SÜPER    LİG   11.  HAFTA                Sivas Spor, 11 maç, 11 puan. Takımın durumu ortadadır. Sezon açılmadan değerlendirmelerimizde, bu takımın golcüsü yoktur. Bu konuda çok sıkıntı çekecek, hatta sıkıntı daha da; büyük olabilir, diye uyardık.                Takıma yeni katılan arkadaşlara baktığımız zaman; geçen sene, lige veda eden takım oyuncuları olduğunu görürüz... Başka söze hacet yoktur.                Ara transferde, umarım takımın eksiklikleri görülerek; ona göre transfer yapılır. Yoksa; gidiş, iyi değil...                GS-FB Maçında yaşananlar, tek kelime ile; rezalet. Bu yaşananlardan takım yöneticilerinin, çalıştırıcılarının, topçularının, ders çıkarmak yerine; kendilerini aklayacak açıklamalar yapması ise; ikinci rezalet. Koca, koca takım yöneticilerine yakışmayacak açıklamalar…                Üstelik bu ligde,  federasyon, yetkililer, hakemler, hakkında en az konuşması gereken takım yöneticileri bunların olması gerekir. Çünkü, bu ligde en fazla şampiyonluk, yaşamış olan bu iki, takımdır. Eğer, bu iki takım yöneticileri de; kendi başarısızlıklarına, topçularının sorumsuz davranışlarına, sahip çıkıyorlar ise; asıl felaket o zaman başlamıştır. Diğer takımların yaşadığı kasıtlı ya da, kasıtsız haksızlıklara ne demek gerekir? Bu açıklamaları talihsizlik olarak, görüyorum.                Asıl yapılması gereken, her iki takım yöneticisi ve de; Çalıştırıcısının, olaylara sebep olan topçularına en ağır cezaları vermektir. Hatta, kamuoyundan bu topçular adına, özür dilemektir.                Sayın teknik direktörler ise; kendi başarısızlıklarını örtmek adına, hakemlere, değişik sebeplere sığınmaktan vazgeçmelidirler. Her açıklama yapmaya başlarken, bildiğimiz klişe söz ile, açıklamaya girerler. O açıklama nedir? O açıklama;''Ben şimdiye kadar, hakemler hakkında konuşmadım amma...'' Der, başlar ve Hakemlere en ağır eleştirileri yaparlar. Evet, en çok hakemler hakkında konuşan bu insanlar; sözlerine böyle başlarlar.                Benim üzüldüğüm, Ülkemizde tüm bu gerçekleri gören, sağ duyulu futbol sever sayısının az olmasıdır. Seyircilerin büyük çoğunluğunun da; aynı takım çalıştırıcısı ve de; yöneticisi gibi, anlamsız savunma konumuna girmeleridir.                Asıl suçlu iki takım içerisinde bulunan sorumsuz topçulardır. Kötü oyunlardır. Seyirciye oynayan, topçulardır. Şımarık ve de, sorumsuz açıklamalar da; bulunan, yöneticilerdir. Bu takımları, ağır borç yükünün altına sokan; yönetimlerdir. Ellerindeki bütçeyi , har vurup, harman savuran; yönetim kadroları, transfer sorumlularıdır. Aldıkları topçulara, yahut; çalıştırıcılara milyon dolarları; kovma, takımdan uzaklaştırma parası olarak; ödeyenlerdir.                Suçlular; Bir topçuya veya çalıştırıcıya olan borçlarını zamanında ödemeyip, daha sonrasında; üç-beş misli paralarla ödemek zorunda kalan beceriksiz insanlardır. Bunlara göz yuman, yeteri kadar denetimi yapmayan; Federasyon yetkilileridir. Bu yönetimleri; sütten çıkmış ak kaşlık gibi, aklayan genel kurul, üyeleridir. Bunları taraftar zihniyeti ile; destekleyen, spor yazarlarıdır. Bu kulüplerin bu pervasız para harcama sorumsuzluklarını bildikleri halde; bunlara, değişik anlamlarda vergi affı, konusunu gündeme getiren, yöneticilerdir.                Bu şımarık topçulardan, diğer Batı ülkelerinde olduğu gibi; yeteri kadar, gelir vergisi alamayan; vergi sistemindedir.                Trabzonspor yine hüsran. Takım içerisindeki bazı topçuların bencil oynamaları, sorumsuz davranışları; devam ediyor. Burak'ın sahadan çıkarken yaptıkları; kabul edilebilir, bir durum değildir. İşte, takımların ağır borç yükünün altına girmesinin getirdiği sonuçlar ortadadır. Şımarık topçuların kaprisleri olarak; karşınıza çıkar. Alır sizi, seyircinin önüne koyar.                Göztepe, Ankaragücü, Antalya Spor, Malatya Spor, kazanmaya devam ediyor. Büyük takım yöneticilerinin; bu takımların mütevazi bütçeleri ile, bu işleri nasıl başardıklarını, araştırmalarını dilerim. Belki başarılı olmak; büyük bütçelere sahip olmaktan geçmiyordur.                Başak Şehiri, ayakta alkışlıyorum. Sessiz, sedasız yoluna devam ediyor. Tüm bu kargaşadan ve de; tartışma ortamlarından uzak; kendi, işlerini yapıyorlar.                Bursa Spor ve Konya Spor, dış sahada aldıkları beraberliklerle; sevindiler.                Bu hafta, sıralamanın altındaki takımlar için; değişen bir şey olmadı. Akhisar, Rize, Erzurum, aynı yerlerini korudular.                En büyük sürpriz Kasımpaşa, maçında yaşandı. Her zaman söylediğim gibi, bu sezon sürpriz sonuçlara her zaman hazırlıklı olun. Bu ligdeki her takım, her takımı yenecek güce sahiptir.                Gelecek haftalar, bu sonuçlara gebedir...                Avrupa maçlarına çıkacak takımlara başarılar...