Kızınca Ne Yapmalı?
Resûl-i Ekrem Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyuruyor:
Biriniz ayakta iken gazaplanacak (kızacak) olursa hemen otursun. Kızgınlığı giderse ne âlâ, gitmezse yanı üzere yatsın (Ebû Davud).
Açıklama: Gazap, kızmak ve öfkelenmektir. Bazı hoşa gitmeyen şeylerden dolayı nefis, öfkelenir ve kendisinde gazap denilen ruh hali ortaya çıkar. Lüzumsuz yere gazaplanmak kınanmıştır. Kızgınlık anında vaziyeti değiştirmek, kızgınlığın sönüp gitmesine yardım eder. Kızılan kimseye karşı saldırıya geçilmesine engel olur. Kızgınlık anında susulmalıdır ve eûzü billâh yani Allah’a sığınıyorum denilmelidir. Bunları Peygamber Efendimiz tavsiye etmişlerdir. Bununla kızgınlık, yerini sakinleşmeye bırakır, hoşa gitmeyen hadiselerin ortaya çıkmasına engel olunur.
Yumuşak Bir Ses
Vaizin biri, Abbâsî halifelerinden Me’mûn’a sert ve acı bir dille nasihat etmeye başlamış. Halife, vaizin sözlerinin bitmesini beklemeden ona şöyle demiş:
Biraz halim selim ol. Allah Teâlâ, senden daha hayırlı olan Musa’yı, benden daha şerli olan Firavun’a gönderirken şöyle emretmişti: ‘Ona yumuşak bir sesle nasihat edin; belki bu sayede öğüt alır veya Allah’tan korkar’ (Tâhâ 20/44).