EY   AZİZ  VE   NECİP   MİLLET   UYANIN    ARTIK Tüm Dünyadaki mazlumlar senin yolunu gözler, Umutla ufka bakar, yol gözler ve senin varlığın için, güçlü olman için; dua eder... Bakın seçim sonuçları nerelerde  kutlandı... SEN hala taşıdığın değerden habersiz yaşarsın!!! Ayağa Kalk sen bir devsin... Sorumluluk omuzlarındadır... TÜRKİYE ne büyüksün!  Tüm mazlum Müslüman coğrafyası, Türk coğrafyası, Dünya mazlumları, Balkan Coğrafyası, Batı Trakya Türkleri,  Filistinli, Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı, Bosnalı, Arnavut, Doğu Türkistanlı, Kerküklü, Bayır Bucaklı, Arakanlı senden yardım bekler. Tüm mazlum coğrafyalar, senin merhametli ellerine teslim... Nerede bir sıkıntı var ise, TÜRK askeri orada... Çünkü onlar biliyorlar ki; muhteşem medeniyetin temsilcisi olan bu Millet, İslam ahlakı ve sorumluluğu ile yıllarca, bir çok devleti aynı coğrafya içerisinde, aynı topraklar üzerinde barış içerisinde yönetmiştir. Azınlıklar, Malını Canını Namusunu emanet etmekten çekinmemiştir. Hala ANADOLU topraklaı bizlere emnet edilen  azınlıkların hzuur içerisinde yaşadığı yerler olarak anılmaktadır. Buradan yabancı memleketlere göçmüş nice azınlık temsilcilerinin yaşayanları, bu toprakların özlemini çekmektedir.  Şiirler, hikayeler, anılar yazmaktadırlar.  Dinin emri budur. Bu sorumluluğu bildikleri için, Allah yanında sorumlu olmaktan korktukları için, mehteşem medeniyeti yaşanılır hale getirmişlerdir. Güvenin, adaletin temsilcisi... Mazlumun umudu... Olarak Tarihteki yerlerini ALTIN HARFLERLE yazdırmışlardır. Başımızda kardinal külahı görmek istemiyoruz diyen papazları hatırlayınız... Buna rağmen, Yüce devletimizin ekmeğini yiyip, yurtiçi ve yurtdışında ödül alıp devletimizi ve asil milletimizi   kötüleyen sözde sanatçıların bu gerçeği görememesi ne  kadar acıdır...   İŞTE BU HAL VE HAREKETLER, bizi gerçekten yaralamaktadır. Medeniyetlerinin her anı, her karışı mazlum insanların kanları ile sulanmış olan, tarihleri vahşet ve katliam gerçekleri ile dopdolu olan,  Batı coğrafyasında Muhteşem medeniyetin temsilcilerini şikayet etmek nasıl bir duygudur!  Daha yirmi yıl önce Bosnada yaptıkları katliam, soy kırım tazeliğini korurken, bu gerçekleri görmeden, bilmeden Batıya Ülkeni şikayet etmek!  Ne adına olursa olsun onlara yaranmaya çalışmak!   Sanatta geldiğimiz nokta bu ise, böyle sanat yerin dibine batsın... Diyorum...