pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

Milletimiz de “İyi ki Cumhur İttifakı var” denilmesini hak eden Meclis’teki üstünlüğüyle ikinci korkunun eşiğinden dönmüş oldu.

Son kırk yılın seçimlerini izleyebilenler iyi bilirler. Yüksek Seçim Kurulu ilgili yasakları kaldırdıktan sonra açılan ilk sandıklardan -ki bunun oranı yaklaşık yüzde on olur- gelen sonuçlar, iktidar veya muhalefetten birinin lehine -yaklaşık yüzde altmışlar seviyesinde- yüksek görünür. Açılan sandık sonuçlarının yüzde otuz–kırk seviyesine çıkmasıyla birlikte o yüksek görünmeler dengelenmeye, diğer bir ifadeyle asıl sonuca yakın bir tablo oluşmaya başlar. Geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde de bu rutin değişmedi. AA tarafından medya ve partilerle paylaşılan ilk sayım sonuçları yüzde altmış seviyesine Cumhur İttifakı’nın lehine görünüyordu. Nitekim bu oran yüzde kırklara doğru çıktığında hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimine katılan siyasi tarafların aldıkları oylar doğal olarak dengelenmeye başladı.   YSK saat 18.30 seçim yasaklarını sona erdirdi. Yukarıda belirttiğimiz şekilde Cumhur İttifakı seçim yarışında oy oranları itibariyle önde başlamakla birlikte, yaklaşık saat 19.30’dan itibaren bu oranlar beklenen mecralarında akmaya başlamıştı. Saat 19.40’ta iki büyük şehrin CHP’li belediye başkanları büyük bir telaş içinde ekranlara çıkıp, AA’nın veri transferinde Cumhur İttifakı lehine davrandığını, gerçekte ise kendilerinin elde ettikleri “doğru” sonuçlara göre Yedili Masa ittifakı cumhurbaşkanı adayının “bugün” cumhurbaşkanı olarak ilan edileceğini, -gerilmiş yüzleri ve titreyen sesleriyle- iki koldan açıklayıverdiler.   Bu durum, iki belediye başkanının seçim yarışında provokasyona başvurmalarıyla meşhur olmaları bakımından kendi bağlamında normal görülse de Yedili Masa cihetinden çok ciddi bir sıkıntının ortaya çıktığını gösteriyordu. Bu noktada gözlerin, provokasyon yapma ahlak ve alışkanlığına sahip figüranı değil asıl Yedili Masa’nın cumhurbaşkanı adayını araması, kulakların ondan gelebilecek doğru ve sağduyulu bir açıklamayı duymak istemesi işin tabiatındandı. Nitekim o da fazla gecikmeden bunu yaptı ama tek kelimeyle “yanlış” yaptı. Çünkü yukarıda da zikrettiğimiz gibi açılan sandıkların yükselerek artan sonuçları, cumhurbaşkanlığında yüze ellide adeta sabitlenirken, milletvekilliği seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın ezici bir galibiyet elde ettiğini gösteriyordu.   Yedili Masa’nın cumhurbaşkanı adayı amiyane bir tabirle iki belediye başkanının gazına gelerek, saat 19.55’te sosyal medyadan “Öndeyiz” açıklamasını yapıverdi. Bundan yaklaşık bir saat sonra da ona destek olarak Yedili Masa’nın ortağı HDP-PKK’dan Anadolu Ajansı’na “manipülâsyon yapma” suçlaması geldi. Bu iki açıklamaya tabi olarak biri çok korkutucu olan iki sonuç ortaya çıktı. Yedili Masa’yı oluşturanlar, yedi düvelin desteğini almanın da verdiği bir güvenle, aslında seçim için bir motivasyon vesilesi olmaktan ibaret bulunan “Yüze altmışla kazanıyoruz” iddiasına kendilerini aşırı bir şekilde inandırmışlardı.   İlk sonuçların açıklanmasıyla birlikte telaşa düşmeleri büyük oranda temelinden yanlış olan bu inanışlarıydı. Ayaklarının yere basmasıyla birlikte kendi elleriyle kendileri için ürettikleri ilk şokla vurgun yemiş gibiydiler. Öyle ki, hezimeti hiç düşünmedikleri ve bu durumda seçmene ne söyleyeceklerini planlamadıkları, diğer bir söyleyişle seçim sonuçlarına mahsus süreci nasıl yöneteceklerini kendi aralarında hiç konuşmadıkları her hallerinden belli oluyordu. Bu birinci durumun korkutucu yanı, Türkiye çapında sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilen seçimlerin oy uğruna sorunlu hale getirilmesi ve dolayısıyla halkın devletine, iktidarına olan güveninin sarsması ihtimaliydi.   Şükür ki, Yedili Masa yukarıda da zikrettiğimiz gibi yeni süreci yönetmekten aciz olduğu için o şokunu kendi dışına yayamadı ve söz konusu korku da böylece kuvveden fiile çıkamadı. İkincisi ve asıl korkutucu olanı ise, Yedili Masa’nın ortağı olan teröristlerin kapıları kırarak damdaki liderlerini çıkarma, tutuklu ya da devlet hizmetinden el çektirilmiş olan elemanlarını halkın içine katmaya… azmetmiş olmalarıydı. Eğer bu bağlamda tırnakları bir yer tutma imkanını elde etseydi, Türkiye -Allah korusun- daha sonuçların açıklandığı ilk saatlerde büyük bir şiddete maruz kalacaktı. Yine şükürler olsun ki, Cumhur İttifakı’nın Meclis’te elde ettiği üstünlük buna engel oldu. Özetle, Yedili Masa ittifakı sonuçların akmaya başladığı ilk saatlerde yenilgisi için günah keçisi bulma telaşına düştü ama sonuçta sadece kendisini buldu. Milletimiz de “İyi ki Cumhur İttifakı var” denilmesini hak eden Meclis’teki üstünlüğüyle ikinci korkunun eşiğinden dönmüş oldu.
Ekleme Tarihi: 16 Mayıs 2023 - Salı

