-Bugün HDP ve İYİ Parti Meclis’e girebildiyse bu AK Parti-MHP ittifakının gerçekleştirdiği ülke barajı değişikliği dolayısıyladır. Şayet ülke barajı yüzde 10’dan 7’ye indirilmemiş olsaydı her iki parti de baraj altında kaldığı için Meclis’e giremeyecekti. O değişikliğin MHP için getirildiğini söyleyip durmuşlardı. Oysa
MHP yüzde 10’un üstüne çıktı, kendileri altında kaldı.
-Ülkede milliyetçiliğin yükseldiğini iddia edenler şu gerçeği bilmelidirler: Yükselen milliyetçilik, etnik milliyetçilik değildir, Türkiye milliyetçiliğidir. MHP’nin savunduğu Türk milliyetçiliği de öyle sanıldığı gibi etnikçi-ırkçı milliyetçilik değildir. Devletin/ülkenin bekasına ve milletin birliğine yaslanan milliyetçilik, pekala makul Kürt çoğunluğun da benimsediği bir milliyetçiliktir. Gayrı milliyetçi tanımlar, dışlayıcı olur, en kötüsü farklı etnik milliyetçiliklerin de önünü açar. “Türk milleti” veya “Türk vatandaşlığı” tanımını, etnikçi milliyetçiliğin öznesi haline dönüştürenler, bilesiniz ki devletimizin bekasına ve milletimizin birliğine zarar verirler. Aman dikkat!
-HDP Kürtlerin CHP’sidir. Kılıçdaroğlu CHP’si de Türklerin HDP’sidir. Unutulmaması gereken gerçek şu: HDP, CHP’nin içinden çıktı. Kürt kardeşlerimiz o yüzden HDP üzerinden kendilerini Kürt inkarcısı CHP’nin stepnesi kılmak isteyenlerin oyununa gelmemelidirler.
-Kemal Kılıçdaroğlu Yozgat’ta yaptığı konuşmada “Kandil’i yerle yeksan etmezsem bana da Bay Kemal demesinler” dedi. Ne oldu? Sonra kalkıp Kandil’le ve partisiyle ittifak içine girdi. Kandil, kendisini yerle bir edeceğini ilan eden Kılıçdaroğlu’na açık bir biçimde arka çıktı. Nasıl bir oyundur bu? O zaman sormak gerekmez mi: Kandil kendisini yok edeceğini ilan eden Kılıçdaroğlu ile bir anlaşma içine mi girdi? Kılıçdaroğlu Kandil’in partisi üzerinden taahhütlerde mi bulundu kapalı kapılar ardında? HDP’li kimi siyasi aktörler Kılıçdaroğlu’nun taahhütlerde bulunduğunu söylediler. Hatta Kılıçdaroğlu’nun çıkıp bunları açıklamasını talep ettiler. Ama Kılıçdaroğlu bunu açıklamadı. O zaman biz HDP’ye soralım Kürtler adına: Kılıçdaroğlu size ne vadetti de yıllar yılı Kürt inkarcısı ve katliamcısı olarak suçladığınız CHP’nin CB adayına Kürtlerden oy istediniz? Madem Kılıçdaroğlu açıklamıyor. Buyrun siz açıklayınız da bilelim. Evet, cevabınızı bekliyoruz: Ne karşılığında Kılıçdaroğlu’na destek verdiniz? Kılıçdaroğlu Kürtlerin hangi taleplerini karşılayacağını veya hangi meselelerini çözeceğini söyledi de siz kendisine destek sözü verdiniz?
-Kürt inkarcısı ve katliamcısı diye yıllar yılı suçlanan CHP’yi Kürtlere sevdirmek çok zordu. Kılıçdaroğlu’na oy verdirmek ise Kürtlerin kendilerini inkar kabilinden bir şeydi. HDP bu açıdan çok zorlandı aslında. Nitekim destek çağrısı yeterli oranda karşılık bulmadı. HDP’ye oy veren sağduyulu Kürtler tercihini Kürt inkarını ve asimilasyonunu sonlandıran Erdoğan’dan yana yaptı. HDP beklenmedik bir düşüş yaşadı. Kürt siyasal temsilinin yeni dönemde başka bir alanda ete kemiğe bürünmesi halinde giderek varlık nedenini kaybedeceğini ve marjinalize olabileceğini gösterdi. Bu imkan iyi değerlendirilirse hem ülkenin birliği ve demokratik temsil sisteminin derinleştirilmesi adına önemli bir kazanıma dönüşebilir, hem de Türkiye Yüzyılı’nın inşa sürecinde Kürtlerin belirleyici bir aktöre dönüşmesi sağlanabilir. Kürtlerin bu anlamda yeni ve güçlü bir siyasi temsil alanı oluşturmasının her anlamda gerekli olduğu da böylece ortaya çıkmış oldu.
