TRAFİK KURALLARI ÖNEMLİDİR Gün geçmiyor, ölüm haberli trafik kazası, duymayalım. Terörden daha fazla can kaybımız oluyor. Dikkatinizi, çekelim... Sayın Başbakanın bu konu ile yaptığı yeni açıklamalar ve verdiği talimatlar; İnşallah Trafik kazalarında beklenen azalmayı sağlar. İndirilebilmesi gereken en az seviyeye indirilir. Bu kazaların önünün alınması için; ne yapılması gerekiyorsa; bir an önce alınsın. Tedbirse; tedbir, yaptırımsa; yaptırım… Caydırıcı en ağır cezalar, hem para, hem hapis… Kimi kazalar, kasten adam öldürme olarak bile; değerlendirilebilir. Ülke insanının, her alanda olduğu gibi; trafik alanında da, duyarlı olması şarttır. Amaç; birlik ve beraberlik içerisinde bu zor zamanları atlatmaktır. İnsanımızın birbirine destek vereceği zaman bu zamandır. Yaraların sarılacağı, acıların paylaşılacağı, gün bugündür. Bu anlamda, Toplumsal felaketlerin acıları da derin olmaktadır. Trafik faciaları, üzüntülerimizi daha da, artırmaktadır. Dikkatsizlik, kişisel hatalar, öne çıkmaktadır. Kimse; trafik kurallarına uymak, istememektedir. Başımızda bu kadar sıkıntı var iken; trafik alanında olsun, sıkıntılarımız azalsın, sona ersin... Yaşanan tüm bunlara karşılık; Ancak, dayanışma, paylaşım, acılara göğüs germe, insanların birbirinin yanında olması; biraz olsun acıları hafifletebilir. Biz, aynı zamanda; trafik kurallarına uyar isek; bu saydığımız insani değerlere sahip çıkıyoruz, demektir. Yüce Milletimiz, kimi zamanlar; bu dayanışmaları hep en güzel şekilde yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır. Bundan şüphemiz yoktur. Trafik kuralları aynı zamanda; karşımızdaki insana saygı duymak, anlamını taşır. Bu saygı; can emniyetinden başlayarak, karşı tarafa fedakarlık yapmaya kadar, uzanır. Ama, bazı olaylar var ki; insanımızın biraz daha dikkatli ve temkinli olması gereken olaylardır. Bunların başında hatalı trafik kazaları gelmektedir. Son bir hafta içerisinde teröre verdiğimiz kurban kadar; trafik kazalarında insanımızı kaybettik. Arabasının başına geçen insanımız; Allah göstermesin aklını kaçırıyor herhalde… Tüm trafik kurallarına inat; yapabileceği ne kadar hata varsa, onu yapabilmek için adeta can atıyor. Çıldırıyor... Kendi hayatını tehlikeye attığı gibi; başkalarının hayatını da tehlikeye atmaktadır. Bu kabul edilir bir şey değildir. Kanun yapıcılarımızı, kanun koyucularımızı bu konuda biraz daha hassasiyetli olmaya çağırıyoruz. Para cezasından çok, ölümlü ve yaralamalı, kasıtlı hataya yönelik kazalarda; hapis cezalarının artırılması lazım. İnsanımız para cezasını takmıyor. Yahut caydırıcı olarak görmüyor. Bütün bu olayların göz önünde bulundurularak, ceza sisteminin belirlenmesinde yarar vardır. Geliri çok yüksek olan insanlar için; trafik cezaları; çekirdek parası gibidir. Hem hapis cezası artırılmalıdır, hem de; şahısların gelirleri ile; orantılı para cezaları verilmelidir. Asgari ücretli adam da; kırmızı ışıkta geçmeye, aynı para cezasını veriyor; gelir düzeyi çok yüksek olan şahısta... O nedenle; geliri yüksek olanlar; o küçük para cezalarını takmıyorlar. Bu örneği