PİYASANIN KONTROL EDİLMESİ GELİR DAĞILIMININ AYARLANMASI ŞARTTIR
Zaman, zaman Sayın Ekonomiden sorumlu Bakanların açıklamalarını dinliyoruz, bu açıklamalar bizleri hala üzmektedir. Bu Ülkede hala hatırı sayılır bir kayıt dışı ekonomiden bahsedilmektedir. Yeteri kadar vergi tahsili yapılamamaktan şikayetler olmaktadır. Halkımızın vergi kaçırma alanındaki duyarsızlığı hep öne çıkmaktadır. Yeni çıkarılacak vergi yasaları ile Devletin gelirinin artırılması planlanmaktadır. Nerede ise, vergi kaçırılmayan alan yok gibidir! Bu nasıl vatandaşlıktır, anlamış değilim… Çünkü Devlet daha zengin olursa, insanlar rasındaki gelir dağılımı dengesizliğini ortadan kaldırır.
Yöneten insanlar olarak bunu kamuoyu ile paylaşmak güzel bir şeydir. Onların çözüm yolunu aramak, Bu Ülkeyi yöneten insanlar olarak size düşmektedir. Vergi denetimi yeteri kadar yapılmamaktadır. Vergi kaçıran insanlara hala yeteri kadar ceza verilmemektedir. Kaçakçılık polisleri durmadan kaçak mal yakalarken, aynı kaçak mal hemen tezgahta onu denetlemekle görevli olan zabıta ve denetleyicilerin gözünün önünde satılmakta ise, nasıl kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi başaracağız? Halkımız bu alanda yeteri kadar bilgilendiriliyor mu? Örneğin, memur arkadaşa ben sana daha fazla zam vermek isterdim ancak, kayıt dışı ekonominin bu kadar yüksek olması bizim gelirimizi azalttığı için, biz de sana istediğin zammı yapamıyoruz, demenin gerekliliğini anlatmamız gerekmez mi? Kayıt dışı ekonominin ve vergi kaçakçılığının büyük suçlar arasına katılarak en ağır şekilde cezalandırılması gerekmez mi? Vergi ve fiş denetiminde yeteri kadar eleman olmadığından bahsediliyor. Bu denetimlerin ciddi olarak yapılacak kadroyu kurarak, hem işsizliği bir alanda gidermiş oluruz, hem de onlar yaptıkları sıkı denetimle Devlete yük olmadan kendi giderlerini karşılamış olmazlar mı? Ne kadar çok denetim, o kadar çok gelir demektir. Bir de bunu kaçırmayı alışkanlık haline getirmiş olan insanlara verilecek caydırıcı cezalar olması gerekir. Bu alanda bahsettiğimiz tedbirler bile, vergi gelirlerini yükseltecektir. Hadi o zaman bunu uygulamaya geçelim.
Çok Kazanandan daha çok vergi alınması için, gayret gösterilmelidir. Zengin ile fakir arasındaki uçurum gittikçe artmaktadır. Bu da sosyal barışı zedeleyen bir durumdur.
Sayın Bakanın açıklamalarına göre, elektronik denetleme sistemine geçilecekmiş. En kısa zamanda uygulanmasını bekliyoruz. E ,Nabız uygulaması, gibi Maliye Bakanlığı da, E, Gelir, uygulaması hayata geçirmelidir. Bir insanın geliri ile gideri arasında bir dengesizlik var ise; mutlaka sorgulanmalıdır. Bu artan gelirin nereden kaynaklandığının açıklanması gerekir. Hala ev alımında, kiralanma işlemlerinde, belediyelerin rayiç belirleme düzenlerinde eksiklikler ve noksanlıklar vardır.
En kısa zamanda fiş denetiminin tüketiciler tarafından yapılması adına bir çalışma hayata geçirilmelidir. Böylece fiş alma alışkanlığı tekrardan insanımıza kazandırılmalıdır. Dolmayan havuz boşalmaz örneğinde olduğu gibi, bu gelir kaynakları ile Devletin geliri artırılır ise, çalışanına da o anlamda daha yüksek ücret ödeme gerçeği ortaya çıkacaktır.
