KUTADGU BİLİG’ DE BİLGİNİN DEĞERİ
Bazı kitaplar vardır ki, adları milyonlarca kişinin ezberindedir. İnsanların çoğu belki de hiç okumamıştır bu kitapları. Ama yine de hem yazarlarını hem de kitabın adını, yanıtını bildikleri bir yarışma sorusunu cevaplar gibi, bir çırpıda söylerler. Yani “kitapların şöhretlileri” asırlar geçse de unutulmazlar. Bu meşhur kitapların meşhur olmaları, edepsiz bir artistin ünlü olması gibi değildir elbet. Bu kitapların çoğu alanında ilk olma, hatta tek olma özelliği taşırlar…
İşte o kitaplardan biri de Yusuf Has Hacib tarafından yazılmış olan “mutluluk bilgisi” anlamına gelen “Kutadgu Bilig” adlı kitaptır. Kitap, genel anlamda bir siyasetnamedir ve devlet adamlığının “ne”liğine ilişkin islamın ruhuna uygun tavsiyelerde-nasihatlerde bulunmaktadır. Kitap içerisinde sosyal yaşama dair yüzlerce konuda, yüzlerce çerçevelenecek aforizma mevcuttur. Bendeniz de, Kutadgu Bilig’de bilgiye verilen değeri, kitabın yazı Yusuf Has Hacib' in cümleleriyle, siz kıymetli okurlarımıza aktarmak istedim.
“Bilgi, bilerek söylenen sözdür.
Bilgi hiçbir zaman yoksulluğa düşürmeyen tükenmez bir servettir.
Bilgeler şu dört şeyi küçümseme demişler: yangın, düşman, hastalık ve bilgi.
Bilgisizin düşmanı kendi bildikleri ve yaptıklarıdır. Onun başka düşmana ihtiyacı yoktur. Bilgisiz kişiye, bilgisiz sıfatı yeterli bir hakarettir.
Bilgili bey, öfkeyi kendinden uzak tut. Yöneticilere parlak bir gelecek için sabır, yumuşak huy, nezaket akıl ve bilgi gerekir.
Hastalıkların tedavisi bilgi ile olur. Bilgisizlik başka bir çeşit hastalıktır. Bilgisizler kendilerini bilgi ile tedavi ettirmelidirler.
Atadan kalan en değerli miras, öğüttür, sözdür. Böyle bir vasiyeti yerine getirmenin kazancı ise bire yüzdür.
Düzen bozulunca; bilgi sahibi olanlar küçük görülür, şarap ile yüzlerini yıkayıp ibadeti bırakanlar saygı görür, helal ortadan kalkar haram çoğalır. Kadınlardan haya gider, camiler çoğalır cemaatler azalır. Oğul babaya babalık eder olur. Oğul-kız babaya saygıyı bırakır, ihtiyar kelimesi hakaret sayılır.
İki türlü insan saygıdeğerdir: Biri yönetici, diğeri bilgin. Bunların toplumun başıdır. Gerisi bilinçsiz kalabalıktır.
Bilgili insan azınlıkta, bilgisiz çoğunluktadır. Anlayışsız bol, anlayışlı ise çok az bulunur. Bilgisiz bilgiliye düşmandır.
Bilgisiz baş köşeyi ele geçirirse, baş köşenin değeri kalmaz. Eşik ondan daha değerli olur. Eğer bilgine eşikte oturmak düşmüşse, o eşik baş köşeden daha değerlidir.
Toplum içindeki anarşi ancak bilgi ile düzeltilir, bastırılır. Akıllı ve bilgili büyük beyler, bilgisizlerin çıkardığı kargaşayı halletmek için en son çare olarak kılıcı kullanmışlardır.
ALLAH bir yöneticiyi başarılı kılmak dilerse ona ehil ve dürüst yardımcılar verir. Eğer, başarısızlığa uğratmak isterse ona bilgisiz ve kötü yardımcılar verir.
İnsan dinlemekle âlim olur, başı yükselir ama çok söylemek insanın başını götürür.
Bir baba ne kadar yüksek seviyede bilgin ve bilge olursa olsun, çocuğuna yeteri kadar eğitim verememişse, o çocuktan ümidini kessin.
ALLAH, kime akıl, anlayış ve bilgi verdiyse, o dileklerine kavuşmuştur.
Ülke kılıçla alınır, kalemle elde tutulur…”