ŞAMPİYON GALATASARAY
GS, 22. Şampiyonluğunu elde etti. Tebrikler...
Bundan haftalar önce, 8 puan gerisinde kaldığı takımı yakalayarak, başarısını devam ettirdi.
Beni üzen, Şampiyonluk maçının ilk on birinde GS'da yerli topçunun olmamasıydı. Gençlik bayramı mesajını taşıma görevini; yabancı topçular üzerine almıştı.
Maçın ilk bölümündeki istek ve arzu; Başakşehir açısından, 20. dakikadan sonra; uyuşukluğa dönüştü. GS' da ise; istek ve arzu; giderek tempo artırdı.
GS' dan Özellikle Belhanda, gereksiz hareketler ile; maçın gergin geçmesine katkı sağladı.
Hakem iyi niyetli idi. Ancak bazı faullerde sarı kartı kullansa; maç bu kadar gerilmezdi. Gereksiz sertlikler yaşandı.
Başak Şehirden E. Visca, sahada son haftalarda yoktu. Dün ise; tamamen silinmişti. Topçuların bazıları; sahada, ruhsuz yürüyen bir halde idiler. Kafalarında şampiyonluk, yoktu.
Abdullah Hocanın İrfan can ile oyuna devam etmesi; şaşırttı. Oyunun son dakikalarına kadar, Robinho' yu kulübede tutması, anlaşılır gibi değildi. Adebayor, oyuna girdikten sonra; ben neden yedekteyim? dercesine çırpındı.
Başak Şehir, geri dörtlüsünün sigortası olan; A. Epureanu sakatlanınca; göbek çöktü. Üstelik Abdullah Hoca, birinci devre orada oynattığı ve oynarken gayet başarılı olan, De Costa' yı takımdan gönderdi. Şampiyonluğa oynayan bir takım en önemli yerde gayet başarılı olan bir insanı neden gönderir? Oraya monte edilen Mahmut, açığı kapatamadı.
GS, ORTA SAHASI HEM SERT OYNADI. HEM İYİ MÜCADELE ETTİ.
Bu mücadelenin karşılığını aldılar. Sahada anlamsız gerginliklere sebep olan Belhanda'nın kulağını birilerinin çkmesi lazım.
Gerçi sahada yaşanan olayları gördükten sonra; bunun nasıl olacağı endişesini taşımaktayım.
Bir an hafızama Abdurrahim Albayrak'ın haftalar önce yapmış olduğu anlamsız ve çeşitli manaların yüklendiği açıklamaları geldi. Sonuçta GS şampiyon olunca; O, sözleri ve açıklamaları ile, şimdi aynı düşünüp, düşünmediği; merak konusu olacaktır. Hala, sözlerinin arkasında mıdır?
Başakşehir, evinde 29. haftada Rize Spor engelini aşmadı, aşamadı... 30. haftada ise; bir nevi intihar etti. Göztepe maçında yenilerek; adeta ben şampiyon olmak istemiyorum, mesajını verdi.
Abdullah Hoca, bana göre; büyük işler becermeyi başaramıyor. Kısa dönemdeki, Milli Takımı çalıştırdığı zamandaki, başarısızlıkları hatırlayalım...
Ligden düşecek takımların İlki Akhisar Spor oldu. Diğerlerinin belirlenmesi; önümüzdeki haftaya kaldı.
Bursa Spor, Göztepe engelini geçemeyerek; kendisini ateşe attı.
Sivas Spor, son anda küme düşmekten kurtulacak gibi, gözükmektedir. Bu takım eğer böyle her sene düşmeye namzet aday olacak ise; taraftar bulamaz. Stadyum dolmaz. Umarım yöneticiler, bize keyifle seyrettirecek bir Sivas Spor, alt yapısını ve kadrosunu oluştururlar.
Borçlu olmamak güzel bir olaydır. Ancak hem borçlu olmamak hem başarılı olmak daha güzel bir olaydır... Bizleri sürekli hasta edecek bir takım istemiyoruz...
Haftaya Sivas Spor, Şampiyon GS' yı misafir edecek. Şimdiden başarılar, sezonu galibiyetle kapatması; temennimizdir.
Gelecek yıllar, başarıları daim olan bir takım seyretmek istiyoruz...