Kurban Bayramı
Hz. İbrahim [aleyhisselâm] gördüğü rüyaların rehberliğinde oğlunu kurban etmeye karar vermiş, oğlu Hz. İsmail [aleyhisselâm] bu kararı yürekten desteklemişti. Bir insanın ulaşabileceği en kritik sınırlardan biri bu olmalıdır: Çocuğunu, ciğerpâresini kesmekle Allah’ın emrine karşı çıkmak arasında kalmak.
Kurban bayramında bu olayı hatırlarız. Bütün bir müminler topluluğu olarak, bir insanın, Hz. İbrahim’in [aleyhisselâm] bu kritik eşikte gösterdiği kulluğu, verdiği dersi kutlamak için bayram yapıyoruz gibidir. Sanki o hepimiz adına kulluğun zirvelerini dolaşmıştır.
Kurban bayramı, yüz milyonlarca müminin kestiği yüz milyonlarca hayvanla dünyayı tazeleme bayramıdır. Dünyada bir mahşer kurulur o gün. Canlar Allah’ın adıyla alınmakta, Allah diyen kullara pay edilmektedir. Bu bir hüzün değil bir sevinç günüdür.
O gün, Allah’ın dâimî olan ikramı her göze görünür hale gelir. Allah Teâlâ, maddi imkânı olana kurban kesmeyi ve etini fukaraya dağıtmayı zorunlu kılmıştır. Fukara o gün Allah’ın konuğu olduğunu daha yakından hissedebilir. Mübarek olsun.