Merhaba.
Bugünden itibaren yazımlarımla www.sivasbulteni.com da olacağım.
Çok kısa kendimi tanıtayım. Sivas'ın Zara ilçesine bağlı eski adı Çatalkaya, yeni adıyla Selimiye Köylüyüm. Doğma, büyüme İstanbul'dayım. Bir çok site ve dergide siyaset, ekonomi, güncel, yaşam, sosyal hayat ve lojistik konularında yazarlık yapmaktayım. Lojistik sektöründe uzun yıllardan beri çalışmaktayım. İlk yazımı aşağıda okuyabilirsiniz.
*****
Bugün yıllardan beri süregelen bir tartışmanın ne denli mantıklı olduğunu naçizane yazmaya çalışacağım.
Noel Baba Kimdir?
Çok kısa bir anlatımla;
Noel Baba, Hristiyanların, kimine göre gerçek, kimine göre mitolojik kahramanıdır. Noel Baba M.S. 280’de Patara’da doğmuştur. Asıl adı Nicholaos’tır. Tahıl ticareti ile uğraşan varlıklı bir ailenin oğlu iken, aldığı dinsel eğitimin ardından papaz olarak Myra’da yaşamış ve orada 6 Aralık 343’te 65 yaşında iken ölmüştür. Özellikle Hristiyan Dünya’sında, çocuklara çok seven, onlara hediyeler getiren, dileklerinin yerine getirilmesine yardımcı olan bir kişidir. Hristiyanlar için dini bir objedir. Aslında Noel Babanın 24/25 Aralık’ ta ki Hz. İsa’nın doğumunun kutlandığı Noel ve 31 Aralık/ 1 Ocak gecesi kutlanan yeni yıl ile hiçbir ilgisi yoktur.
Lakin her alanda olduğu gibi bu alanda da Noel Baba, kapitalist düzenin tüketim çılgınlığına eklenerek “Tüketim Ekonomisi ’ne” dâhil edilmiştir.
Hristiyan Dünya’sının böyle bir inanışa tabi olarak kutlamalar yapması kendileri ve inandıkları din açısından tabi ki doğaldır. Buna hiç kimse müdahale edemez, kısıtlayamaz.
Lakin işin ilginç yanı bu gibi kutlamaların Müslüman ülkelerde yapılmasıdır. Müslüman bir ülkede insan hakları, vicdan ve serbestlik tabi ki ana kıstastır. İsteyen Müslüman, tabi ki Noel kutlayabilir. Çünkü herkes hesabını sadece Allah’a verir. Bu noktada da bir kısıtlama yapılması veya engelleme söz konusu olamaz. İnsan dilediği gibi yaşar ve suç teşkil etmediği müddetçe istediği kutlamayı istediği şekilde yapabilir.
Burada kutlayan insanları yargılamıyoruz. Bu bizim haddimizde değil. Sadece Hristiyan adetlerine verdiğimiz değeri, onlar neden İslam adetlerine vermiyor onu mantıklı bir çerçevede anlatmaya çalışıyoruz.
Sadece merak ettiğim, Hristiyanlarında, Müslümanların dini adetlerini ve vaciplerini neden kutlamadığı veya bu kadar sahiplenmediğidir?
Mesela, siz hiç Kurban Bayramında 6 kişi, tosuna ortak olan Hristiyan gördünüz mü?
Mesela siz hiç Ramazan ayında 30 gün oruç tutup Ramazan Bayram’ı kutlayan Hristiyan’a şahit oldunuz mu?
Siz hiç kandil gecelerinde yapılması gerekenlere uyan, yerine getiren bir Hristiyan’a rastladınız mı?
Siz hiç, bir Hristiyan ile birlikte hacca gittiniz mi?
Bizim, dinimize sevgi ve saygı göstermeyen, dini vecibelerimizi yerine getirmeyen bir Hristiyan âdetine, bu hayranlığımız neden?
Biz neden Hristiyan’ların Noel âdetine bu kadar hayranlık duyup, kutlamak için bu kadar gayret gösteriyoruz?
Ülkemizde, dinen yanlış olan lakin yoğun olarak yapılan bir adet vardır. Türbelere çaput bağlayarak dilekte bulunmak.
İşte burası tam bam teli!
“Ağaçlara, türbelere, çaput bağlayıp dilek dileyenlere cahil diyenlerin, yılbaşı gecesi, kırmızı don giyip Noel Baba’dan dilek dilemesi nasıl bir ironidir?”
Şimdi soruyorum?
Noel Baba mı? Oruç Baba mı?