pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Talha GURBETÇİ
Köşe Yazarı
Talha GURBETÇİ
 

15. HAFTA BÖYLE GEÇTİ

               15.HAFTA  BÖYLE   GEÇTİ                Sivas Spor, tebrikler. Genel değerlendirmeyi, Samet Hoca, yaptı. Hocanın değerlendirmelerine kulak vermek, lazım. Çok doğru şeyler, söyledi. Daha memleketinin takımı; süper ligde olmasında rağmen; anlamsız bir şekilde, memleketinin takımın değil; Büyük takımların hayranı ve taraftarı olanların; Kendi şehrinin takımını eleştirmeye ne kadar hakları vardır.                Cevap,                -Yoktur… Olamaz da…                Mütevazi bütçeleri ile; hem ligde tutunup, hem; Büyük denilen takımlara; kafa tutan tüm Anadolu ekiplerini tebrik ediyorum.                Bu yetmiyormuş gibi; hakemlerin,  hatalarının hep büyük takımlardan yana olmasına, bir anlam veremiyorum. Yorumcuların, fanatik taraftar gibi; üzerlerine forma giyerek, TV lerde; amigoluk yapmalarından tiksiniyorum. Bir hakem kararına; eski hakemlerden bazıları doğru, bazıları; yanlış der. Çünkü, kendileri de; aynı yerlerden geldiler. Gerçekleri onlar bilir...                Bu haftaya bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.                YASİN(GS) Aynı hareketi Sivas’ta yapmış ve kupadan elenmemize sebep olmuştu. Bu hakem aldatma olaylarının, hep büyük takımların lehine olması; düşündürücüdür.                Altı hafta önce; yerlere vurulan Aykut  Hoca; şimdi, baş tacı... Kardeşim adamın elindeki kadroya bakın. O kadroyu bana verin ben de; aşağı, yukarı aynı şeyleri yaparım...O kadar...                Anadolu takımlarından bir sporcu; hakeme itiraz girişiminde bulununca; hemen sarı kart görür. Olmadı; kırmızı… GEÇEN  haftalarda örnekleri çoktur.  Sivas Sporlu Bifuma  örneği...  Aynı hakem; büyük takım oyuncularının; yakasını tutmasından, rahatsız olmaz…                Caner'e Tv görüntülerinden ceza verilir. Üç metre ötedeki hakem duymaz!!!                Örnekler o kadar çok ki; hangisini anlatalım. Sadece Sivas Spor maçında; altı dakika uzatma veren hakemin; dokuz dakika uzatma oynatması; yeterli bir açıklamadır. Kimi maçlarda; hakem beş dakika uzatma verip; dört dakikada, maçı bitirmektedir…                Sivas maçında, Hakem, FB li İsmaili, atamaz...                Herhangi Adam; bir topçunun  burnunu kırar, ayağını sakatlar; O, pozisyona hakem; faul bile vermez... Dırarın, Emre, nin burnunu kanatmasına rağmen, oyunun devam etmesi gibi...​                 Burada hikaye anlatmıyorum; gerçekler ortadadır…                Bir de; ağırlığı olan sporcular meselesi var. Örnek; Şenol Hoca, tüm olumsuzluklara rağmen; Quarejmayı, oyundan kolay, kolay alamaz… İstemediği bir oyuncuyu sahaya almaktansa; hatası ve kusuru fazla olan oyuncuyu; ısrarla  sahada tutar… Çünkü, O, büyük Hocadır…                Evet, her hafta; futbol adına, bir hikaye dinliyoruz.                Sonuç; Dünya, kupasında yokuz… Avrupa şampiyonlarına katılamıyoruz. Anlı, şanlı takımlarımız; eleme gurup maçlarında; Avrupa liglerine veda ediyor…                Olsun, bunlar bizim için, önemli değildir… ÖNEMLİ olan, taraftarı olduğu kulübün; nasıl olursa, olsun maçı kazanmasıdır. Çünkü, taraftarlar, öyle yönlendirilmektedir.                Bu arada; Okan Buruk, Tudor’a’’ İkinci sınıf, antrenör demiş ve elini sıkmamış…’’                Biz Fatih Terimi konuşmaya devam edelim. Federasyondan alacaklarını, tartışalım… İyi ki; bir FATİH Terim, var…                Statlara seyirci gelmiyormuş… Niye gelsin… Hakem hatalarını görmek için mi? Yabancı emekli topçuların artisliklerini; seyretmek için mi? Yahu yeteri kadar yabancı film seyrediyoruz zaten. Sahalara gitmeye ne gerek var…                Gomis’in atılma pozisyonunda; Mustafa’ya ne kadar müdahalesi oldu bilmem. Belki de; olmamıştır. Ancak, Mustafa; ringte nakavt olmuş, boksör gibi; beş takla attı. Bu tür topçuların riyakarlıklarını görmek için mi, sahaya gelsin?                Bence seyirciler, statları terk etsin. BELKİ, topçu arkadaşlar; gerçeklerle yüzleşir ve adam gibi; mesleklerini icra ederler… Hakemler de…                O nedenle; maçlara gitmemek, en iyisi… Hiç, değilim; yapılan yanlışları görmezsiniz… Yoksa; hasta olmamanız, mümkün değildir…                Sahalara futbol maçı seyretmek için, gidiyoruz. Tiyatro, değil... Tiyatro seyretmek için; tiyatrolara gitmek, lazım...   Boşa,  Sağlığınızdan olmayın…                 
Ekleme Tarihi: 11 Aralık 2017 - Pazartesi

15. HAFTA BÖYLE GEÇTİ

               15.HAFTA  BÖYLE   GEÇTİ

                Sivas Spor, tebrikler. Genel değerlendirmeyi, Samet Hoca, yaptı. Hocanın değerlendirmelerine kulak vermek, lazım. Çok doğru şeyler, söyledi. Daha memleketinin takımı; süper ligde olmasında rağmen; anlamsız bir şekilde, memleketinin takımın değil; Büyük takımların hayranı ve taraftarı olanların; Kendi şehrinin takımını eleştirmeye ne kadar hakları vardır.

