatif bazda ise yüzde 17.54'ü bulmuş. Memur maaşlarına yapılan zam önümüzdeki yıl için kümülatif bazda yüzde 7.6, 2019 yılı için kümülatif yüzde 9.6 olarak gerçekleşecekmiş. Sosyal medya yıkılıyor “kümülatif gel, kümülatif git”. Geçin bunları, ben size kümülatif durumlardan değil, reel durumlardan bahsedeyim.Realite 1: Yılda iki defa zam şeklindeki toplu sözleşme hikâyedir. Zira ikinci altı ayı kapsayan zammı memurların % 80’i alamaz. Çünkü vergi dilimine girer. 3 buçuk zam veren devlet 5 puanlık vergi artışı ile zammı siler süpürür.Realite 2: Altı ayda bir zam ile haber bültenlerine konu olan memurun sanki sürekli zam aldığı algısı oluşur. Bu da enflasyon olarak geri döner. Bakın tam olarak şöyle: Habire zam aldığını zanneden ev sahibi Suzan Teyze, kiracısı öğretmen Ali Bey’den yüzde 20 artış ister. “Vermezsen sen bilirsin” diye de tehdit eder. Çıkmak mı zor, kalmak mı arasında kalan Ali Bey artış yapınca enflasyona katkıda bulunur.Realite 3: Hükümet her yılbaşında vergi oranlarını ve harçları enflasyon oranında arttırır: yani altı ayda bir değil yıllık tek seferde yüzde 10 artar. Memur 3 buçukla geçinmeye çalışırken zam 10 puan birden yapılır.Realite 4: Memura gelince dengeler bilmem ne diye elinde hesap makinesi ile dolaşan ekonomi bürokrasisi çiftçiye, esnafa ve işadamına adeta yağdırır. Vergi borçları silinen esnaf, KDV iadesi, hibe kredi, KOSGEB kredisi ile desteklenir. Eyvallah bi şey dediğimiz yok, fakat vergi iadesi ne demek? Vatandaşa vergi ile sattığı ürünün iadesini esnafa vermek ne kadar makul ve mantıklı? Demem o ki, bu dengeler memur söz konusu olunca mı akla geliyor?Realite 5: Devletin harcamalarında israf boyutuna varacak uygulamalar söz konusudur. Örneğin 10 trilyon harcanarak yapılan hızlı tren köprüsü bir anda güzergâh değiştirilince Buda heykelleri gibi kala kalır. Kim istemiştir bu değişikliği, neden istemiştir? Ya da başlangıçta belirlenen güzergâh yanlışsa bu hesaplamayı yapanda hesap sorulmuş mudur? Yok.  Geçtiğimiz yıl tadilat yapılan öğretmenevi ya da bir okul binası için yıkılması kararı alınır. İsrafı önlemek daha önemli değil midir?Realite 6: Memur-Sen bilmem kaç tane kazanım diye liste yayınlasa da memurları kırmıştır. Bir önceki toplu sözleşme için “Toplu sözleşme tarihinin en iyisi” (http://www.mebpersonel.com/toplu-sozlesme-tarihinin-en-iyisi-makale,1266.html) başlıklı yazı kaleme alan ve bu yüzden hakarete varan yorumlarla karşılaşan birisi olarak söylüyorum, Memur-Sen ve Ali Yalçın yanlış yapmıştır. Yarım puan için imzalamak yerine hakem heyetine gitseydi daha güzel olurdu. Hakem heyeti daha az da verse önemli değildi. Ancak yarım puan için atılan imza başka şeyleri akla getirmiştir.Yani kümülatif falan anlamayız biz, realite budur. 
Ekleme Tarihi: 23 Ağustos 2017 - Çarşamba

KÜMÜLATİF ORANLAR REEL DURUMLAR

KÜMÜLATİF ORANLAR REEL DURUMLAR

2017 yılı toplu sözleşme görüşmeleri “imza” ile neticelendi. Yalnız şurası kesin ki imza atan yetkili konfederasyonun imza için lazım olan mürekkep parasını alıp alamadığından kimse emin değil.

Süslü laflarla süreç devam ederken memurlar adına umut vaad eden Ali Yalçın sonu hüsranla biten bir anlaşma metninin altına imza atmış oldu.

Dah önceki yazımda (http://www.mebpersonel.com/toplu-sozlesme-oncesi-hayati-bir-hatirlatma-makale,1398.html)  ikinci altı aylık zammı vergi dilimine girdiğimiz için alamadığımızı dolayısıyla zam pazarlığının yıllık yapılması gerektiğini ifade etmiştim. Değişen bir olmadı. Yılda iki kere zam verdik diye övünen hükümet kaşıkla verip kepçeyle geri alacak.

Yüzde 3+3 ile masaya oturan hükümetin teklifine “Bu teklife kapalıyız” dövizi ile karşılık verip şov yapan Memur-Sen gönüllere taht kurmaya hazırlanırken, 2018 yılı için yüzde 3 buçuk+ 3 buçuk 2019 yılı için ise 4+5’lik teklifin sadece yarım yani buçuk puan üstüne imza atarak hayal kırıklığı yaşattı.

