Seçimler ilk turda bitse de ikinci tura kalsa da Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın zaferini ilan etmeliyiz.
“Neyin zaferi?” sorusunun yanıtını önümüzdeki günlerde çokça konuşacağız.
Ancak sıcağı sıcağına şu noktalara vurgu yapmak gerekiyor:
Muhalefet ağır yenilgi aldı.
Yedili masa üzerinden geliştirilen siyaset mühendisliği açıkça iflas etti.
Kılıçdaroğlu’nu açık ara kazanıyor gösteren anket şirketlerinin manipülasyon yaptıkları tescillendi.
Trol ağları ve bot hesaplar üzerinden sosyal medyada yürütülen siyasal iletişim çalışmaları halkta karşılık bulmadı.
Dahası, Erdoğan’a karşı bir araya gelen 6 genel başkan ile İstanbul ve Ankara belediye başkanları vatandaşları ikna edemediler.
Türk halkı, yedi yardımcılı Cumhurbaşkanı projesine vize vermedi.Türk halkı, muhalefetin parlamenter sisteme dönme vaadini ciddiye almadı. Buna karşın; PKK ile FETÖ’nün desteğini alan muhalefetin Türkiye için beka ve güvenlik sorunu olduğu düşüncesi sandığa yansıdı. Muharrem İnce’ye 45 gün boyunca itibar suikastı yapanlar ve kumpas kuranlar kaybetti.
Muharrem İnce haklı çıktı ve Kemal Kılıçdaroğlu ilk turda kaybetti.
Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın partilerinin tabelalarını söküp gittikleri CHP’ye ve oturdukları masaya hiçbir katkı yapamadıkları tescillendi. CHP’ye sığınan genel başkanların muhafazakâr, mütedeyyin seçmeni Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeye ikna edemedikleri ayan beyan ortaya çıktı.
Saadet Partisi’nin temsiliyeti sonra erdi ve Milli Görüş siyaseti Yeniden Refah Partisi’nde vücut buldu.
Temel Karamollaoğlu’nun, Necmettin Erbakan’dan aldığı “liderlik” makamı, Saadet’ten kovduğu Fatih Erbakan’a geçti. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın algıyla inşa edilen popülerliklerinin Anadolu’da karşılık bulmadığı, sosyal medya etkileşimlerinin sahaya yansımadığı sandıkta ölçülmüş oldu.
İYİ Parti’ye rağmen HDP ile anlaşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm uçları birleştirme ve buluşturma stratejisi fiyasko ile sonuçlandı. HDP’nin “ülkenin Cumhurbaşkanını biz belirleyeceğiz ve bizim politikalarımız uygulanacak” tezi çöktü, “kilit parti” olma havası söndü.
Bu liste uzar gider...Ancak şu net; Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk turda bıçak sırtı bir oy alsa da Kılıçdaroğlu’na yüzde 5 fark atması apaçık zaferdir.
Parlamentoda da ise Cumhur İttifakı açık ara önde bir sonuç aldı. AK Parti, MHP ve Yeniden Refah’ın vekil sayısı 300’ü aştı. AK Parti’nin oyları düşse de Cumhur İttifakı yüzde 50’yi korudu. CHP, İYİ Parti, Saadet, DEVA, Demokrat ve Gelecek partilerini ise bundan sonra büyük bir bölünme bekliyor. Peki, şimdi ne olacak? Gözler yurt dışı oylarında, özellikle de Almanya’dan gelecek sonuçlarda. Erdoğan 50,01 ile kazanabilir, ikinci tura da kalabilir. Ancak Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda. Seçimler ikinci tura kalırsa Erdoğan bu gücü de arkasına almış olacak.
Hesapları Sinan Oğan’ın aldığı yüzde 5’lik oy bozdu. Eski MHP’li Oğan artık siyasi bir figür. Gençler üzerinde etkisi var. Pazarlığı kiminle yapacağı belli değil ancak kamuoyu yoklamalarında seçmen kitlesinin milliyetçi olduğu biliniyor. Oğan'ın seçmeninin tavrı kadar Cumhur İttifakı tabanının bir kez daha kazanma motivasyonu Sahaya yansıyacaktır.
Seçmen, Meclis çoğunluğunu Cumhur İttifakı’na vererek istikrardan yana olduğunu gösterdi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kalırsa bu tercih, kesin sonucunu belirlemiş olacak. Erdoğan çok az bir oyla yüzde 50'nin altında kalsa da beş puan farkla zaferini ilan etti. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın oyların yüzde 20’si sayılırken kamuoyuna çekmek istedikleri operasyonu da ayrıca konuşmak gerekiyor. Ancak yazı bitti. Önce sonuçlar bir netleşsin, muhalefetin hezimeti neden kabullenmediğini ve bundan sonra neler olacağını da konuşacağız.