Hava kuvvetleriniz güçlü olmazsa bağımsız-lığınızı koruya-mazsınız. Bu çağda böyledir. Bu kadar nettir.
Türkiye bu yüzden son yıllarda hava kuvvetlerine önemli bir kaynak ayırıyor. Yerli üretimi artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak için müthiş adımlar atıyor. Milli Teknoloji Hamlesi’ne yoğunlaşıyor. İHA/SİHA teknolojisinde geldiğimiz noktayı, bu teknolojinin Dağlık Karabağ’da, Suriye’de, Libya’daki ortaya koyduğu oyun değiştirici rolü biliyorsunuz. Selçuk ve Haluk Bayraktar kardeşler bu teknolojiyi insansız savaş uçağı Kızılelma ile bir üst seviyeye taşıyor.
Bunların hepsi hepsi heyecan verici gelişmeler. Ancak Türkiye’nin kısa vadedeki ihtiyaçlarını karşılamak için savaş uçakları konusunda da adım atması gerekiyor. ABD ile yaşanan krizler nedeniyle 5. nesil savaş uçağı projesi F-35’te yokuz. (Yunanistan bu uçakları ediniyor. Ege’deki hava üstünlüğü dengesi açısından kritik bir konu bu.) ABD ile yeni F-16 alımı ve modernizasyon konusunda görüşmeler yapılıyor. Ankara’nın beklentisi 40 yeni F-16 (yeni nesil Blok 70) ve 79 modernizasyon kiti satın almak. Beyaz Saray’dan konuyla ilgili pozitif açıklamalar gelse de -her zamanki gibi- topu Kongre’ye atıyor.
ABD’NİN F-16 PAZARLIĞI
Aslında olan şu: Washington F-16 satışını siyasi pazarlık haline getiriyor. Pazarlık konusu ise görünürde İsveç’in NATO’ya üyeliği. Her ne kadar Washington’dan “İsveç’in üyeliği ile F-16 satışı iki ayrı konu” açıklamaları gelse de bu pek inandırıcı değil. Hatta Türkiye İsveç’in üyeliğine onay verdiğinde ABD’nin F-16’lar konusunda adım atıp atmayacağı bile soru işareti. Son tahlilde ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanlığı’nı Türk düşmanı Menendez’den devralan Senatör Ben Cardin F-16 satışı için tek meselenin İsveç’in NATO üyeliği olmadığını söyledi.
Tam da bu konjonktürde Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler TBMM bütçe görüşmelerinde açıkladı. Buna göre ABD ile F-16 (4’üncü nesil) görüşmeleri yürüten Ankara bir yandan da Eurofighter Typhoon (4,5 nesil) tedariki için Avrupalılarla temas halinde. Bakan Güler “Olursa 40 tane alacağız” dedi. Ancak Almanya’dan kaynaklanan bazı pürüzler olduğunu söyledi. Yapılan açıklamalar İspanya ve İngiltere’nin Eurofighter satışını desteklediğini, bu konuda Almanya’yı ikna etmeye çalıştıklarını gösteriyor.
ERDOĞAN’DAN NET MESAJ
Konu Berlin seyahati sırasında bir Alman gazeteci tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da soruldu. Gazetecinin sorusu Almanya’nın da Eurofighter satışını siyasi bir pazarlık haline getirdiğini gösteriyor. Özellikle Ankara’nın Filistin’de izlediği insan odaklı dış politika nedeniyle aba altından sopa gösteriliyor.
Cumhur-başkanı Erdoğan, tam da bu soruya, “Bizi bunlarla tehdit etmeyin” diyerek çok net bir yanıt verdi. “Almanya verir veya vermez. Bir çok yerden bunları temin ederiz” sözleri bir uyarıdır ve Ankara’nın bundan sonraki adımıyla ilgili ipucu içermektedir.
Peki, detaylar ne? Ankara’nın bundan sonraki adımı ne olacak? Konuyla ilgili kaynaklarımı yokladım. Aldığım yanıtları şöyle özetleyebilirim.
Bir. Ankara, Eurofighter’ın son ve en gelişmiş versiyonunu almak istiyor. Yapılan planlama önce 20 adet almak. Sonra sayıyı 40’a çıkarmak.
İki. Eurofighter alma kararının perde arkasında ABD ile yaşanan F-16 sorunu mu var? Tam olarak değil. Anladığım kadarıyla Ankara envanterde her iki uçağın da olmasını istiyor.
İSPANYOL VE İNGİLİZLER İSTEKLİ
Üç. İspanyol ve İngilizler Türkiye’ye uçak satışında çok istekli. Sebebi Eurofighter’ı geliştirmek için ek kaynağa ihtiyaç duymaları. Ancak Almanya satışa karşı çıkıyor. İki ülke Almanları ikna edeceklerinden emin.
Dört. Almanya’nın satışa karşı gerekçesi AB’nin Türkiye’ye dönük yaptırımları. Malum Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hakları gasp edilmek istenmiş, Ankara sondaj faaliyetleri ve Libya anlaşmasıyla bu oyunu bozmuştu. AB, 2019’da -Türkiye’nin terörle mücadele operasyonlarını da bahane ederek- bir dizi yaptırım kararı almış ve bazı ülkeler Ankara’ya silah satışını sınırlamıştı. Almanya bu yaptırımların hala yürürlükte olduğunu söylüyor.
Beş. Türkiye benzer bir durumu daha önce hava savunma sistemi konusunda da yaşadı. Türkiye’nin acil ihtiyaçlar nedeniyle hava savunma sistemi edinmeye çalıştığı dönemde ABD hem ortak üretim ve fiyat konusunda beklentileri karşılamadı hem de süreci zamana yaymaya kalkıştı. Ankara bunun üzerine Rusya ile masaya oturdu ve S-400 konusunda anlaşmaya vardı. Şimdi de Türkiye’nin hava filosunu güçlendirmesi gerekiyor. ABD’nin F-16 tutumu malum. Yine ayak sürüyor. Eurofighter konusunda da Almanlar süreci tıkıyor. Bir kaynağımdan duyduğum şu serzenişe katılmamak elde değil: “Bu şartlar altında Su-35 alırsak kimse bize bir şey diyemez.”
Altı. Ankara’nın gündeminde henüz Su-35’ler (4,5 nesil) yok. Odak noktası F-16 ve Eurofighter’lar. Ancak Türkiye’nin ihtiyaçları da ortada.
Ankara’nın Eurofighter uyarısı köprüden önceki son çıkış işareti olabilir.