Aziz Milletim,
Değerli kardeşlerim,
Sizleri en kalbi duygularımla, sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
Mübarek Ramazan Bayramınızı can-ı gönülden tebrik ediyorum.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da ebedi azaptan kurtuluş olan bir Ramazan ayını daha geride bırakarak, hep birlikte bayrama vasıl olduk.
Bayramın; ülkemiz, milletimiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için barışa, huzura ve esenliğe vesile olmasını diliyorum.
Bizleri sevdiklerimizle beraber, sağlık ve afiyet içerisinde bir bayrama daha kavuşturduğu için Rabbime hamd ediyorum.
11 ayın sultanı olan Ramazanı Şerifi, Gazze’nin yanı sıra gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan acılar ve zulümler sebebiyle buruk karşıladık; buruk geçirdik.
Gazze, 7 Ekim’den beri sadece bizim değil, tüm insanlığın kalbinde, tüm insanlığın vicdanında kanayan bir yara oldu.
Savaş’ta bile dokunulmaması gereken hastanelerin, okulların, kiliselerin, camilerin bilerek bombalandığı bir vahşet sahnesiyle karşı karşıya kaldık.
İsrail’in saldırıları sonucu 33 bin Filistinli şehit düşerken; 75 binden fazla kardeşimiz de yaralandı.
Hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar niyaz ediyoruz.
Türkiye olarak, bugüne kadar bölgeye sevk ettiğimiz toplam 45 bin tonu aşan yardım malzemesiyle, bu zor günlerinde Filistin halkının yanında olduğumuzu gösterdik.
İnşallah bundan sonra da, Gazze’de akan kan duruncaya ve Filistinli kardeşlerimiz, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin devletine kavuşuncaya kadar desteğimizi sürdüreceğiz.
Dış siyasette bu adımları atarken, gündemimizin ilk sırasında yer alan deprem bölgesini asla ihmal etmiyoruz.
Asrın felaketinin yaralarını asrın birlikteliğini sergileyerek hızla sarıyoruz.
Şimdiye kadar 80 bine yakın afet konutunu ve köy evini tamamlayıp, hak sahiplerine teslim ettik.
Her ay 15-20 bin konut inşa etmek suretiyle yıl sonunda bu sayıyı 200 bine ulaştırmayı hedefliyoruz.
Bu süreçte ayrıca riskli yapı stoku yüksek şehirlerimizin depreme karşı daha dayanıklı hale getirilmesi için de çalışıyoruz.
PKK’sından FETÖ’suna ve DEAŞ’ına vatanımızın birliğine, insanımızın huzuruna kast eden terör örgütlerine nefes aldırmıyoruz.
Terör bataklığını kaynağında kurutma stratejimizi kararlılıkla uyguluyoruz.
Ekonomi cephesinde hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadele en hassas olduğumuz konudur.
Tüm dünyayla birlikte millet olarak bizim de canımızı yakan bu meseleyi, Allah’ın izniyle, çözmekte kararlıyız.
Uyguladığımız ekonomi programının olumlu etkilerini yılın ikinci yarısından itibaren daha net bir şekilde görebileceğiz.
31 Mart seçimlerinin suhuletle tamamlanmasıyla ortaya çıkan 4 yıllık seçimsiz dönemi, bu hedeflerimizi gerçekleştirmek için kullanacağız.
“Türkiye’nin ortak vatanımız, demokrasimizin ortak değerimiz” olduğunun bilinciyle inşallah hep birlikte çok çalışacağız, üreteceğiz, emek vereceğiz.
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirinceye kadar bize durmak, dinlenmek, soluklanmak yok…
Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum.
Bu vesileyle bir kez daha 31 Mart seçimlerinde sandığa giderek iradesine sahip çıkan tüm vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.
Rekabet seviyesi çok yüksek bir seçimden yeni çıkmış aziz milletimizden, bayramın manevi iklimini kırgınlıkları gidermek için fırsata çevirmelerini özellikle istirham ediyorum.
Bayram ziyareti veya tatil amacıyla yollara çıkan tüm vatandaşlarımdan, trafik kurallarına riayet etmelerini bekliyorum.
Rabbim’den Ramazan Bayramının gönüllerimize huzur, ülkemize esenlik, dünyamıza ve mazlum coğrafyalara barış getirmesini diliyor, sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum.
Bayramınız mübarek olsun.
Kalın sağlıcakla…