Allah’ı [celle celâluhû] hakkıyla tanıyan, O’nun hışmını ve kahrını tam anlamıyla kavrayan kişi, Allah’tan gereği gibi korkar. Henüz bu zorluklarla karşılaşmadan, her şeye hükmünü geçiren yüce Allah’ın huzurunda perdeler açılıp hesaba çekilerek ateşe atılmazdan önce, nefsinin azgınlıklarına ve sapkınlıklarına ağlar. Cehennemde, “Âh ihtiyarlığım!” diye feryat eden nice ihtiyarlar, “Âh gençliğim!” diye figan eden nice gençler, “Âh rezaletlerim ve yırtılan sır perdelerim!” diye çırpınan nice kadınlar vardır. Oradakilerin yüzleri ve vücutları simsiyahtır. Belleri kırılmıştır. Ne büyüklere saygı gösterilir ne küçüklere merhamet edilir ne de kadınları örtülüdür! Allahım, bizi ateşten ve bizi ateşe yaklaştıracak her türlü işten kurtar ve uzaklaştır. Ey bağışlayıcıların en yücesi, bizleri iyilerle beraber cennetine koy!
Hadis-i Şerif
“Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Kendisine bir şey emanet edildiğinde emanete hıyanet eder.”