CHP’nin 14 Mayıs gecesi başta Millet İttifakı seçmenleri olma üzere tüm Türkiye’yi nasıl manipüle ettiğinin ve Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın insanların gözlerinin içine baka baka “Kazanıyoruz, öndeyiz” şeklinde yalanlar söylediklerinin bir delili daha ortaya çıktı. Ona geçmeden önce süreci özetlemem gerekiyor.
İlk delil CHP’nin elde ettiği seçim sonuçlarını abonelerine servis eden Tuncay Özkan’ın kontörlündeki ANKA’nın 15 Mayıs’ta yayınladığı veri tablosuydu aslında. Tam 98 satırlık olan Excel tablosu, ANKA’nın sistemine hangi adayın hangi saatte oy oranlarının ne kadar olduğunu gösteriyordu. “Direkten Dönmüşüz” başlıklı yazıda Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş’ın kamuoyunu nasıl yanılttıklarını bu veriler üzerinden anlatmaya çalışmıştım.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş “yakalandıklarını” anlayınca haftayı seçim çalışması yapmak yerine savunmayla geçirdiler. İmamoğlu son olarak katıldığı yayında “Kimseyi aldatmadık, biz 4,5 puan yanıldık” dedi. İmamoğlu “Yanıldık” diyerek, tüm Türkiye’yi yanılttığı gerçeğini örtbas etmeye çalışıyor. Ancak bu hesap kolay kapanmayacak gibi. Çünkü CHP içinde kaynayan kazan 28 Mayıs’ı beklemeden taştı.
Onursal Adıgüzel’in CHP Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etmesi, CHP içinden CHP içindeki “paralel bilgi işlemcileri” deşifre eden işaret fişeğiymiş meğer.
14 Mayıs akşamından sabaha karşı 03.00’e kadar “Kazanıyoruz, öndeyiz” diye oyalanan tabana ertesi gün birileri “Oylar CHP sistemine yanlış girildi. Sistem çöktü” yalanını üfürmüştü ya hani. Bu oyalama ile iki şey amaçlandı. Birincisi; CHP’nin öncülük ettiği Millet İttifakı’nın 14 Mayıs’ta aldığı hezimetin konuşulmasının önüne geçmekti, ikincisi ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk turu 5 puan geride tamamlamasına çeşitli bahaneler uydurmaktı. Kısmen başarılı olundu.
Fatura da Onursal Adıgüzel ve Tuncay Özkan’a kesildi. Her iki isim de CHP’liler tarafından ağır şekilde linç edildiler. Adıgüzel istifa etti, Özkan kendisini savundu ancak üzerlerine salınan öfke dinmedi. Adıgüzel de ANKA’nın veri giriş çizelgesini paylaştırarak CHP içerisindeki paralel bilgi işlemcileri açığa düşürdü.
Şimdi 14 Mayıs gecesine dair ortaya yeni bilgiler saçıldı ve bu “kaynak” da içeriden. Hem de CHP Genel Merkezi’ndeki ‘kozmik oda’dan. CHP’nin teknoloji ve siber güvenliğinden sorumlu Sedat Doğan, Linkedin sayfasında 14 Mayıs akşamı yaşananları kaleme aldı.
Doğan, “CHP’nin sistemleri çöktü” diyenlere yanıt vererek başladığı yazısında o gece kurdukları sistemde en ufak bir hata olmadığının altını çizerken şu çok önemli bilgiyi de paylaştı: “Saat 21.00’de bizim ekranlarımızdaki sonuç ne ise, gece sandıkların tamamı açıldığında çıkan sonuç o oldu.”
Yani 14 Mayıs akşamı saat 21.00’de CHP Genel Merkezi’ndeki herkes sonuçların ne olduğunu biliyormuş. DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin de itiraf etmişti aslında. O gece CHP Genel Merkezi’nde olduğunu söyleyen Şahin, “İlk turda bitecekmiş gibi bir algı satın alındı. Saat 8 itibarıyla sonuçlar belliydi” dedi.
Dönelim Sedat Doğan’a… İşini hakkıyla yapmanın öz güveni ile kendilerine yöneltilen suçlamalara karşı adeta hodri meydan diyor yazısında: “O güne dair tüm log kayıtları, kozmik odanın video kayıtları, anbean bütün sonuçların akışı... Kısacası her şey elimde mevcut. Bunları paylaşmama sebebim, mimarimizi açık etmek istememem. Ama günü geldiğinde tüm bunları da açıklayacağım.”
