CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ’la “gizli protokol” imzaladığını itiraf etmesi, hem kendi partisinde hem de 8’li masa koalisyonunda deprem etkisi yarattı. Daha önce gizli protokol olmadığını söyleyen CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ı da boşa düşüren bu açıklamanın ardından Kılıçdaroğlu’na tepkiler peş peşe geldi. Türkiye’de kamuoyu Kılıçdaroğlu’nun yalancılığını, zübük karakteri misali İçişleri Bakanlığı’nı iki siyasetçiye birden vermesini daha o süreçte seçimleri kazanma ümidi olmadığına yormuş. Kılıçdaroğlu CHP MYK’sından, sözcüsünden ve Altılı Masa’daki ortaklarından habersiz bir şekilde Özdağ’a İçişleri Bakanlığı ile birlikte üç bakanlık ve MİT Başkanlığı sözünü vermiş. 14 Mayıs öncesinde MYK üyesi olan, seçim sonrası örgütlerden sorumlu danışmanlığa getirdiği Engin Özkoç’a söz verdiği İçişleri Bakanlığı’nı Özdağ’a da ikram etmiş.
Kılıçdaroğlu, kendisinin milli güvenlik sorunu olduğunu iddia eden başta MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli ve şahsım olmak üzere gazeteci ve yazarlara ne cevap verdi bilmiyorum ama Zafer Partisi Genel Başkanı gibi müptezel, insanlar arasında kamplaşma ve kutuplaşma yaratacak hatta ülke içinde her an bir iç savaş yaratabilecek bir kişiye devletin İçişleri Bakanlığı ve MİT Başkanlığı’nı, bu yetmemiş gibi ayrıca iki bakanlık daha vermesi ülkemize yapılmış en büyük ihanettir sanırım. Kılıçdaroğlu’na göre Türkiye’de en önemli milli güvenlik sorunu ise kendisi ile Ümit Özdağ arasında yapılan gizli protokolmüş meğer! Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile seçimlerin kazanılması durumunda “İçişleri Bakanlığı dahil 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı’nın Zafer Partisi’ne verileceğine dair” aralarında bir mutabakat imzaladıklarını yalanlamadı, hatta doğruladı. “O protokolle ilgili konuşmam doğru değil. İki kişinin namusuna teslim edilen protokoldür. Açıklamayı ahlaki olarak doğru bulmam. Benim konuşmam doğru değil. Protokol ikimizin arasında imzalandı. Kamuoyuna açık değildi. İkimizin namusuna teslim edildi, nokta” demişti.
Allah akıl fikir versin!
28 Mayıs’ta gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri öncesi desteğini artırmak isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile bir araya gelmişti. Yapılan pazarlıklar sonucu Zafer Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı almıştı. Ümit Özdağ, anlaşma sonrası sık sık İçişleri Bakanlığı’nın kendilerine verileceğini kamuoyuna deklare ederken, seçim hezimeti sonrası pazarlıkta nelerin konuşulduğu iyice netleşti. Özdağ, Kılıçdaroğlu’nun kendisine 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı’nı vermeyi taahhüt ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu da katıldığı bir yayında Özdağ’ı yalanlamayarak, “İkimizin namusuna teslim edilmiş bir protokol. Danışmanım dâhil benden başka kimse bilmiyor. Faik Öztrak da bilmiyor” dedi. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması sonrası kızılca kıyamet koparken, gözlerin çevrildiği Ümit Özdağ’dan Meral Akşener videosu ile bir açıklama geldi. İşte seçim hezimeti sonrası paramparça olan muhalefette yaşanan protokol krizi ve Özdağ’ın yeni bir polemiğin fitilini ateşleyecek yanıt!
Açıklamaları ile muhalefetteki ‘gizli protokol’ tartışmalarını başlatan Özdağ, Kılıçdaroğlu’nun yanıtı sonrası gelen tepkilere karşılık verdi. Özdağ, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, daha önce Zafer Partisi ile yapılan pazarlıklara ilişkin yaptığı açıklamanın görüntülerini paylaşarak şu ifadeleri kullandı: ‘Zafer Partisi-CHP protokolünün içeriğinden haberdar değildik’ diyen İYİ Parti, Gelecek ve DEVA Partililer, iyi dinleyin. Akşener, ‘Sayın Kılıçdaroğlu’nun yetkisi vardı, o yetkiyi yerine getirdi. Hayırlı uğurlu olsun...’ demiş. Sayın Kılıçdaroğlu bana da yetki aldığını söyledi.