HDP, Kılıçdaroğlu’na Kürtlerin oy vermesini sağlamak için sanki Kılıçdaroğlu’ndan önemli taahhütler aldıkları algısını oluşturdu. Yeni bir çözüm sürecinin başlayacağı, içerdeki tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılacağı, özerklik üzerinden hem Suriye’deki kantonal yönetimin tanınacağı hem de içeride benzer yönetimin oluşturulacağı gibi bir algının oluşturulması, Diyarbakır, Van, Ağrı, Batman, Mardin ve Muş gibi bölge illerinde Kürtlerin Kılıçdaroğlu’na yönelmesini sağladı. Buna kısmen İstanbul ve Mersin gibi büyükşehirler de dahil. Şimdi ikinci tura giderken soralım: Gerçekten Kılıçdaroğlu bu tür vaatlerde bulundu mu? HDP propagandistleri böyle bir algı oluşturduklarına göre bu sorunun cevabı mutlaka verilmelidir. Ya Kemal Bey çıkıp açıklamalıdır ya da HDP yöneticileri. Her ikisi de açıklama yapmazlarsa demek ki Kürtler Kılıçdaroğlu’na oy vermek için HDP tarafından kandırıldılar. Bence HDP’nin çağrısı üzerine Kılıçdaroğlu’na oy veren Kürtler 28 Mayıs’ta sandık başına gitmeden önce kendi kendilerine sormalılar: Biz neyin karşılığında Kürt inkarcısı bir partinin adayına oy verdik?
-HDP hala ikinci turda Kürtlerden Kılıçdaroğlu için oy istiyor. HDP yönetimi evvela ne karşılığında oy istediğini açıklamalıdır. Kılıçdaroğlu Kürtlere ne vadediyor da Kürtlerden destek vermelerini istiyordunuz? Erdoğan’ın yapıp ettikleri ortada. PKK/HDP’nin ideolojik iktidar mücadeleleri için Erdoğan’dan nefret etmeleri anlaşılabilir ama Kürtlerin Erdoğan’ı sevmemeleri ve desteklememeleri için bir tek neden yok. Varsa gösterilsin bilelim.
Ey benim Kürt kardeşim!
Kendisine uzatılan elin kıymetini bilen, kendisi için yapılan iyiliklerin hatırını herkesten çok bilen, kendi kimliği ve kültürel hakları için hiç kimsenin cesaret edemediği adımları atarak kendisine sahip çıkanı asaletine ve onuruna yakışır biçimde sahiplenmeyi bilen Kürt kardeşim!
Halkından biri olarak sana sesleniyorum: Bizim etnik varlığımıza yönelik inkar, asimilasyon ve baskı politikalarının mimarı olan bir partinin genel başkanına oy vermek mi yakışır bize, yoksa inkarı, asimilasyonu ve baskıyı cesaretle tarihe uğurlayan Erdoğan’a oy vermek mi?
HDP, ülke barajının indirilmesi sayesinde Meclis’e girdi. HDP’nin demokratik çözüm siyasetine katkıda bulunmak için Meclis’te olması gerektiğine inanabilirsin, bunu anlamak zor değil, ama Kılıçdaroğlu’nu desteklemen Kürtlük hassasiyetiyle bağdaşır bir tutum mudur? Lütfen vicdanına danışarak karar ver. HDP’nin temsili devam ediyor. Ama HDP üzerinden seni Kürt inkarcısı bir zihniyetin destekçisi kılmak isteyenlere artık yeter deme vaktin geldi diyorum. Göster özgür iradeni diyorum,
Bunu yapacağından hiç kuşkum yok.
Kürtler için atılması gereken en devrimci adımları Erdoğan attı. Atılacak başkaca adımlar varsa onu da Erdoğan atar. Batman’daki konuşmasında bunu dedi zaten. İlk turda Erdoğan’a HDP’ye rağmen verdiğin desteği yükselt ki Türkiye Yüzyılı’nın belirleyici gücü olasın. Başkaca kazanımların da öncü aktörü olasın. Bu tarihsel fırsatı kaçırmayacağına yürekten inanıyorum.
Ey HDP’ye oy veren çözümden yana sağduyulu kardeşlerim! Partiniz Meclis’e girdi. Orada temsiliniz var. İkinci turda Erdoğan’a yüksek bir destek sununuz ki yeni bir sürecin aralanmasına imkan sağlayasınız. HDP yönetiminden bağımsız koyacağınız bu irade hem mevcut kazanımları pekiştirecek hem de yeni kazanımların önünü açacaktır.
Bu sağduyuyu göstereceğinize yürekten inanıyorum.
Demokrasi ve Birlik Hareketi (DEMBİR-DER) olarak her daim yanınızda olacağız.
Gelin birlikte bir çözüm gücüne dönüşelim diyoruz.