pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

TÜRKİYE İSRAİL İÇİN ARTIK “KORKU”DUR.

1- Bundan sonra “Suriye’ye saldıran herkes karşısında Türkiye’yi bulacak.” Tüm zamanların en net, en keskin, en kararlı meydan okuması. Şam’ın kurtarılması, Türkiye-Suriye-Lübnan arasında neredeyse bir ortak coğrafyanın biçimlenmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamaları, bizim öteden beri “Türkiye Ekseni” olarak niteliğimiz coğrafya güç haritasındaki değişimin belli bir olgunluk aşamasına geldiğinin ilanıdır. Açıklama devam etti: “Suriye’nin diğer kısımlarındaki DEAŞ, PKK, PYD gibi terör örgütlerinin de en kısa sürede başı ezilecektir.” Peki bu sözlerin anlamı ne? BU MEYDAN OKUMA KİMLERE? “MEŞRU MÜDAHALE” NE DEMEK? 2- Türkiye, Suriye muhalefeti ile birlikte Şam’daki rejimi devirmiştir. Yıldırım hızıyla başlayan harekat ülke haritasını büyük oranda bütünleştirmiştir. İsrail işgali ve ABD/PKK varlığı olan bölgeler de kurtarılacaktır. Türkiye “Olağanüstü Meşru Müdahale”nin ilk örneğini sergilemiş ve dünyanın şaşkın bakışları arasında inanılmaz bir sonuç almıştır. Birinci cümle doğrudan İsrail’e yöneliktir. Çünkü İsrail, fırsatçılık yapıp, otorite boşluğu var diye Golan’da tampon bölgeyi geçmiş, Şam’a yaklaşmış, Suriye’nin bir bölümünü işgal etmiştir. Bu arada ağır hava saldırıları ile Suriye’nin askeri altyapısını yok etmiştir. İsrail’in Gazze ve Lübnan’dan sonra Suriye’de başlattığı yeni işgal öncelikle bir yayılmacılıktır, hırsızlıktır. Ama daha önemli bir gerçek var: O da korkudur! TÜRKİYE İSRAİL İÇİN ARTIK “KORKU”DUR! İsrail bu işgali Esad zamanında niye yapmadı da şimdi yaptı? Çünkü artık korkuyor. O zaman saldırı ihtimali görmemişti, şimdi görüyor. O zaman Suriye-İsrail-İran denklemi vardı. Şimdi o denklem yok. Şimdi karşısında “Zinde” bir Suriye gücü, varlığı inşa ediliyor. Bundan sonra çok daha keskin bir düşmanla karşı karşıya kalacak. İşte tam bu aşamada, “Suriye’ye saldıran karşısında Türkiye’yi bulur” cümlesi bütün bölgenin yeni gerçekliğini ortaya koyuyor. İsrail yayılmacılığının karşısında sadece Suriye halkı ve devleti olmayacak, Türkiye de olacak. Yani Türkiye artık İsrail’e sınır olmuştur. Hep şunu söyledik: “Türkiye Golan’da savunma kalkanı kurmalı”dır. Bu sözler kuracağının işaretidir. Şu anki İsrail işgali de Türkiye Korkusu”dur. ABD VE İSRAİL’İN ARTIK PKK’YI KORUMA İMKANI KALMAMIŞTIR! 3- İkinci Cümle PKK’nın sahiplerine yönelik. PKK, YPG, DAEŞ ya da her ne olursa olsun, bütün terör örgütleri ABD-İsrail ordusu ve istihbaratı tarafından yönetilir. Türkiye, artık bu örgütlerin sahada ve güçle tasfiye edileceğini ilan etmiştir. Öyleyse Fırat’ın Doğu’sunda ABD ne baskı yaparsa yapsın, PKK/YPG varlığına izin vermeyecektir. Bu sözler şunu ifade etmektedir: “Siz isteseniz de istemeseniz de, ne kadar sahiplenirseniz sahiplenin biz bu örgütleri ezeceğiz”. ABD’nin ya da İsrail’in bu aşamadan sonra PKK’yı, YPG’yi koruma imkanı kalmamıştır. PKK üzerinden Suriye’yi bölme imkanı kalmamıştır. Bölge halkının isyanı ile birlikte ABD varlığının da Suriye’de kalma imkanı kalmamıştır. İRAN ORTADOĞU’YU KAYBETTİ. ABD VE İSRAİL DE KAYBEDEBİLİR! 