Milletimiz de “İyi ki Cumhur İttifakı var” denilmesini hak eden Meclis’teki üstünlüğüyle ikinci korkunun eşiğinden dönmüş oldu.

Son kırk yılın seçimlerini izleyebilenler iyi bilirler.

Yüksek Seçim Kurulu ilgili yasakları kaldırdıktan sonra açılan ilk sandıklardan -ki bunun oranı yaklaşık yüzde on olur- gelen sonuçlar, iktidar veya muhalefetten birinin lehine -yaklaşık yüzde altmışlar seviyesinde- yüksek görünür.

Açılan sandık sonuçlarının yüzde otuz–kırk seviyesine çıkmasıyla birlikte o yüksek görünmeler dengelenmeye, diğer bir ifadeyle asıl sonuca yakın bir tablo oluşmaya başlar.

Geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde de bu rutin değişmedi. AA tarafından medya ve partilerle paylaşılan ilk sayım sonuçları yüzde altmış seviyesine Cumhur İttifakı’nın lehine görünüyordu. Nitekim bu oran yüzde kırklara doğru çıktığında hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimine katılan siyasi tarafların aldıkları oylar doğal olarak dengelenmeye başladı.

 

YSK saat 18.30 seçim yasaklarını sona erdirdi.

Yukarıda belirttiğimiz şekilde Cumhur İttifakı seçim yarışında oy oranları itibariyle önde başlamakla birlikte, yaklaşık saat 19.30’dan itibaren bu oranlar beklenen mecralarında akmaya başlamıştı.

Saat 19.40’ta iki büyük şehrin CHP’li belediye başkanları büyük bir telaş içinde ekranlara çıkıp, AA’nın veri transferinde Cumhur İttifakı lehine davrandığını, gerçekte ise kendilerinin elde ettikleri “doğru” sonuçlara göre Yedili Masa ittifakı cumhurbaşkanı adayının “bugün” cumhurbaşkanı olarak ilan edileceğini, -gerilmiş yüzleri ve titreyen sesleriyle- iki koldan açıklayıverdiler.