Yangın Deprem gibi felaketler sonrasında Devlet tüm imkanlarını zorlamaktadır. Fakat en basit deprem sigortasını bile hayat geçirmeyen insanın tüm bu duyarsızlığını devlete ödettirilmesi kabul edilemez.
Yanan ve yakılan ormanlar Milli gelirin kaynaklarını yok edilmesine yöneliktir. Bunlar için de daha caydırıcı tedbirler alınmalı. Koruyucu tedbirler hayata geçirilmelidir. Bölge halkının belediyeler aracılığı ile Yangına karşı daha duyarlı olması sağlanmalıdır. Belediyelerin bütçe gelirlerinin belirli orandaki bir kısmı yangına karşı kullanılacak ekipman ve araç gereç donanımına ayırılmalıdır.
Bankaların ve büyük şirketlerin Halkımızı aldatmak için kullandığı taktiklere bir son verilmesi gerekmektedir. Alınan kredi kart ücretleri, işlem ücretleri gibi yıpratıcı uygulamalar bir yasa çıkarılarak sona erdirilemez mi? İnsanlarımız gelirlerinin üç, dört misli rakamlara ulaşan kredi kartlarının kullanarak geleceğe borçlanmaktadırlar. Böylece adliyeler, koridorları kredi kartı madurlarının dosyaları ile doludur.
Neden derseniz bankaları denetleyen bir üst kurul var. Halkımızın bazıları hala Bankaları ve bu büyük şirketleri Devletin bir kuruluşu sanarak, onların yaptıkları bu yanlış uygulamaları Devlete mal ederek bir nevi sitem etmektedirler. Bunun önüne geçilmesi gerekir. Sokakta bir mal satarak geçimini temin eden insana yapılan müdahaleyi, o insanın geçimine yapılan müdahale olarak kabul ederek Devlete sitem etmektedirler. Halbuki, Halka bu vatandaşın sattığı malların kayıt dışı ekonominin ürünleri olduğunu, bunların büyük kaçakçıların malları olduğunu ve bunun yine Devletimize büyük zararlar verdiğini anlatmamız gerekmez mi? Her alanda bize hizmet etmesi gereken yayın kuruluşları bu tür yayınlarla sürekli olarak insanlarımızı eğiterek bilinçlendirme yapmaları gerekmez mi? Yapılan yayınlar yetersiz olursa, bunu sürekli gündemde tutmalıyız. Tekrar etmek öğrenmede bir, yöntemdir. Bunu hatırlayarak tekrarın önemini vurgulayalım.
Yine elektrik dağıtım şirketlerinin veya buna benzer şirketlerin aldıkları haksız paralara dur denilemez mi? Kaçak elektrik kullanımı önlenemez mi? Su ve doğalgaz zamlarının daha az tüketiciyi zorlayacak durumda olması ayarlanamaz mı? Örneğin dar gelirli ailelere bu elektrik, su, doğal gaz gibi temel ihtiyaç maddelerini daha az para ödeyerek kullanma kolaylığı getirilemez mi?
Yukarıda bahsettiklerim gerçekleşmiş olsa, çalışanlara yapılacak olan zam, Devleti bu kadar yıpratır mı? O halde hep beraber Yöneten ve Yönetilenleri ile Bu Vatana sahip çıkalım. Çünkü bu toprağın üzerinde yaşayarak ve hatta büyük paralar kazanarak, kazandıkları paraların vergisini vermeyen insanlara rağmen unutmayalım başka TÜRKİYE yoktur. O insanlar o, zaman nerede para kazanacaklardır. İnsanların Ülkelerine bu kadar sorumsuz davranacaklarını düşünmek bile istemiyorum. Ey akıl lütfen o insanlara uğra! Vatanları için gerekeni yapsınlar...