“VATAN””MİLLET””SAKARYA “DEMEKLE”İŞ”BİTMİYOR…
“Bir ülkenin hangi sistemle idare edildiği veya hangi partinin iktidarda olduğu bir noktaya kadar önem arz eder; fakat daha da önemli olan sistemlerin veya iktidarların insanlara neler verebildiği, neler sağlayabildiğidir. Birileri hamasi nutuklarla karnınızı doyurmaya teşebbüs ediyorsa aldanmayın, itibar da etmeyin. Kaybeden siz olursunuz, hepimiz oluruz.
İnsan hak ve hürriyetleri ve bireysel özgürlükler genel asayişi bozmamak, şiddete başvurmamak ve başkalarının özgürlüğüne zarar vermemek kaydı ile gereği gibi kullanılamıyorsa, bu hakların anayasa da yazılı olmasının ne anlamı olur ki!
‘Bir ülkede bazı tabuların korunması adına fikir-düşünce ve ifade özgürlüğü engelleniyorsa ya da sınırlandırılıyorsa; insanlar şiddete teröre bulaşmadan kendilerini istedikleri şekilde ifade edemiyorlarsa, söz konusu haklar anayasa teminatı altında olsa ne olur, olmasa ne olur?
Cinsiyeti, ırkı, dili, dini, mezhebi ve meşrebi her ne olursa olsun, bu ülke sınırları içinde yaşayan ve devlete vatandaşlık bağı ile bağlı bulunan bütün insanlar din ve vicdan hürriyetine sahip değilse; inançlarını hayatına yansıtamıyor, ibadetlerini rahat bir şekilde gönül huzuru ile eda edemiyorsa birilerinin din ve vicdan hürriyetinden bahsetmesi kime ne fayda sağlar? ,
“ Hala başörtüsü tartışmasının yapılıyor olması, ayıp olarak bize yeter de artar bile.sayılarını kimsenin net olarak bilemediği yüz binlerce insanımız evsiz-barksız olarak sokaklarda yaşıyorsa, on binlerce insanımız çöp kutularında yiyecek arıyorsa, milyon ile ifade eden insanlarımız aç ve açıkta ise, çaresiz ve kimsesiz halde perişan ise, idare şeklinin o insanlar için ne anlamı olur ki...
Ortalama olarak her sene 50-55 milyar TL: nin faiz adı altında rant çevrelerine pompalandığı bir ülkede; açlık sınırı 1.350 TL. , yoksulluk sınırı 4.500 TL. olarak açıklanıyorken, işçi emeklilerine takriben 1.000-1.100 TL.,asgari ücretliye 1.300 TL., çalışan memura ortalama 2.000-2.500 TL., emekli memura -1.400-1.800, TL. Ücret reva görülüyorsa; Resmi makamlara göre 3,5 Milyon, gerçek rakamlara göre 7-8 Milyon kişinin işsiz olduğu bir ülkede asgari ücretle çalışmak üzere açılan 1000 kişilik kadro için 250-300 Bin kişi müracaat ediyor ve böyle durumda dahi büyük yerlerden kuvvetli torpil gerekiyorsa;
“”Tarım ve hayvancılık ülkesi olarak bilinen yurdumuzda uygulanan maksatlı ve yanlış ekonomik politikalar neticesinde, girdi fiyatlarındaki yüksek artışlardan dolayı üretimden sağlanan miktar maliyeti karşılamıyor. Üstelik çiftçiler kendi tarlalarını ekip dikmiyor; Çiftçilerimiz tarla sahipleri her yıl çiftçi belgesine ve üye aidatı adı altına alınan parlarında kendilerini yıprattığını ve bu duruma, isyan ediyorlar. Ve ürün almadığı her yıl Ziraat odasına ödediği paradan dolayı bezmiş durumdalar, ayrıca Ziraat odalarının da devlete bir küflet oluşturduğunu söylüyorlar tarım ve tarla işlerinin %90 ını Tarım il Müdürlüklerinin yaptığını ve Ziraat odalarının kaldırılmasının gerektiğini düşünüyorlar ve benimde kanaatimi soracak olursanız şahsi düşüncemde bu yöndedir. Besiciler hayvancılıktan vazgeçiyor ve neticede tahıllar ve bakliyat başta olmak üzere birçok gıda maddesi ve et, saman ve ot dışarıdan getiriliyorsa;
Milli gelirin paylaşımı ve vergi toplamada adalet sağlanamıyor, az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alınıyor,ve milli pastanın paylaşımında eş-dost, akraba-yandaş ayrımı yapılıyor………….SAYGILARIMLA
ALANA
İnsana saygısı olmayan kişi
Mevki, nin makamın kölesi olur.
Gururdan kibirden eğilmez başı.
Milletin başının belası olur.
Kendi gözlüğünden bakar durmadan
Kolayda kazanır kendin yormadan
Lüzumsuz laf eder hatır sormadan
Ne Yazık cehennem sılası olur.
Gül dikemez olduk bağlar virane
Sahip çıkmaz olduk gönül derene
Hesap soramadık devran sürene
Sorumsuzluğunda çilsi olur
Kul Refikim nasihatim alana
Sözüm yoktur sürüngene yılana
Dur diyen yok kul hakkını çalana
Hırsız olanların hilesi olur.
Refik KTLU 16-02-2016
(Kül. Bak. Halk. Şairi)