Herkes not etsin bunu: HAMAS’ınki sadece Gazze ile sınırlı bir direniş değil, küresel ölçekli bir devrim. Bundan sonra hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacaktır. Ne Filistin’de, ne İsrail’de, ne Arap ülkelerinde ne de yeryüzünde.
HAMAS ne mi yaptı?
İsrail’in yenilmezlik mitini tarihin çöplüğüne attı. Bir avuç mücahidin o daracık sahil şeridine sıkıştırılmış Gazze’de sergilediği direniş, tarihte eşi benzeri olmayan bir direniştir. Dış dünyayla bağı kopartılmış bir küçücük alanda bir avuç inançlı insan, arkasına ABD-Avrupa askeri gücünü almış işgalci İsrail terör devletinin ordusuna karşı başarılı bir direniş örneği sergiliyor. İsrail, Arap ülkeleriyle geçmişte giriştiği savaşlarda bile bu kadar zayiat vermemişti. Yüzlerce tank kaybı ve binlerce ölü asker, İsrail askeri tarihinde büyük bir hezimet olarak kayda geçti.
HAMAS’ın o öksüz ve yetim mücahitleri, İsrail’in istihbarat mitini yok etti. O her şeyden haberdar olduğu varsayımına dayalı istihbarat miti de çöp oldu. “İsrail’den habersiz kuş uçamaz” algısı yerle yeksan oldu.
İsrail’in “demir kubbesi” etkisiz kılındı. Hem de gencecik bir Gazzeli mühendis tarafından. İsrail’in işgal altında tuttuğu şehirlere füzeler düşmeye başladı. Başkent Tel Aviv’in bile güvende olmadığı görüldü. İsrail’in meclisine düşen füzeler, “demir kubbe” mitini de çöp etti.
***
Katıldığım televizyon programlarında en başta iki şeyin altını önemle çizmiştim. Bir: Gazze, İsrail’in Vietnam’ı olacaktır. İki: İsrail’de artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.
Nitekim öyle oldu.
İsrail Gazze’de yenildi. Hem askeri olarak hem de siyaseten.
İsrail siyaseti çöktü. İsrail’de siyasi kartlar yeniden karılacak. Netanyahu gidecek. İsrail siyaseti yeniden şekillenecek.
Sadece İsrail’de mi bu değişim olacak? Göreceksiniz ABD ve Avrupa siyaseti de yeniden karılacak. Biden kaybedecek. Halklarına rağmen İsrail soykırımına arka çıkan Avrupalı devletlerin de siyasetlerinde kırılmalar yaşanacak.
***
HAMAS yeni bir dünya düzeninin oluşmasına zemin oluşturuyor. ABD’nin başını çektiği hegemonik dünya düzenine alternatif yeni bir dünya düzeni ortaya çıkacak. ABD’nin güdümündeki BM ve NATO gibi sözümona uluslararası kuruluşlara karşı yeni uluslararası kurumlar, siyasi ve askeri ittifaklar ve paktlar ete kemiğe bürünecek.
HAMAS’ın insanlık alemine yaptığı en büyük katkı, bu temelde yeni bir siyasi bilincin ortaya çıkmasını sağlamak.
Bu siyasal bilincin temelini, vicdan oluşturuyor. HAMAS yeryüzü ölçeğinde küresel bir vicdanın kendini göstermesini sağladı. Bu küresel vicdanın dönüşeceği yeni siyaset, kendi uluslararası paktlarını da oluşturmaya aday görünüyor.
Halkların sokaklarda sergilediği bu küresel vicdanın siyaseten ete kemiğe bürüneceğinden hiç kuşkum yok. Bu yükselen küresel vicdan hareketinin ülkelerde yeni siyasal yönetimlerin belirmesine kaynaklık edeceğinden de zerre kadar kuşkum yok. Halklarının bu duyarlılıklarına ters düşen partilerin iktidara taşınma şansları artık olmayacak. Avrupa’da artık İsrail soykırımını koşulsuz destekleyen yönetimler de eskisi gibi olamayacak.
Arap ülkelerinin yönetimleri halklarını ne kadar baskılarlarsa baskılasınlar günün birinde bu yükselen dalga karşısında yenileceklerini biliyorlar. Ya yükselen bu bilincin öncülüğüne soyunacaklar ya da günün birinde yıkılacakları kabusuyla yaşayacaklar. Buna da yaşamak denirse tabii.
HAMAS Arap-İslam ülkelerindeki liderlerin maskesini düşürdü. Bir Güney Afrika Cumhurbaşkanı gibi tepki koyamayan Arap liderlerin yönetimleri de akıllarını başlarına almazlarsa HAMAS devriminin yol açtığı o siyasal bilinç duvarına çarpıp un ufak olacaklardır.
***
HAMAS Avrupa’nın maskesini düşürdü. Dünya halklarına demokrasi, hukuk, özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve insan hakları pazarlayan Avrupa’nın gerçekte ne kadar bütün bu değerlerden uzak olduğunu, hatta bu değerlerin soykırımcısı olduğu gerçeğini gün yüzüne çıkardı. Bu az buz bir katkı değildir.
Uluslararası hukuk dedikleri hukuk sisteminin aslında güçlünün hukuk sistemi olduğu bu vesileyle anlaşıldı.
Uluslararası kurumların da gerçekte İkinci Dünya Savaşı galiplerinin oluşturup emirlerine amade kıldıkları kurumlardan öte bir anlamı olmadığı da ayan beyan görüldü.
Bütün bu kazanımlar HAMAS devrimi sayesinde oldu.
***
İsrail bundan sonra ne yaparsa yapsın kaybetmiştir. İsrail’e arka çıkan devletler de kaybetmeye mahkumdur.
Yeni bir tarih yazılıyor.
Yeryüzünün halkları kendi vicdanlarını kuşanarak yeni bir dünya düzeninin oluşmasını sağlayacaklar.
İsrail’den korkan Arap ülkeleri de İsrail’in korkulacak bir ülke olmadığını, başka bir ifadeyle, askeri olarak yenilebileceğini HAMAS sayesinde görmüş oldular.
Arap-İslam dünyasında yeni ve güçlü bir uyanış-diriliş-direniş bilinci de pek yakında ete kemiğe bürünecek.
HAMAS artık Gazze/Filistin’le sınırlı olmaktan çıktı. O yüzden HAMAS’ı asla yenemez İsrail.
HAMAS’ın sadece İslam aleminde oluşturduğu siyasi bilinç değil asıl küresel ölçekte oluşturduğu bu yeni siyasi bilinç mevcut statüko duvarlarını yıkacak güce erişmiş bulunmaktadır.
Tarihin doğru tarafında olmak, vicdan sahibi insan olmaklığın gereğidir.
Bilinmelidir ki HAMAS’ın mücadelesi özünde insani bir mücadeledir.
HAMAS’ı ABD-İsrail ağzıyla “terör örgütü” diye suçlayanlar, insan olarak nerede durduklarına bakmalıdırlar evvela.