4- Muhalif güçlere “ABD-İsrail yandaşı” etiketi yapıştıran İran ve unsurlarının tezleri de çöktü. Suriye’yi parçalayanların ABD, İsrail ve PKK olduğu açıkça ortaya çıktı. İran’ın yıllarca, Suriye bütünlüğü değil, bir azınlık rejimini ayakta tutmak için yüzbinlerce insan öldürdüğü de ortada. Bu tür basit, klişe düşünce ve cümlelerin, ezberlerin Suriye’de ve bölgede bir karşılığı kalmamıştır. İran Ortadoğu’yu kaybetti. PKK için ayak direrse ABD de bölgeyi kaybedecek. Suriye ve Lübnan’da hatta Filistin’de yeni bir direnç hareketinin büyümesini engelleyemeyecek. Böyle devam ederse İsrail de bölgeyi kaybedecek. Kendi işgal sınırlarına hapsolup kalacak. “LÜBNAN’A SALDIRAN KARŞISINDA TÜRKİYE’Yİ BULUR” DA DİYECEĞİZ! 5- Türkiye; “Karşınızda bizi bulursunuz” cümlesini bir sonraki aşamada Lübnan için de kullanacaktır. Suriye haritası tamamlandığında, Lübnan savunması için yepyeni bir dinamik ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin varlığı ve koruması Lübnan için de devreye girecektir. İsrail’in hem Suriye hem Lübnan sınırlarında Türkiye etkisi ağır bir şekilde hissedilecektir. “Savaşı Türkiye sınırına taşıyanların bütün hesaplarını on günde sıfırlayan akıl”, bunu da yapacaktır. Artık İran sınırından Akdeniz’e ulaşan bütün çokuluslu senaryolar bitmiştir. Dışarıda çizilen haritalar çöp olmuştur. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI YENİ BİTTİ! Hem bu bölgede hem Doğu Akdeniz’de “Türkiye ve Dostları”nın gücü, yeni ortaklarla daha da genişleyecek, belki de coğrafyaya dönük dışarıdan müdahaleler dönemi kapanacaktır. Belki de Birinci Dünya Savaşı ile başlayan işgaller ve parçalama tarihinin sonu gelmiştir. Bu aşamada İsrail için, kurulduğundan bu yana, en sıkıntılı dönem de başlamış olacaktır. Şu an Suriye’de iki konu kaldı. ABD denetimindeki PKK-YPG varlığına son vermek ve İsrail askerini Suriye topraklarından çıkarmak. Coğrafya’daki büyük formatlamaya bakılırsa bu da yakın zamanda gerçek olacak. Ama 20 Ocak tarihine kadar her ne gerekiyorsa yine yıldırım hızıyla yapılmalıdır. TÜRKİYE İSRAİL İLE SAVAŞI GÖZE ALIR AMA İSRAİL GÖZE ALAMAZ. ABD’nin ve içerideki ortaklarının “Türkiye’yi oyalama”ya dönük kazanımlar dönemi de bitmiştir. Fırat’ın Doğusu’nda bunu bir kez daha denediler olmadı. Deyrizor ve petrol sahaları kurtarıldı. Rakka da kurtarılacak. Irak sınırına kadar her yer kurtarılacak. ABD oyalaması ile İsrail’in Suriye’deki işgali tek bir plandır. İkisi