Sa‘d b. Ebû Vakkâs [radıyallahu anh] ciddi bir hastalığa tutuldu. Peygamberimiz’e [sallallahu aleyhi vesellem] gelip dua istedi. Allah Resûlü yedi tane acve hurmasının çekirdekleriyle birlikte macun yapılıp Sa‘d’a içirilmesini buyurdu ve Sa‘d’ın [radıyallahu anh] şifa bulması için dua etti. Sa‘d [radıyallahu anh], “Yâ Resûlallah, hastalığım gördüğünüz dereceye varmış bulunuyor, ben ise servet sahibiyim. Bir kızımdan başka da vârisim yok. Servetimin tümünü tasadduk edip yoksullara dağıtayım mı?” diye sordu. Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem], “Senin vârislerini zengin bırakman, onları aç bırakıp halka avuç açtırmandan hayırlıdır. Allah’ın hoşnutluğunu arayarak yapacağın bir tasaddukla da ecir ve sevaba erersin” buyurdu. Sa‘d [radıyallahu anh] tedaviden sonra iyileşti ve hicretin 55. yılına kadar yaşadı. Her yıl servetinin zekâtını verirdi. Vefat ettiği zaman da vârislerine 250.000 dirhem bırakmıştı (M. Asım Köksal, İslâm Tarihi).