Zâhidler Ne Diyor?
Meşhur sûfîler zühdü nasıl tarif ediyorlar:
Zühd, haramın sabrı yenemediği, helâlin de şükre mani olamadığı şeydir.
İbn Şihâb ez-Zührî [kuddise sırruhû]
Zühd, emel ve arzuları azaltmak ve hırstan sıyrılmaktır. Yoksa ne adi şeyler yemek ne de yırtık ve yamalı şeyler giymektir.
Süfyân-ı Sevrî [kuddise sırruhû] hazretlerine,
– Kişi hem zengin hem zâhid olabilir mi, diye sorduklarında da hazret şu cevabı verir:
– Evet zâhid olabilir. Yeter ki herhangi bir belaya mâruz kaldığında sabredebilsin, bir nimete erişince de şükredebilsin.
Zühdün aslı Allah’tan razı olmaktır. Kanaatkâr kişi zâhiddir. Zâhid ise zengindir. Her kim yakîni elde ederse bütün işlerinde Allah’a güvenir. O’nun yazdığı kadere razı olur, ümitle korku halinde mahlûkattan gönlünü çeker. Bu durum onun gayri meşru bir yolla dünyayı talep etmesini engeller. İşte böyle yapan bir kimse dünyalık hiçbir şeye sahip bulunmasa bile zâhid ve insanların en zenginidir.