de tek bir plan olarak rafa kaldırılacak. Türkiye İsrail ile savaşı göze alır. Ama İsrail bunu asla yapamaz. Böyle bir gücü yok. ABD’nin de yok. Birkaç aya kadar nelerle boğuşmak zorunda kalacaklarını hep birlikte göreceğiz. Türkiye artık sadece Türkiye değil, bir ortak coğrafyadır. Milyonları bir anda İsrail sınırına yığmak hiç de zor değildir. ÖNE ŞAM SONRA KUDÜS. BU HEP BÖYLE OLMUŞ… BENCE İSRAİL KORKMALI. Bunu özellikle İsrail’e hatırlatalım: Tarih boyunca Kudüs’ün kurtarılması hep Şam’ın ele geçirilmesinden sonra mümkün olmuş. Kudüs hep Suriye üzerinden kurtarılmış. Bence İsrail korkmalı ve sakin durmalı! 1- Hz. Ömer, 636’da önce Şam’ı fethetti, sonra 637’de Kudüs’ü fethetti. 2- Selahattin Eyyubi, 1184’te önce Şam’ı ele geçirdi, sonra 1187’de Kudüs’ü kurtardı. 3- Memlükler, önce Şam’ı Moğollar’dan aldı. Sonra Kudüs’ü aldı (1260). Şam’ın ele geçirilmesi tarihin akışını değiştirdi, Moğol istilası durduruldu. 4- Osmanlı, önce Mercidabık savaşı ile Şam’ı fethetti. Sonra Kudüs’ü (1516) Osmanlı toprağına kattı. 5- Öyle görünüyor ki, Kudüs’ün kurtarılması yine Suriye üzerinden, Şam üzerinden olabilir. Bence İsrail biraz tarihe baksa iyi olur. Şu an yapabileceği en doğru şey, işgal ve yayılmacılığı bırakıp komşuları ile dostluklar kurmayı denemesidir. Biz o derin tarihi idrake sahibiz. Ama İsrail’in şu an yaptığı bir acemilik ve ergen hırçınlığıdır.
Ekleme Tarihi: 12 Aralık 2024 - Perşembe

TÜRKİYE İSRAİL İÇİN ARTIK “KORKU”DUR.

1- Bundan sonra “Suriye’ye saldıran herkes karşısında Türkiye’yi bulacak.” Tüm zamanların en net, en keskin, en kararlı meydan okuması. Şam’ın kurtarılması, Türkiye-Suriye-Lübnan arasında neredeyse bir ortak coğrafyanın biçimlenmesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamaları, bizim öteden beri “Türkiye Ekseni” olarak niteliğimiz coğrafya güç haritasındaki değişimin belli bir olgunluk aşamasına geldiğinin ilanıdır. Açıklama devam etti: “Suriye’nin diğer kısımlarındaki DEAŞ, PKK, PYD gibi terör örgütlerinin de en kısa sürede başı ezilecektir.” Peki bu sözlerin anlamı ne? BU MEYDAN OKUMA KİMLERE? “MEŞRU MÜDAHALE” NE DEMEK? 2- Türkiye, Suriye muhalefeti ile birlikte Şam’daki rejimi devirmiştir. Yıldırım hızıyla başlayan harekat ülke haritasını büyük oranda bütünleştirmiştir. İsrail işgali ve ABD/PKK varlığı olan bölgeler de kurtarılacaktır. Türkiye “Olağanüstü Meşru Müdahale”nin ilk örneğini sergilemiş ve dünyanın şaşkın bakışları arasında inanılmaz bir sonuç almıştır. Birinci cümle doğrudan İsrail’e yöneliktir. Çünkü İsrail, fırsatçılık yapıp, otorite boşluğu var diye Golan’da tampon bölgeyi geçmiş, Şam’a yaklaşmış, Suriye’nin bir bölümünü işgal etmiştir. Bu arada ağır hava saldırıları ile Suriye’nin askeri altyapısını yok etmiştir. İsrail’in Gazze ve Lübnan’dan sonra