AT(A)LAR SÖZÜ
“Köpekçe Meramlar” başlıklı bir yazı ile içinde “köpek” kelimesi geçen atasözleri ve deyimleri kısaca köpek jargonunu anlatan bir yazı kaleme almıştık ve bu yazımız çok beğenilmişti. Meramımızı “kişileştirilmiş hayvanlar” üzerinden kelam-ı kadimler ile anlatmanın etkililiği malumunuz. Bu sözlere sıkça konu olan köpekler kadar atlar da önemli. Atasözlerimiz ve deyimlerimiz içinde “at” kelimesinin sıkça kullanılması da anlaşılabilir bir durum aslında. Atasözlerinin de bir geçmişi var ve o geçmişte, insanların hemen yanı başında, hayatın içinde; “atlar adımına göre değil, adamına göre yürürdü.”
Hayat hep bir hengâmeydi, kimi zaman varlık kimi zaman da yokluk dert olurdu. ‘At, at oluncaya kadar sahibi mat olur’du. “Ata arpa, yiğide pilav” vermek ne mümkündü. “At olur meydan olmaz, meydan olur at olmaz’dı. “Ata binen nalını mıhını arar” da bulamazdı. “Aç at yol almaz, aç it av almaz” günler böylece gelir geçerdi. Fukaralık günleriydi ve “arık ata kuyruğu da yüktü. Arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez” bir iş göremezdi. Sonraları bu kara günler de tarihte yerini aldı. “Atın ölümü arpadan olsun” diye gözünü karaltan haramîler, “at başı beraber gidiyorlar’dı.
“Atı alıp Üsküdar’ı geçen” çok oldu. Ne de olsa “At binenin kılıç kuşananın.” Eskiler ne demiş; “At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.” Her şeyi zamanında alırsan, işine yarayan şeyin de kıymetini bilirsen, “Ata binersen ALLAH'ı, attan inersen de atı unutmazsan” gam gasevette neymiş. “ Atla deve değil ya!” Yeter ki tevekkel ol. “Dokuz atı bir kazığa bağlama.” “Atım tepmez, itim kapmaz deme.” “Atın varken yol tanı, ağan varken el tanı.” “Atına bakan ardına bakmaz.” “At bir dizginde, öküz bir çizide belli olur.” Unutma; “Ata binmek bir ayıp, attan inmek bin ayıp.” “Dost, dostun eğerlenmiş atıdır” dostunun yardımına koşmaktan geri durma. Acele işe şeytan karışır, işlerini sırasıyla yap. Birini bitirmeden diğerine başlama. “Hızlı koşan atın …. seyrek düşer.”
Ölümlü dünya evlat. Doğduğumuzda ölüm saati çalışmaya başladı. Doğmasak ölmezdik; doğduk ki öleceğiz, buna göre yaşa. “At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.”
“At görür aksar, su görür susarsan” huzurun kalmaz. “At yedi günde, it yediği günde belli olur.” “Atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz” sen de haddini hududunu bil. “El atına binen tez iner” emanet mala güvenme, mümkünse ortak iş de yapma. “Ortak atın beli sakat olur” bilesin. “At ver hasım ol, kız ver hısım ol” demişler, malının kıymetini bil.
Hırlısı var, hırsızı var, uğurlusu, uğursuzu, görgüsüzü var. İş bileni var, burun bükeni var. “Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır.” “Yoksul ala ata binse selam durmaz,” dünya böyledir işte. “Köpeğe gem vurma kendisini at sanır.” “Ata da soy gerek, ite de.” “Atlar tepişir, arada eşekler ezilir.” “At elin, it elin, bize ne.”
Aklını kullan evlat. “At görmediysen, b..undan da mı atlamadın?” “Irmaktan geçerken at değiştirilmez.” “Beleş atın dişine bakılmaz.” “Canı yanan eşek atı geçer.” “Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan”, arkadaşını iyi seç. “Yumuşak huylu atın çiftesi pek olur.” “Yürük at yemini, yavuz it ününü kendi artırır.” Tedbiri elden bırakma. “At çalındıktan sora ahırın kapısını kapamak” fayda etmez.
Öyle bir hayatın olsun ki; “Atlıyı attan, yaylıyı yoldan çevir.” “Atın eşkin, kılıcın keskin” olsun. “Attan inip eşeğe binme.” “At izi it izine karıştığı” vakitler gözünü dört aç, tufaya gelme.” “At ölür, itlere bayram olur.” “At hırsızı gibi” dolaşma. Yavaş ol, acele etme. “Peşinden atlı mı kovalıyor?” “Ata binmeden ayakları sallıyorsun!”
Ne oldu şimdi de somurtuyorsun? “Atına eşek mi dedik, ata et, ite ot” mu verdik?
Evlat, kime diyorum ben! Burada; “At pazarında eşek osurtmuyoruz”.
“At gibi kızlar”, “Atlar anası” hatun olur, senin boyun ne posun ne de geçeni boş göndermiyorsun. Ohoo... “Katıra “baban kim?” demişler, “dayım attır” demiş.
Es-selam…