pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Abdülkadir ERKAHRAMAN
Köşe Yazarı
Abdülkadir ERKAHRAMAN
 

ALLAH KİMSEYE HAKSIZLIK ETMEZ.KİŞİ KENDİNİ ZARARA UĞRATANDIR.

Helâk ve İkaz İçin Musibet Allah Teâlâ merhamet edenlerin en merhametlisidir. Kullarına zulmetmez. Peygamberimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] haber verdiği gibi, “Cenâb-ı Hakk’ın kullarına merhameti, şefkatli bir annenin yavrusuna gösterdiği merhametten daha fazladır.” Öyleyse musibetlerin takdir edilmesinde nasıl bir hikmet, nasıl bir murad-ı ilâhî vardır? Cevabı Kur’an’da arayacağız. Kur’ân-ı Kerîm’de sapkınlıkta ısrar eden bazı eski kavimlerin tûfanla, kum fırtınasıyla, kuraklıkla helâk edildiği anlatılır. Bu musibetler kâfirlere ve günahkârlara ilâhî gazabı tattırmak, böylece onları cezalandırmak içindir. Bunlara mutlaka bir peygamber gönderilmiş, fakat o peygamberleri yalanladıkları için üzerlerine Allah’ın “azabı hak olmuştur” (Kâf 50/14). Böyle bir musibet ve helâk, üstelik uyarılmalarına rağmen, mademki hak edilmiştir, “zulüm” değil, “adalet”tir. Adaletle hükmetmek, hak edeni cezalandırmak elbette merhametsizlik olmaz. Nitekim Hûd sûresinin 101. âyetinde, “Biz onlara zulmetmedik; onlar kendi kendilerine zulmettiler” buyrulmaktadır. Öte yandan zalime öfke, mazluma rahmettir. Sapkın bir kavmin helâki, diğer kavimlerin ibret alarak düzelmesine vesile olmakla da rahmettir. Ne mutlu ibret alana!
Ekleme Tarihi: 02 Eylül 2024 - Pazartesi

ALLAH KİMSEYE HAKSIZLIK ETMEZ.KİŞİ KENDİNİ ZARARA UĞRATANDIR.

Helâk ve İkaz İçin Musibet Allah Teâlâ merhamet edenlerin en merhametlisidir. Kullarına zulmetmez. Peygamberimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] haber verdiği gibi, “Cenâb-ı Hakk’ın kullarına merhameti, şefkatli bir annenin yavrusuna gösterdiği merhametten daha fazladır.” Öyleyse musibetlerin takdir edilmesinde nasıl bir hikmet, nasıl bir murad-ı ilâhî vardır? Cevabı Kur’an’da arayacağız. Kur’ân-ı Kerîm’de sapkınlıkta ısrar eden bazı eski kavimlerin tûfanla, kum fırtınasıyla, kuraklıkla helâk edildiği anlatılır. Bu musibetler kâfirlere ve günahkârlara ilâhî gazabı tattırmak, böylece onları cezalandırmak içindir. Bunlara mutlaka bir peygamber gönderilmiş, fakat o peygamberleri yalanladıkları için üzerlerine Allah’ın “azabı hak olmuştur” (Kâf 50/14). Böyle bir musibet ve helâk, üstelik uyarılmalarına rağmen, mademki hak edilmiştir, “zulüm” değil, “adalet”tir. Adaletle hükmetmek, hak edeni cezalandırmak elbette merhametsizlik olmaz. Nitekim Hûd sûresinin 101. âyetinde, “Biz onlara zulmetmedik; onlar kendi kendilerine zulmettiler” buyrulmaktadır. Öte yandan zalime öfke, mazluma rahmettir. Sapkın bir kavmin helâki, diğer kavimlerin ibret alarak düzelmesine vesile olmakla da rahmettir. Ne mutlu ibret alana!
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.