ANILAR    SPOR   ETKİNLİKLERİ   UNUTAMADIĞIMIZ   YOLCULUKLAR    Anılar yazmaya başlayınca; Öğretmenlik yıllarımda aktif spor yapan ve çeşitli takımların çalıştırılmasında ve müsabakalarında; etkin görev yapan birisi olduğum için; arkadaşlardan bazıları; hocam bizi unuttun mu? dediler. Ben de unutmadığımızı, hatırımda olduğunu belirtmek için; bazı anılarımı paylaşacağım. Umarım, herkes kendisi ile ilgili, zamanları hatırlar. Hatırlayamadığım isimler ve zamanlar için; şimdiden af dilerim.    Gazi Lisesinin ilk yıllarında, görev yapmakta idim. Bir gün beni kaleme çağırarak; elime bir görevlendirme kağıdı tutuşturdular. Kayseri' de yapılacak masa tenisi yarışmalarında, refakatçı öğretmen olarak görevlendirilmiştim. Götüreceğim öğrencilerden bir tanesi; mahallemizin çocuğu idi. Ailesini de, yakınen tanıdığım Hülya ve arkadaşı  Sevda   müsabkalara katılacaklardı. BEHRAMPAŞA orta okulundan bir beden eğitimi öğretmeni arkadaşla birlikte çocuklarla Kayseriye intikal ettik. Yaklaşık 3 gün orada kaldık. Oradan bir hatıra; öğrencilere hediye edilen kitap ve samimi duygularla bizi evinde misafir eden arkadaşımın fedakarlığı aklımda kaldı. Hülya ile; karşılaştığımız zaman; o hatıraları yad ettik. Hala kendisine hediye edilen kitabı ve arkadaşımın fedakarlığını, unutmadığını söylemişti.    Bu arada, okulun en genç ve en acemi öğrtemeni olarak, görüldüğümüz için; bu tür görevler bizi buluyordu.    Trabzon yolculuğumuz, daha uzundu. Bu sefer bayan  beden eğitimi öğretmeni, olmasına rağmen; idareci olarak ben görevlendirilmiştim. Güzel bir yolculuk ve tatlı hatırlarımız kalmıştı. O yolculuğa katılan arkadaşlardan ismini hatırlayamadıklarım çok. Çünkü ben sadece refakatçı olarak görev aldığımdan, sporcuları hafızamda tutamamışım. Gülperi, Selma  aklımda kalan isimlerdendi.    Gazi lisesi yıllarında; voleybol takımım, bir  ilki gerçekleştirmişti. Liseler arası şampiyonalarda göze battığı gibi; aynı takım kulüpler arası müsabakalarda da birinci olduğundan; şehrimizi temsil etmek adına; diğer şehirlere defalarca, gitmiştik. Bu birincilik;  yıldızlar ve gençler kategorisinde; yıllarca sürdü. Bu takımın maçlarını seyretmeye özel bir seyirci kitlesinin geldiğinden bahsetmeliyim. Bazı, okul takımları ile, beden eğitimi öğretmenlerinden oluşan, takımlarla; Voleybol tutkunu amatör oluşumlarla, çok ciddi maçlar yaptığımızı, hatırlıyorum. Cumhuriyet Üniversitesinin, o yıllarda salonu olmadığı için; bizim salonumuzda gelir çalışırlardı. Onlarla da; ciddi maçlar yapmıştık.     Unutamadığımız, bir Manisa yolculuğumuz vardı. ERDAL, EYÜB, CELAL, EROL, SADETTİN,  KAZIM, NECMETTİN , HAKAN unutamadığım isimlerdi. Bunları sürekli ben çalıştırdığım için iyi tanıyordum.  Manisa, O, yıllarda; nüfusu elli bin civarında olan bir şehirdi. Bu arada memleketimizin konumunu varın, siz düşünün?  Bu gençlerin, Hem kulüpler arası maçlarda; başlarında çıkıyordum, hem antremanlarını ben yaptırıyordum. Bu amaçla, bir kaç şehire; gurup maçları için;  yolculuk yapmıştık.    Yine tarihe kayıt düşeceğimiz, bir futbol takımımız oldu.  O takımın iddiası birinci olmaktı. İlk sene bunu başaramadık. Sbep ise; çok ilgiçti. En iddialı maça çıkacağımız gün; kalecilerimin ikisi de gelmemişti. O gün sahaya; Kadir Güveni  nasıl dahil ettiğimin ayrı bir hikayesi vardır.  İkinci yıl; Öğretmen arkadaşlarımızdan Hikmet beyin katkıları ile; o sene takımımız il birincisi olmuştu. Gurup maçlarına, AMASYA' YA gitmiştik. Gurup finali yapma hakkını elde etmemize rağmen; finalde yenildik. Bu takımdan Halil, Hüseyin, Kerrar, Turan, Serdar, Nuh lütfi, Mehmet, şu an aklıma gelen isimlerdi. Halil ile maç anında yaşadığımız, dialogu unutmuyorum.    Bütün bunları yaparken, biz; amatörce ve öğrenci arkadaşlarla yakın ilişki içerisinde olmak için; yapıyorduk. Yoksa; beden eğitimi öğretmenleri gibi bu hizmetlerimizin karşılığında; ücret almıyorduk. Beden eğitimi öğretmenleri, bu hizmetleri karşılığında; ilave ücret aldıkları için; bu görevleri yapıyorlardı. Aradaki fark, bu idi.    Basketbol takımının çalışmalarına eşlik ediyordum.  Basketbol oyunundan anlamadığım halde. Dışarıdan bir çalıştırıcı arkadaş geliyordu.  O zaman öyle gerekli idi. Başlarında bir öğretmen olmaz ise; çalışmalarına müsade edilmiyordu. O takımdan Süleyman, Metin,  Serdar, unutamadığım isimlerdi.    Halk oyunları yarışmalarında; hatırı sayılır bir yerimiz vardı. Çalıştırıcı öğretmen arkadaşımız; Abdullah Destebaş' ını, şükranla anıyorum. O, ekibin değişmez elemanları; Murat, Oğuz, Erdal, ERDAL, unutamadığım isimlerdi.    Bunca uğraş karşılığında; yönetici makamlardan; sadece kuru bir teşekkür alıyorduk. Bunun da bilinmesinde fayda görüyorum...