                Cevap,

                -Yoktur… Olamaz da…

                Mütevazi bütçeleri ile; hem ligde tutunup, hem; Büyük denilen takımlara; kafa tutan tüm Anadolu ekiplerini tebrik ediyorum.

                Bu yetmiyormuş gibi; hakemlerin,  hatalarının hep büyük takımlardan yana olmasına, bir anlam veremiyorum. Yorumcuların, fanatik taraftar gibi; üzerlerine forma giyerek, TV lerde; amigoluk yapmalarından tiksiniyorum. Bir hakem kararına; eski hakemlerden bazıları doğru, bazıları; yanlış der. Çünkü, kendileri de; aynı yerlerden geldiler. Gerçekleri onlar bilir...

                Bu haftaya bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

                YASİN(GS) Aynı hareketi Sivas’ta yapmış ve kupadan elenmemize sebep olmuştu. Bu hakem aldatma olaylarının, hep büyük takımların lehine olması; düşündürücüdür.

                Altı hafta önce; yerlere vurulan Aykut  Hoca; şimdi, baş tacı... Kardeşim adamın elindeki kadroya bakın. O kadroyu bana verin ben de; aşağı, yukarı aynı şeyleri yaparım...O kadar...

                Anadolu takımlarından bir sporcu; hakeme itiraz girişiminde bulununca; hemen sarı kart görür. Olmadı; kırmızı… GEÇEN  haftalarda örnekleri çoktur.  Sivas Sporlu Bifuma  örneği...  Aynı hakem; büyük takım oyuncularının; yakasını tutmasından, rahatsız olmaz…

                Caner'e Tv görüntülerinden ceza verilir. Üç metre ötedeki hakem duymaz!!!

                Örnekler o kadar çok ki; hangisini anlatalım. Sadece Sivas Spor maçında; altı dakika uzatma veren hakemin; dokuz dakika uzatma oynatması; yeterli bir açıklamadır. Kimi maçlarda; hakem beş dakika uzatma verip; dört dakikada, maçı bitirmektedir…

                Sivas maçında, Hakem, FB li İsmaili, atamaz...

                Herhangi Adam; bir topçunun  burnunu kırar, ayağını sakatlar; O, pozisyona hakem; faul bile vermez... Dırarın, Emre, nin burnunu kanatmasına rağmen, oyunun devam etmesi gibi...

​ 

                Burada hikaye anlatmıyorum; gerçekler ortadadır…

                Bir de; ağırlığı olan sporcular meselesi var. Örnek; Şenol Hoca, tüm olumsuzluklara rağmen; Quarejmayı, oyundan kolay, kolay alamaz… İstemediği bir oyuncuyu sahaya almaktansa; hatası ve kusuru fazla olan oyuncuyu; ısrarla  sahada tutar… Çünkü, O, büyük Hocadır…

                Evet, her hafta; futbol adına, bir hikaye dinliyoruz.

                Sonuç; Dünya, kupasında yokuz… Avrupa şampiyonlarına katılamıyoruz. Anlı, şanlı takımlarımız; eleme gurup maçlarında; Avrupa liglerine veda ediyor…

                Olsun, bunlar bizim için, önemli değildir… ÖNEMLİ olan, taraftarı olduğu kulübün; nasıl olursa, olsun maçı kazanmasıdır. Çünkü, taraftarlar, öyle yönlendirilmektedir.

                Bu arada; Okan Buruk, Tudor’a’’ İkinci sınıf, antrenör demiş ve elini sıkmamış…’’

                Biz Fatih Terimi konuşmaya devam edelim. Federasyondan alacaklarını, tartışalım… İyi ki; bir FATİH Terim, var…

                Statlara seyirci gelmiyormuş… Niye gelsin… Hakem hatalarını görmek için mi? Yabancı emekli topçuların artisliklerini; seyretmek için mi? Yahu yeteri kadar yabancı film seyrediyoruz zaten. Sahalara gitmeye ne gerek var…

                Gomis’in atılma pozisyonunda; Mustafa’ya ne kadar müdahalesi oldu bilmem. Belki de; olmamıştır. Ancak, Mustafa; ringte nakavt olmuş, boksör gibi; beş takla attı. Bu tür topçuların riyakarlıklarını görmek için mi, sahaya gelsin?

                Bence seyirciler, statları terk etsin. BELKİ, topçu arkadaşlar; gerçeklerle yüzleşir ve adam gibi; mesleklerini icra ederler… Hakemler de…

                O nedenle; maçlara gitmemek, en iyisi… Hiç, değilim; yapılan yanlışları görmezsiniz… Yoksa; hasta olmamanız, mümkün değildir…

                Sahalara futbol maçı seyretmek için, gidiyoruz. Tiyatro, değil... Tiyatro seyretmek için; tiyatrolara gitmek, lazım...

   Boşa,  Sağlığınızdan olmayın…

                

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.