Şu hususların altını çizmemiz lazım. Birincisi bu toplu sözleşme 5 milyonu aşkın memur ve memur emeklisine yönelik bir faaliyettir. Yani ülkedeki yaklaşık 20 milyon insanın geçim derdiyle ilgilidir. İkincisi bu toplu sözleşme iki yıllıktır ve 2019 seçimlerine bu anlaşma metni ile gidilecektir. Üçüncüsü memurunu üzen hükümetin referandumda karşılaştığı durum ortadadır.

İşçiye 7,5+5 zam veren hükümetin, memur için bu rakamın yarısını teklif etmesi hangi mesajların ürünüdür. Hep söylüyorum ekonomi bürokrasisi maalesef matematik bilmiyor. Ya da şunu fark edemiyorlar: memura verilen zam esnafa, çiftçiye, markete ve pazara yani sokağa doğrudan yansır. Verilmeyen zamlar da aynen seçimlere ve geçimlere yansır.

Pazarlıklar sonrası yaşanan olumsuz tabloyu gidermek isteyen Memur-Sen genel başkanı Ali Yalçın bir kümülatif tabiri icad etti ki evlere şenlik. Neymiş, toplu sözleşme döneminde memur maaşlarına yapılacak artış kümülatif bazda ise yüzde 17.54'ü bulmuş. Memur maaşlarına yapılan zam önümüzdeki yıl için kümülatif bazda yüzde 7.6, 2019 yılı için kümülatif yüzde 9.6 olarak gerçekleşecekmiş. Sosyal medya yıkılıyor “kümülatif gel, kümülatif git”. Geçin bunları, ben size kümülatif durumlardan değil, reel durumlardan bahsedeyim.

Realite 1: Yılda iki defa zam şeklindeki toplu sözleşme hikâyedir. Zira ikinci altı ayı kapsayan zammı memurların % 80’i alamaz. Çünkü vergi dilimine girer. 3 buçuk zam veren devlet 5 puanlık vergi artışı ile zammı siler süpürür.

Realite 2: Altı ayda bir zam ile haber bültenlerine konu olan memurun sanki sürekli zam aldığı algısı oluşur. Bu da enflasyon olarak geri döner. Bakın tam olarak şöyle: Habire zam aldığını zanneden ev sahibi Suzan Teyze, kiracısı öğretmen Ali Bey’den yüzde 20 artış ister. “Vermezsen sen bilirsin” diye de tehdit eder. Çıkmak mı zor, kalmak mı arasında kalan Ali Bey artış yapınca enflasyona katkıda bulunur.

Realite 3: Hükümet her yılbaşında vergi oranlarını ve harçları enflasyon oranında arttırır: yani altı ayda bir değil yıllık tek seferde yüzde 10 artar. Memur 3 buçukla geçinmeye çalışırken zam 10 puan birden yapılır.

Realite 4: Memura gelince dengeler bilmem ne diye elinde hesap makinesi ile dolaşan ekonomi bürokrasisi çiftçiye, esnafa ve işadamına adeta yağdırır. Vergi borçları silinen esnaf, KDV iadesi, hibe kredi, KOSGEB kredisi ile desteklenir. Eyvallah bi şey dediğimiz yok, fakat vergi iadesi ne demek? Vatandaşa vergi ile sattığı ürünün iadesini esnafa vermek ne kadar makul ve mantıklı? Demem o ki, bu dengeler memur söz konusu olunca mı akla geliyor?

Realite 5: Devletin harcamalarında israf boyutuna varacak uygulamalar söz konusudur. Örneğin 10 trilyon harcanarak yapılan hızlı tren köprüsü bir anda güzergâh değiştirilince Buda heykelleri gibi kala kalır. Kim istemiştir bu değişikliği, neden istemiştir? Ya da başlangıçta belirlenen güzergâh yanlışsa bu hesaplamayı yapanda hesap sorulmuş mudur? Yok.  Geçtiğimiz yıl tadilat yapılan öğretmenevi ya da bir okul binası için yıkılması kararı alınır. İsrafı önlemek daha önemli değil midir?

Realite 6: Memur-Sen bilmem kaç tane kazanım diye liste yayınlasa da memurları kırmıştır. Bir önceki toplu sözleşme için “Toplu sözleşme tarihinin en iyisi” (http://www.mebpersonel.com/toplu-sozlesme-tarihinin-en-iyisi-makale,1266.html) başlıklı yazı kaleme alan ve bu yüzden hakarete varan yorumlarla karşılaşan birisi olarak söylüyorum, Memur-Sen ve Ali Yalçın yanlış yapmıştır. Yarım puan için imzalamak yerine hakem heyetine gitseydi daha güzel olurdu. Hakem heyeti daha az da verse önemli değildi. Ancak yarım puan için atılan imza başka şeyleri akla getirmiştir.

Yani kümülatif falan anlamayız biz, realite budur.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.