TAKIMLARI İFLASTAN KURTARMAK
Dün, Federasyon Başkanının, Bankalar birliği Başkanı ile, ortaklaşa açıkladığı mali açıklamaların özeti, budur.
TÜRK TAKIMLARININ ÇOĞU; GEREKLİ MALİ TEDBİRLERİ ALARAK; HEM BORÇLARINI YAPILANDIRMALARI GEREKMEKTEDİR. HEM DE; GELİR-GİDER BLANÇOLARINI, BANKALAR BİRLİĞİNİN DENETİMİNE BIRAKARAK; İFLAS ETMELERİNİN ÖNÜNE GEÇİLECEKTİR.
Evet, toplantının özeti budur. O kadar kötü yönetildi ki; sonuçta bu durumlara gelindi.
İşe yöneticiler açısından bakarsanız; her şey güllük- gülistanlık... Biz kaç defa şampiyon olduk, diye, gururlanırlar...
Aynı yöneticiler, Tarık Çamdal’a hala neden milyon dolarlar, ödendiğini açıklayamazlar... Del Boske ve İtalyan stopere katmerli faizler ile birlikte; kaç milyon dolarlar, ödediklerini açıklayamazlar... Milyon dolarlar vererek; yedek kulübelerinde dinlenen adamları, kadro dışı bırakılan topçuları; izah edemezler...
Üstelik aynı yanlışları yapmaya devam ederler...
Alt liglerde puanları silinen takımlar da; onlar için; örnek teşkil etmez...
UEFA, tarafından yapılan sıkıştırmaları; geçiştirmeye çalışırlar.
ONLAR İÇİN, ÖNEMLİ OLAN SEYİRCİYE, TARAFTARA ŞİRİN GÖZÜKMEKTİR.
Seyirci ise; o kadar fanatik hale gelmiştir ki; alınan geçici başarılar ile; tatmin olur. Mutlu olur. Yöneticiler ise; bu taraftarın gönlünü almak için, olmadık şeyler yaparlar. Başarısızlıklara sebep üretirler. Hakemler, sahalar, hava koşulları, sakatlıklar... Bu bahaneleri uzatabilirsiniz. Bütün bunları söylerken; kendisinden daha dar kapasite ile, daha az bütçe ile yola devam eden, takımların; aynı şartlarda nasıl başarılı olduklarından, bahsetmezler...
Taraftar üzerinden yapılan açıklamaların; bir de, sosyal boyutu vardır. Bazen anlamsız açıklamalar; tarafların gerilmesine, hatta bir birlerine sataşmalarına neden olacak boyutlara gelir. Beyler, unutmayınız; Hepimiz Bu Ülkenin çocuklarıyız. Bu birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu bozmaya; hangi sebeple olursa olsun; kimsenin hakkı yoktur. Bunu kasıtlı olarak yapanlar, yanlış yoldadırlar. Kendileri sıcak evlerinde otururlar iken; taraftar guruplarını hangi yanlış yollara sevk ettiklerinin farkında mıdırlar? Taraftarların da; bu yanlış yolu görerek; kendilerine; çeki- düzen vermeleri gerekir. SONUÇTA, Aynı Vatanın, Aynı Milletin, Aynı Devletin, çocuklarıyız ve hep öyle kalacağız. Takım taraftarlığımız da; bizim ayrı bir çeşitliliğimiz, ayrı bir zenginliğimizdir…
Çoğu iş adamı olan takım yöneticilerine tek sorumuz v ardır. Kendileri iş yerlerinin başına; neden O, işte başarılı olan yöneticileri atarlar? O, atadıkları yöneticiler, iş yerlerini zarar ettirmeye başlarlar ise; O, yöneticiyi, O, makamda daha ne kadar tutarlar? Yahut, tutmaya devam ederler mi? Soru gayet basittir.
Yöneticilerin yapmış olduğu yanlış icraatlardan bir tanesi de; seyircileri anlamsız ve yanlış bilgiler ile; tahrik etmeleridir. Unutmasınlar, böyle yaparak; bir kişinin dahi; burnunun kanamasının vebali büyüktür. Bu vebal, onlardan sorulacaktır. Çünkü, her takımın kontrol edilemeyen bir fanatik taraftar, topluluğu vardır. Buna dikkat etmek zorundasınız...
En azından Bu Ülkeyi seviyorsanız; bunu yapmak üzerinize bir borçtur. Böyle yapmakla, mali alandaki başarısızlıklarınızı örtmek, size yakışmaz. Ayrıca, milyon dolarlarla oluşturulan takımların; kendilerinden bütçe olarak, çok gerilerde olan takımlara karşı; başarısız olmaları da; işin sportif başarısızlık tarafıdır.
Dün akşam yapılan açıklamalar göstermiştir ki; takımların mali durumları hiç, iyi değildir. Bence, yöneticiler; taraftarları tahrik etmek, yahut taraftarları memnun etmek gibi; değerlendirmeleri bir kenara bırakarak; mevcut mali disiplini nasıl sağlarım. Bu takımı bu borç batağından nasıl kurtarırım, çaba ve gayreti içerisinde olmaları gerekir.
İşte, O zaman, gerçekten takımlarına hizmet etmiş olurlar...
Bu arada mütevazi bütçelerine rağmen; borç batağına düşmemiş ve takımlarının maddi durumlarına bakarak; takımlarını aynı zamanda başarılı bir şekilde idare etmiş, tüm Anadolu takımlarının; yöneticilerini ayakta alkışlıyorum. Başarılarının devamını diliyorum.
İleriye dönük olarak, O, takımların da, sıkıntı yaşamaması için; Bankalar birliğinin gözetiminde; blançolarını, idare ve kontrol etmelerinden yanayım. Uzun vadeli başarılar için; bunlar, yapılması gereken çalışmalardır.
Umarım, bu çalışmalar; netice verir. Takımların başındaki yöneticiler de; bu gerçekleri görerek; gerekli çalışmaları yaparlar. Gerekli tedbirleri alırlar.
Yoksa, O, anlı şanlı takımlardan geriye kalan, eski yaşanmışlıklardaki hatıralar ve unutulmaz günler olarak, hafızalarda kalacaktır.
Hiç, bir yönetici takımın bu duruma düşmesini istemiyor ise; bu tedbirleri almak zorundadır. Yakın zamanda yaşanmış; Gaziantep spor, örneği, Karabük Spor, Elazığ Spor, örneği; önümüzde durmaktadır. Önce Kayyum, sonrası malum...
O nedenle; adları her ne kadar büyük olsa da; Ülkemizin önde gelen takımlarının; bu mali disipline uyması şarttır. Yoksa; ortada, bu gidişle; takım, falan kalmayacak...
Devletin bir-çok konudaki, desteğine rağmen; bu yöneticiler, isimlerin önüne bir sıfat eklemek için değil de; yöneticiliğin gereğini yapmak için; bu çalışmaları yapmaları gerekir. İşte, o zaman; O, isimler; O, takımların tarihlerine altın harflerle yazılacaktır...
Bence, en büyük başarı da, budur… Komşu canı ile elde dilen başarılar, başarı değildir…