Fakültede öğrenciyken bir hocamız bana şöyle bir soru sormuştu: “avukat oldun, karşı taraf geldi, dosyada aleyhlerine hiçbir iş yapmaman halinde sana hayal bile edemeyeceğin bir para teklif ettiler; yahut birileri geldi ve hakim-savcılara bir miktar para vererek önemli bir işini halledebileceğini, sana da elbette hayal edemeyeceğin bir parayı dosyayı alman karşılığında vereceklerini söylediler, kabul eder misin?” Hızlıca ve net bir şekilde “hayır, kesinlikle kabul etmem”, dedim, hocam güldü. “Geçtim mi sınavı hocam?” Diye sordum, “henüz değil, bu cevabı ancak o hayal bile edemeyeceğin parayı masanın üstünde gördüğünde verirsen bu sınavı geçmiş olursun” dedi. Yani bana, sınanmadığın günahın masumu olamazsın, girmediğin sınavı geçemezsin diyordu. Mesleğe başladığım günden beri, hocamın sorduğu soruyla onlarca kez karşı karşıya geldim. Gerçekten de, ne kadar yer kaplayacağını tahayyül bile edemeyeceğim miktarlar teklif edildi, üstelik kabul etmediğimde canımla tehdit edildiğim bile oldu. Yine de kabul etmedim. Hocamla görüştük dün, anlattım durumları, reddettiğimi ve şikayette bulunduğumu söyledim. Son olarak “hocam hatırlar mısınız bana bir soru sormuştunuz? Geçtim mi sınavı?” Diye sordum. Yine güldü, yine “hayır” dedi. “Geçmedin çünkü henüz ölmedin”