Yüce dinimiz, güzel ahlâkın insanın fıtrî bir özelliği olduğunu vurgular. Yani insan, yaratılışından iffetli, namuslu, hayâ sahibidir. Yüce Allah’ın verdiğine razıdır, başkalarında olana göz dikmez. Kendisinde olanı, mahrem alanını da başkalarına göstermez.
Dinimiz, “haram”, “mahrem” gibi kelimelerle ifade edilen hususlara hassasiyetle eğilmiş ve bu kavramların anlattığı her ne varsa, onların uluorta sergilenmesini yasaklamıştır. Hususiliğinin korunmasını ve özenle muhafaza edilmesini emretmiştir.
İşte bu, en geniş manasıyla örtünme (tesettür) emridir ve “gizlenmek, saklanmak, korunmak, açıkta ve ortalık yerde bulunmamak” gibi anlamlara gelen bu emrin muhatabı kadın-erkek bütün müslümanlardır.
Müslüman, fıtratını yani yaratılış özelliklerini muhafaza ettiği için hayâ sahibidir. Sahip olduğu bu özellik onu mahrem konularda daha dikkatli olmaya sevkeder. Gizlenmesi gerekeni gizler, başkasının gizlisine de göz dikmez.