YUVAYA DÖNÜŞ 6 - K SINIFI
1987-88 Öğretim yılında; Müdürler komisyonu kararı ile; İHL de, göreve başladım. Elime tutuşturulan programda; 20 saatlik dersin 16 saati, bu sınıfa idi.
Bu sınıfın hikayesi bir başkadır, anlatalım…
O, yıllarda İmam Hatip Lisesi, orta kısmına; sınavla öğrenci alınıyordu. Okulun fiziki şartları müsait olmadığı için; tüm imkanlar zorlanarak, yeni sınıflar açılıyordu. O, sınıflarda bazen öğrenci sayısı; elliler civarında idi.
O, yıl; aynı uygulama yapılmıştı. Yeni açılan sınıflarda; yeni kayıt yapan öğrenciler; erkek yatılı kontenjanı olduğu için; erkek öğrenci ağırlıklı idi.
Yeni sınıflardan ilk şube, kız öğrenciler aitti. Veliler, şöyle bir çözüm ortaya koymuşlardı. İHL okuluna göndermek istedikleri kız öğrenciyi; Şehrin ilçelerinde olan İHL okullarına kayıt yaptırıyorlardı. Bir müddet sonra; adres değişikliğini belgeleyerek; şehrin merkezindeki okula; kayıt için, müracaat ediyorlardı.
Şehrin merkezindeki okul; tüm imkanlarını zorlayarak; yeni bir sınıf için; uygun yer buluyordu. İşte, bu sınıf bu süreçlerden geçerek; yeni açılmış bir sınıf idi.
Bu okula kayıt yaptırdıkları için; hepsi çok neşeli ve mutlu idi. Hepsi geleceğe güvenle bakan; azimli, kararlı, zinde gençlerdi. Hayalleri vardı. Gelecek için; ümitli idiler. Düşünceleri, Geleceğe kilitlenmişti. Dik durarak; her türlü zorluğa, göğüs germeye hazırlardı.
Ben, okula yeni geldiğim için; yeni açılan sınıfın; seçmeli konumundaki meslek dersleri; bana verilmişti.
Bu arada, hemen açıklayalım. O yıllarda; İmam Hatip Liselerinin orta kısımları; diğer orta okullarda olduğu gibi; aynı dersleri görüyorlardı. İlave olarak, seçmeli konumda olan; KURAN-I KERİM, ARAPÇA, dersleri okutuluyordu. Bu nedenle; İHL nin orta kısmından ayrılan bir öğrenci; diğer liselere kayıt yaptırabiliyordu.
Bu şartlarda oluşturulan 6-K sınıfında otuz civarında öğrenci vardı.
Biz, artık o öğrencilerimizle; her gün ders olduğu için; karşılaşıyorduk.
Bu sınıf; İHL okulunu bitirene kadar; her yıl değişik derslerine girdiğim, bir sınıf oldu.
Onlar benim; Ailem, evladım gibi, idiler...
Onlar da; benim gibi okula sonradan geldiği için; birbirimizi çok iyi anlıyorduk. Evimdeki çocuklarım kadar; gün içerisinde onlarla, birlikteliğimiz, oluşuyordu.
İlerleyen yıllarda içlerinden; doktor, yönetici, öğretmen, diyanet görevlisi, dergi direktörü, ev hanımı çıkan bu kardeşlerimizi; hiç unutamadık… O, yıllarda; ilerleyen zaman içerisinde; hangisinin ne olacağını tahmin etmek mümkün değildi.
Gördüğüm, bildiğim, inançlı, azimli, kararlı bir gurup olmaları idi. Okulları bitene kadar; bu kararlılıktan vazgeçmediler.
Bugün, hayatın her alanında görev alan, tüm bu kardeşlerimi; andıkça, gözlerim nemleniyor. Başarılarından, dik duruşlarından, vefalı olmalarından, gurur duyuyorum. İyi ki; O yıllarda, bu kardeşlerimizle yolumuz birleşmiş.
Ben, O kardeşlerimizle her karşılaştığımda; Okula ilk geldiklerindeki, utangaç, mahcup, mütevazi, kararlı, beklentileri yüksek, azimli duruşlarını hatırlıyorum. Derslerine, olan ilgilerini unutmuyorum. Bir başarı öyküsünün ilk duraklarında; benimle yollarının birleşmesinden gurur duyuyorum.
Hepinize teşekkürler. Beni haklı çıkarttınız. Güvenim, boşa çıkmadı...
O, yıllarda serüvenleri, bu anlattığım arkadaşlar gibi olan; tüm kardeşlerimizi, başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Yeni nesiller, bu sıralardan neleri gelip, geçtiklerini öğrensinler istediğim için; fazla ayrıntılarına girmeden; ana hatlarıyla, olayları; yalın bir şekilde anlatmaya çalışıyorum…
Selam olsun, tüm bu yollardan, gelip, geçenlere…
Selam olsun, bu yolları aşarak; başarılarına devam edenlere… Selam olsun tüm engel tanımayanlara…
Selam olsun, güllere, çiçeklere, lalelere, renklere…
Selam…