 

Bu durum, iki belediye başkanının seçim yarışında provokasyona başvurmalarıyla meşhur olmaları bakımından kendi bağlamında normal görülse de Yedili Masa cihetinden çok ciddi bir sıkıntının ortaya çıktığını gösteriyordu.

Bu noktada gözlerin, provokasyon yapma ahlak ve alışkanlığına sahip figüranı değil asıl Yedili Masa’nın cumhurbaşkanı adayını araması, kulakların ondan gelebilecek doğru ve sağduyulu bir açıklamayı duymak istemesi işin tabiatındandı.

Nitekim o da fazla gecikmeden bunu yaptı ama tek kelimeyle “yanlış” yaptı.

Çünkü yukarıda da zikrettiğimiz gibi açılan sandıkların yükselerek artan sonuçları, cumhurbaşkanlığında yüze ellide adeta sabitlenirken, milletvekilliği seçimlerinde Cumhur İttifakı’nın ezici bir galibiyet elde ettiğini gösteriyordu.

 

Yedili Masa’nın cumhurbaşkanı adayı amiyane bir tabirle iki belediye başkanının gazına gelerek, saat 19.55’te sosyal medyadan “Öndeyiz” açıklamasını yapıverdi.

Bundan yaklaşık bir saat sonra da ona destek olarak Yedili Masa’nın ortağı HDP-PKK’dan Anadolu Ajansı’na “manipülâsyon yapma” suçlaması geldi.

Bu iki açıklamaya tabi olarak biri çok korkutucu olan iki sonuç ortaya çıktı.

Yedili Masa’yı oluşturanlar, yedi düvelin desteğini almanın da verdiği bir güvenle, aslında seçim için bir motivasyon vesilesi olmaktan ibaret bulunan “Yüze altmışla kazanıyoruz” iddiasına kendilerini aşırı bir şekilde inandırmışlardı.

 

İlk sonuçların açıklanmasıyla birlikte telaşa düşmeleri büyük oranda temelinden yanlış olan bu inanışlarıydı.

Ayaklarının yere basmasıyla birlikte kendi elleriyle kendileri için ürettikleri ilk şokla vurgun yemiş gibiydiler. Öyle ki, hezimeti hiç düşünmedikleri ve bu durumda seçmene ne söyleyeceklerini planlamadıkları, diğer bir söyleyişle seçim sonuçlarına mahsus süreci nasıl yöneteceklerini kendi aralarında hiç konuşmadıkları her hallerinden belli oluyordu.

Bu birinci durumun korkutucu yanı, Türkiye çapında sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilen seçimlerin oy uğruna sorunlu hale getirilmesi ve dolayısıyla halkın devletine, iktidarına olan güveninin sarsması ihtimaliydi.

 

Şükür ki, Yedili Masa yukarıda da zikrettiğimiz gibi yeni süreci yönetmekten aciz olduğu için o şokunu kendi dışına yayamadı ve söz konusu korku da böylece kuvveden fiile çıkamadı.

İkincisi ve asıl korkutucu olanı ise, Yedili Masa’nın ortağı olan teröristlerin kapıları kırarak damdaki liderlerini çıkarma, tutuklu ya da devlet hizmetinden el çektirilmiş olan elemanlarını halkın içine katmaya… azmetmiş olmalarıydı. Eğer bu bağlamda tırnakları bir yer tutma imkanını elde etseydi, Türkiye -Allah korusun- daha sonuçların açıklandığı ilk saatlerde büyük bir şiddete maruz kalacaktı.

Yine şükürler olsun ki, Cumhur İttifakı’nın Meclis’te elde ettiği üstünlük buna engel oldu.

Özetle, Yedili Masa ittifakı sonuçların akmaya başladığı ilk saatlerde yenilgisi için günah keçisi bulma telaşına düştü ama sonuçta sadece kendisini buldu.

Milletimiz de “İyi ki Cumhur İttifakı var” denilmesini hak eden Meclis’teki üstünlüğüyle ikinci korkunun eşiğinden dönmüş oldu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.