Suriye’de başlattığı yeni işgal öncelikle bir yayılmacılıktır, hırsızlıktır. Ama daha önemli bir gerçek var: O da korkudur! TÜRKİYE İSRAİL İÇİN ARTIK “KORKU”DUR! İsrail bu işgali Esad zamanında niye yapmadı da şimdi yaptı? Çünkü artık korkuyor. O zaman saldırı ihtimali görmemişti, şimdi görüyor. O zaman Suriye-İsrail-İran denklemi vardı. Şimdi o denklem yok. Şimdi karşısında “Zinde” bir Suriye gücü, varlığı inşa ediliyor. Bundan sonra çok daha keskin bir düşmanla karşı karşıya kalacak. İşte tam bu aşamada, “Suriye’ye saldıran karşısında Türkiye’yi bulur” cümlesi bütün bölgenin yeni gerçekliğini ortaya koyuyor. İsrail yayılmacılığının karşısında sadece Suriye halkı ve devleti olmayacak, Türkiye de olacak. Yani Türkiye artık İsrail’e sınır olmuştur. Hep şunu söyledik: “Türkiye Golan’da savunma kalkanı kurmalı”dır. Bu sözler kuracağının işaretidir. Şu anki İsrail işgali de Türkiye Korkusu”dur. ABD VE İSRAİL’İN ARTIK PKK’YI KORUMA İMKANI KALMAMIŞTIR! 3- İkinci Cümle PKK’nın sahiplerine yönelik. PKK, YPG, DAEŞ ya da her ne olursa olsun, bütün terör örgütleri ABD-İsrail ordusu ve istihbaratı tarafından yönetilir. Türkiye, artık bu örgütlerin sahada ve güçle tasfiye edileceğini ilan etmiştir. Öyleyse Fırat’ın Doğu’sunda ABD ne baskı yaparsa yapsın, PKK/YPG varlığına izin vermeyecektir. Bu sözler şunu ifade etmektedir: “Siz isteseniz de istemeseniz de, ne kadar sahiplenirseniz sahiplenin biz bu örgütleri ezeceğiz”. ABD’nin ya da İsrail’in bu aşamadan sonra PKK’yı, YPG’yi koruma imkanı kalmamıştır. PKK üzerinden Suriye’yi bölme imkanı kalmamıştır. Bölge halkının isyanı ile birlikte ABD varlığının da Suriye’de kalma imkanı kalmamıştır. İRAN ORTADOĞU’YU KAYBETTİ. ABD VE İSRAİL DE KAYBEDEBİLİR! 4- Muhalif güçlere “ABD-İsrail yandaşı” etiketi yapıştıran İran ve unsurlarının tezleri de çöktü. Suriye’yi parçalayanların ABD, İsrail ve PKK olduğu açıkça ortaya çıktı. İran’ın yıllarca, Suriye bütünlüğü değil, bir azınlık rejimini ayakta tutmak için yüzbinlerce insan öldürdüğü de ortada. Bu tür basit, klişe düşünce ve cümlelerin, ezberlerin Suriye’de ve bölgede bir karşılığı kalmamıştır. İran Ortadoğu’yu kaybetti. PKK için ayak direrse ABD de bölgeyi kaybedecek. Suriye ve Lübnan’da hatta Filistin’de yeni bir direnç hareketinin büyümesini engelleyemeyecek. Böyle devam ederse İsrail de bölgeyi kaybedecek. Kendi işgal sınırlarına hapsolup kalacak. “LÜBNAN’A SALDIRAN KARŞISINDA TÜRKİYE’Yİ BULUR” DA DİYECEĞİZ! 5- Türkiye; “Karşınızda bizi bulursunuz” cümlesini bir sonraki aşamada Lübnan için de kullanacaktır. Suriye haritası tamamlandığında, Lübnan savunması için yepyeni bir dinamik ortaya çıkacaktır. Türkiye’nin varlığı ve koruması Lübnan için de devreye girecektir. İsrail’in hem Suriye hem Lübnan sınırlarında Türkiye etkisi ağır bir şekilde hissedilecektir. “Savaşı Türkiye sınırına taşıyanların bütün hesaplarını on günde sıfırlayan akıl”, bunu da yapacaktır. Artık İran sınırından Akdeniz’e ulaşan bütün çokuluslu senaryolar bitmiştir. Dışarıda çizilen haritalar çöp olmuştur. