Resûlullah Aşkı
Abdülmecîd Hânî [kuddise sırruhû], el-Hadâikü’l-Verdiyye isimli eserinde sâdât-ı kirâmın büyüklerinden Abdullah Dihlevî hazretlerinin [kuddise sırruhû] Resûlullah’a [sallallahu aleyhi vesellem] olan aşk ve bağlılığını şöyle anlatır: Abdullah Dihlevî [kuddise sırruhû] Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] sünnetine son derece bağlıydı. Devamlı onun hadis-i şeriflerini mütalaa eder, okurdu. Hatta hadis kitabı olan Tirmizî’nin Sünen’i göğsünde olduğu halde vefat etmişti. Kendisine Hz. Peygamber’in [sallallahu aleyhi vesellem] sünnetinden bir şey ulaştığı zaman, onu mutlaka yerine getirirdi. Bir defasında kendisine keçi kellesi getirdiler, Allah Resûlü’ne tâbi olmak için onu pişirtip yedi. Çünkü Allah Resûlü de yemişti. O, Resûlullah’a [sallallahu aleyhi vesellem] âşıktı. Onun aşkında fâni olmuştu. Mübarek ismini duyduğu zaman titrer, kendinden geçerdi. Bir gün hizmetçisi ona su hazırladı ve kendisine şöyle dedi:
- Sen Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] gözdesisin.
Bu sözü duyduğu an irkildi ve kalkıp hizmetçiyi öptü, sonra da ona şöyle dedi:
- Ben kimim ki Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] gözdesi olayım.
Sonra da hizmetçiye pek çok ikramda bulundu.