Sevap kazanmak ve yüce Mevlâmız’ın rızasına nail olmak için iyi niyet çok önem taşıyor. Bazan amel olmadan sadece niyetle bile büyük sevaplar kazanmak mümkündür. Peygamber Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] buyuruyor ki: “Bir kimse, biraz uyuduktan sonra kalkıp namaz kılma niyet ve arzusuyla gece yatağına yatıp uyusa ve sabah oluncaya kadar uyanamasa, Allah ona yapmaya niyet ettiği şeyin sevabını verir” (Ebû Davud; Nesâî; İbn Mâce).
“Şehid olmak niyet ve arzusuna sahip bir kimse, yatağında da ölse şehid olarak ölmüş olur.
Ümmetimin şehidlerinin çoğu, başı yastıkta ölenlerdir. Savaş alanında nice öldürülenler vardır ki onların niyetini ancak Allah bilir” (Ahmed b. Hanbel).
Büyük veli Hasan-ı Basrî’nin [rahmetullahi aleyh], “Cennet ehlinin ebedî cennette, cehennem halkının da ebedî cehennemde kalmaları niyetleri sebebiyledir. Çünkü niyetleri inançlarında ebedîdir” sözü niyetin önemini açıkça ortaya koymaktadır. Hz. Ömer de [radıyallahu anh] şöyle buyuruyor: “Amellerin efdali, Allah’ın farzlarını eda edip haramlarından kaçınmak ve sadık niyettir.”