Bu satırlardan anlaşılıyor ki 28 Mayıs’tan sonra CHP’nin bilgi işlem ekibi ile bazı yöneticiler arasında büyük bir hesaplaşma yaşanacak. Sedat Doğan kendisine çok güveniyor olmalı. Çünkü “Sistem çöktü” ve “Oylar çalındı” diyenlere, 28 Mayıs gecesine gönderme yaparak can alıcı bir soru yöneltiyor: “Şimdi bu sistem çöktüyse, çalışmadıysa, oylar çalındıysa; koca bir genel merkez ve bütün MYK ikinci turda da neden ben ve ekibimle çalışmak istiyor? Çünkü hiçbir sorun yaşanmadı, gün gibi ortada.”
Bitmedi ve asıl can alıcı noktaya geldik. Yani CHP içindeki paralel bilgi işlem ekiplerine… Sedat Doğan’ın paylaşımının altına gelen yorumlara verdiği yanıtlardan, CHP Genel Merkezi’nde sonuçların sahadan nasıl alındığına dair yeni bilgiler de öğreniyoruz. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın gece boyunca yaptıkları “Kazanıyoruz” açıklamaları malum. Sedat Doğan Linkedin’de kendisine yöneltilen “Kazanamadıklarını biliyorlar mıydı?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bizim sistemimizde hiçbir zaman Kılıçdaroğlu kazanmıyordu. Ama belediye başkanlarının kendi ekiplerinin de ayrı çalışmaları vardı. Mesela İstanbul ekibi Türkiye Gönüllüleri diye bir oluşum kurmuşlardı. Belki buradan gelen sonuçlar ile açıklama yapmışlardır. Ayrıca Altın Sandık uygulaması yaptıklarını biliyorum. Oradan gelen sonuçlar yanıltıcı olmuş olabilir.”
14 Mayıs gecesi CHP Genel Merkezi’ne partinin kurduğu sistemin dışında ‘Oy ve Ötesi’ ve ‘Türkiye Gönüllüleri’nden veri akışları olduğu biliniyordu. Ancak Doğan’ın cevabındaki ‘İstanbul ekibi’ detayı önemli. Burada işaret edilen, Ekrem İmamoğlu’nun kurduğu yapı ve İBB’den Genel Merkez’e taşınan bilgi işlem görevlileri. İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Erol Özgüner’in 14 Mayıs gecesi CHP Genel Merkezi’ndeki “kozmik odada” görevli olduğunu yine Sedat Doğan’ın başka bir Linkedin yazışmasından öğrendim. İstanbul ekibi genel merkeze teşkilatlı, tertibatlı gitmişler anlaşılan. Bunun yanı sıra Millet İttifakı’nın müşahit platformu olan ‘Türkiye Gönüllüleri’nin Ekrem İmamoğlu’na yakınlığı da biliniyor.
Bu durumda şu gerçek ortaya çıkıyor; Ekrem İmamoğlu o gece, Genel Merkez’in 21.00’de netleşen sonuçlarını görmezden gelerek, kamuoyunu sözde sandık güvenliği için kurulan platformların sahadan elde ettiği veriler ile yanıltmış. Yani Genel Merkez’de, Genel Merkez’e paralel bir yapılanma kurulmuş.
Ekrem İmamoğlu’nun seçim akşamı bir yandan “yanıltıcı açıklamalar” yaparken, diğer yandan Anadolu Ajansı’nı seçim sonuçları üzerinden hedef göstermişti. Oysa Anadolu Ajansı’nın verileriyle YSK'nın, hatta CHP destekli ANKA'nın verileri bir kaç saat içinde örtüştü. 14 Mayıs’tan günler önce kamuoyu önünde itibarsızlaştırmaya çalışılan Anadolu Ajansı’nın seçim sonuçlarını doğru ve hızlı açıklamasının hangi planları bozduğu ve kimleri boşa düşürdüğü belli oluyor. O geceye dair başka bilinmeyenler de mutlaka yakında ortaya çıkacaktır. CHP içinde çekilen kılıçların sesini takip edeceğiz…