İnsan dünyaya bir defa gelir. Hayalleri vardır. Umutları vardır. Korkuları vardır. Endişeleri vardır. Çocuklar farkında değildir geleceğinin, yaşayacaklarının. Ailesinin ona sağladığı hayatı yaşar imkânlarını kullanır. Bu nedenle de hayatı yaşadıkları, gördükleri gibi zannederler. Öyle olmadığını büyüdükleri zaman anlarlar. Bazende geç kalırlar kendilerini yaşamaya. Kendileri için nefes almaya. Çocuklar çabuk büyümek isterler.
Ah! Çocuk neden acele edersin ki büyümeye…
Büyüdüğün zaman da çocukluğuna geri dönmek istersin. Ne yazık ki geriye dönmek imkânsız. Hep ileri koşarsın. Maalesef hayatın geri vitesi yoktur.
Zaman su gibi kayıp gider avuçlarından. Geriye yarım bıraktıkların, yaşayamadıkların kalır. Pişmanlık doldurursun ceplerine. Ara sıra çıkartır okursun anılarını gözyaşları içinde. Bakarsın sararmış resimlere, elindeki kalanlarına. Derin bir of çekersin ciğerlerine. Acısını hissedene kadar tutarsın içinde.
Ah! Çocuk neden acele edersin ki büyümeye…
Her anını yaşa çocukluğunun. Değerini bil. Zaman seni senden almadan sen tut elinden zamanın. Kalbin kırılmadan, için yanmadan gülümse hayata.
Sonra hesap sormak, küsmek için çok zamanın olacak. Borçlu kalacaksın kendine.
Ara sıra kapat gözlerini ki toz girmesin. Elindekilerin kıymetini bil. Sıkı tut annenin, babanın, kardeşlerinin, sevdiklerinin elini. Kader sizi ayırmadan. Araya mesafeler koymadan. Sarıl kendine sevdiklerine.. Nevin KILIÇ Sivas