Ekleme
Tarihi: 19 Nisan 2023 - Çarşamba
Pentagon’un ortalığa saçılan çok gizli belgelerini biliyorsunuz. Bir süredir o belgelerin peşindeydim. New York Times, Washington Post gibi bazı gazeteler belgelerin bir kısmını yayınlamıştı ancak açığa çıkmayan başka detaylar olduğunu tahmin edebiliyordum.
Amacım ABD ordusunun özellikle terör örgütü PKK ile ilişkisine yönelik yeni detaylar bulmaktı. Ancak Pentagon sosyal medya şirketlerine baskı yaparak dökümanları sildiriyordu. Bu yüzden belgelere ulaşamamıştım. Ancak geçtiğimiz hafta, bu köşede belgelerin peşinde olduğumu yazınca siber dünyayı iyi bilen bir dostum bana nazik bir mail gönderdi. İçinde Pentagon’un sızan belgeleri vardı.
O belgeleri tek tek okudum. Belgelerin bizi ilgilendiren detaylarını aktaracağım. Ancak önce birkaç hususu vurgulamalıyım.
Öncelikle, Batı basınına yansıyan Ukrayna savaşına ilişkin detayları zaten görmüşsünüzdür. Yerimizin de darlığını düşünerek onlara yazıda yer vermedim.
Bir gazeteci olarak kamu yararı taşımayan, güncel istihbarat niteliğindeki askeri, teknik detay ve planlar ilgimi çekmiyor. Ben belgelerin daha çok Türk kamuoyunu ilgilendiren, uluslararası ilişkileri anlamamıza ışık tutacak politik yönüne odaklandım.
Belgelerde ABD istihbarat teşkilatlarının (CIA ve Askeri İstihbarat Ajansı), Ukrayna ve paramiliter kuruluş Vagner bağlamında Rusya’ya, Çin’e ve bazı “müttefik” ülkelere özellikle yoğunlaştığı anlaşılıyor. Sızan belgelere yansıdığı kadarıyla bu müttefik ülkeler arasında Türkiye ve İsrail de var.
Belgelerde terör örgütü PKK ile ilgili bir ayrıntıya rastlamadım. Ancak ilginizi çekebilecek başka unsurlar buldum.
Şimdi belgelerde yer alan detaylara gelelim.
İSRAİL’E TÜRK MODELİ ÖNERİSİ
Malum, İsrail’in Ukrayna ile ilgili büyük bir baş ağrısı var. ABD, Ukrayna’ya silah göndermesi için İsrail’e uzun bir süredir baskı yapıyor. İsrail ise Rusya’yı kızdırmamak için bunu reddediyor. Sebebi Rusya’nın Suriye’deki İsrail operasyonlarını engelleme kapasitesi. Örneğin Rusya’nın 2022’de öfkelendiği ve hava savunma sistemini İsrail jetlerine karşı ateşlediği ifade ediliyor. Aynı zamanda, Rusya’nın İran’a teknolojik silah vermesinden de endişe ediyor Tel Aviv. İşte bu gerekçelerle Ukrayna’ya silah göndermeye yanaşmıyorlar.
Bir CIA analizinde, İsrail’e çıkış yolu olarak Türkiye’nin izlediği dış politika örnek gösteriliyor. Analizde “İsrail Türk modelini uygulayabilir, Ukrayna’ya silah (SİHA’ları kastediyor. YB) gönderebilir, aynı zamanda barış görüşmelerini teşvik edebilir ve arabuluculuk yapabilir” ifadeleri yer alıyor. Analizin arka plan bölümünde ise “Ankara Kiev ve Moskova’yla yakın ilişkilerini başarılı bir şekilde korudu. Tel Aviv de ilişkilerini dengeleyebilir” deniyor. Bu not, Türkiye’nin Rusya ve Ukrayna ile kurduğu dengeli ilişkiyi ABD’nin kabullendiği şeklinde yorumlanabilir. Türkiye’nin bu politikasının “Türk modeli” olarak literatüre girdiğini de sızan belgelerden anlıyoruz.
ABD TAHIL KORİDORUNDAN RAHATSIZ
Aslında Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bazı ülkelerin Ankara’nın arabuluculuğunda açılan tahıl koridorundan rahatsız olduğunu açıklamıştı. Belgeler o ülkelerden birinin ABD olduğunu ortaya koyuyor. Belgelerde BM Genel Sekreteri Guterres’in koridorun devamı için Putin’i ikna etmeye çalıştığı, bu adımların Moskova’yı cezalandırmaya dönük çabaları baltaladığı ifade ediliyor. Bir Rus yetkilinin kayıtlara geçen “Ukrayna ile konuşma, müzakere etme noktasına geldiğimizde ABD araya giriyor ve Ruslarla kimsenin konuşmasına izin vermiyor” ifadesi de bir hayli ilginç.
MİT VURGUSU CIA RAPORUNDA
Rusya ile ilgili notları incelerken ilginç bir detay yakaladım. Yabancı istihbarat örgütlerinin, MİT’in İstihbarata Karşı Koyma faaliyetlerinden çekindiği CIA notunda yer alıyor. Buna göre Rusya bazı ülkelerde protesto eylemleri örgütlemek için küçük bir gruba teorik eğitim vermek istiyor. Ruslar ilk etapta eğitimi Türkiye’de vermeyi düşünüyorlar ancak MİT’in takibinden çekindikleri için karar değiştiriyorlar.
ÇİN’E YAKIN MARKAJ
Sızan belgelerde Çin’le ilgili birçok detay var. Dikkatimi çeken konulardan biri şu: Raporlarda Çin’in hasım uyduları kullanılamaz hale getirmek için siber saldırı kapasitesini geliştirmeye çalıştığı ifade ediliyor. Bu herkesi ilgilendiren bir konu ve not edilmeli.
Aynı zamanda CIA’nın Çin’le ticari savaşı yakından takip ettiği de görülüyor. Hatırlarsınız, bu savaşın en önemli ayaklarından biri 5G teknolojisiydi. ABD, başta İngiltere olmak üzere birçok ülkeye baskı yapıyor ve 5G teknolojisinde Çin markası Huawei’den uzak durulmasını istiyordu. ABD’nin benzer baskıyı Ürdün üzerinde de kurduğu anlaşılıyor. Notlarda bu konuda bir çok detay var.