de; göz önünde bulundurmak gerekir, diye düşünüyorum. İşte trafik kazaları ile ilgili fikrimiz budur. Sonuçta; teröre verdiğimiz, kurban sayısından daha fazla insan kaybediyoruz. Böyle acıların bir daha yaşanmaması için biraz daha dikkat etmeliyiz. Bu kadar uyarılmasına rağmen neden insanlar kurallara uymazlar. Aynı zamanda bu kurallara uymamak; insan hakkına saygı göstermemek demektir. Dinen de; insan hakkına saygı ile, Müslümanlığın iç, içe olduğu her zaman vurgulanmaktadır. Bütün bunlara karşılık aynı hatalar devam etmektedir. Dolayısıyla insanlar arasında en basit kural hatası bile; anlaşmazlıklara ve tatsızlıkların yaşanmasına neden olmaktadır. Ben, duygusu öne çıkarak; kavgalı, kargaşalı ortamların oluşmasına sebep olunmaktadır. Her zaman verilen bir örneği burada tekrar etmek istiyorum. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi, sen de başkasına yapma. Bu hatırlatma insan hayatının her dönemi için, geçerli olan önemli bir uyarıdır. Yapılan kasıtlı davranışlar da, basit trafik kuralı olarak değerlendirilemez. Yukarıda da belirttiğimiz gibi yasa düzenleyicilerin böyle olumsuzlukların yaşanacağı ayrıntıları düşünerek; çalışmalarını daha dikkatli yapmaları gerekmektedir. Yapılan bunca yeni hizmetlere rağmen; trafik kuralı ihlalleri devam etmektedir. Yaralanmalara ve ölümlere sebep olan durumların daha aza indirilmesi için demek ki; daha geniş ve kapsamlı, caydırıcı özelliği olan yasalara ihtiyaç vardır. Basına yansıyan bazı kaza haberleri ve sonrasında yaşanan olaylar toplumu derinden üzmektedir. Tarfik kurallarına uymak; aynı zamnda insani bir görevdir. İnsana saygıdır. İnsana gülümsemedir, hoş görüdür. Hangi insan, küçük bir bebeğin kendisine yapmış olduğu yanlış bir davranıştan dolayı; O bebeği cezalandırmak ister. Çoğu insan, bebeğin o davranışına gülerek, geçer. İşte trafikte karşınızdaki insanlar hata yapsalar bile, küçük bebeğe davrandığımız gibi; davranmamız gerekir. Affedici ve bağışlayıcı olmalıyız. Bunu yapabilmemiz için; öncelikle kendimizin bu kurallara uymamız şarttır. Eğer, kendimiz kural tanımaz isek; karşımızdakilerin yapmış olduğu hatalardan dolayı; şikayetçi olmamamız gerekir. Hadi canım sende, trafik kuralları da, neymiş? diye soranlara; işte cevap derim. Karnınız acıktığı zman; yemek, yemek istersiniz. O zaman; yemek aramayın, aldığınız her nefesdeki hava sizin karnınız doyursun... Gördünüz değil mi? hava karnımızı doyurmuyor. O halde; her şeyin bir kuralı ve ahengi vardır. Trafik kurallarına uymakta da; hayat vardır. İnsanlık vardır. Hoşgörü vardır. İnsana sevgi, saygı vardır. Toplumsal bir düzen ve barış, huzur vardır. Bu güzellikleri kim istemez? Elimizde olmayan, kendi irademizin dışında gelişen hata ve kazalar bizim sorumluluğumuzda değildir. Hayatın her alanında olduğu gibi; biz irademizle yaptığımız hatalardan sorumluyuz. O halde; irademizi kullanarak, trafik kurallarına uyalım. Çünkü, uzun tecrübe ve deneyimlerden sonra; o kurallar uygulama alanına sokulmuştur. Kısacası hata kabul etmezler. Uygulanmayan her kural; felakete davetiye çıkarmaktır.