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI YENİ BİTTİ! Hem bu bölgede hem Doğu Akdeniz’de “Türkiye ve Dostları”nın gücü, yeni ortaklarla daha da genişleyecek, belki de coğrafyaya dönük dışarıdan müdahaleler dönemi kapanacaktır. Belki de Birinci Dünya Savaşı ile başlayan işgaller ve parçalama tarihinin sonu gelmiştir. Bu aşamada İsrail için, kurulduğundan bu yana, en sıkıntılı dönem de başlamış olacaktır. Şu an Suriye’de iki konu kaldı. ABD denetimindeki PKK-YPG varlığına son vermek ve İsrail askerini Suriye topraklarından çıkarmak. Coğrafya’daki büyük formatlamaya bakılırsa bu da yakın zamanda gerçek olacak. Ama 20 Ocak tarihine kadar her ne gerekiyorsa yine yıldırım hızıyla yapılmalıdır. TÜRKİYE İSRAİL İLE SAVAŞI GÖZE ALIR AMA İSRAİL GÖZE ALAMAZ. ABD’nin ve içerideki ortaklarının “Türkiye’yi oyalama”ya dönük kazanımlar dönemi de bitmiştir. Fırat’ın Doğusu’nda bunu bir kez daha denediler olmadı. Deyrizor ve petrol sahaları kurtarıldı. Rakka da kurtarılacak. Irak sınırına kadar her yer kurtarılacak. ABD oyalaması ile İsrail’in Suriye’deki işgali tek bir plandır. İkisi de tek bir plan olarak rafa kaldırılacak. Türkiye İsrail ile savaşı göze alır. Ama İsrail bunu asla yapamaz. Böyle bir gücü yok. ABD’nin de yok. Birkaç aya kadar nelerle boğuşmak zorunda kalacaklarını hep birlikte göreceğiz. Türkiye artık sadece Türkiye değil, bir ortak coğrafyadır. Milyonları bir anda İsrail sınırına yığmak hiç de zor değildir. ÖNE ŞAM SONRA KUDÜS. BU HEP BÖYLE OLMUŞ… BENCE İSRAİL KORKMALI. Bunu özellikle İsrail’e hatırlatalım: Tarih boyunca Kudüs’ün kurtarılması hep Şam’ın ele geçirilmesinden sonra mümkün olmuş. Kudüs hep Suriye üzerinden kurtarılmış. Bence İsrail korkmalı ve sakin durmalı! 1- Hz. Ömer, 636’da önce Şam’ı fethetti, sonra 637’de Kudüs’ü fethetti. 2- Selahattin Eyyubi, 1184’te önce Şam’ı ele geçirdi, sonra 1187’de Kudüs’ü kurtardı. 3- Memlükler, önce Şam’ı Moğollar’dan aldı. Sonra Kudüs’ü aldı (1260). Şam’ın ele geçirilmesi tarihin akışını değiştirdi, Moğol istilası durduruldu. 4- Osmanlı, önce Mercidabık savaşı ile Şam’ı fethetti. Sonra Kudüs’ü (1516) Osmanlı toprağına kattı. 5- Öyle görünüyor ki, Kudüs’ün kurtarılması yine Suriye üzerinden, Şam üzerinden olabilir. Bence İsrail biraz tarihe baksa iyi olur. Şu an yapabileceği en doğru şey, işgal ve yayılmacılığı bırakıp komşuları ile dostluklar kurmayı denemesidir. Biz o derin tarihi idrake sahibiz. Ama İsrail’in şu an yaptığı bir acemilik ve ergen hırçınlığıdır.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.