BÜYÜLÜ GERÇEKLİK
Herkes özünün gerçeklik sınırında yaşar hayatını. Kimine göre hayat , en iyiler ile takılmak kimine göre yazmak , gezmek , görmek , okumak , öğretmek … Bir çok şekilde tutunabiliriz hayata , büyürüz ama hep bir büyüğümüz olduğu için aynı anda , bir çok kişinin küçüğü de oluruz.
Herkes en büyük olmak ister mesela . Ama kimse çabalamaz , herkes asansör ister yukarı çıkmak için . Merdivenlerden haberleri bile yoktur oysa , daha çok düşmek daha çok görmek daha çok öğrenmek demek , süresini bilmediğiniz bir ömüre daha çok şey sığdırmak demektir. Böylesine monoton bir ikilemi paralellik ile yok etmek ; resmen düzene karşı çıkmak , ben burdayım demek . Ama unutmayın ki kuralları çiğnediğinizde özgürlükler sizden bedel ister …
Bu noktadan sonra en iyi olmak , ben başardım demek , zirvede olmak , ben oldum artık demek çok güzel bir duygu demi?
Hayır değil çünkü ben oldum , dediğimiz yerde başlıyorsa asıl hayat ve asıl zorluklar. Ne anlamı kaldı o monoton düzene karşı çıkmanın
Her oldum dediğimizde başlıyorsa yeni zorluklar değiştirememişiz demektir…
Toplum içinde farklı olmak bedel ödetir …