pendik escort bayan
https://www.ozmenpc.com/masaustu-pc-oyuncu
ak
Orhan ARSLAN
Köşe Yazarı
Orhan ARSLAN
 

PİYASANIN KONTROL EDİLMESİ GELİR DAĞILIMININ AYARLANMASI ŞARTTIR

  PİYASANIN  KONTROL  EDİLMESİ    GELİR  DAĞILIMININ    AYARLANMASI  ŞARTTIR Zaman, zaman Sayın Ekonomiden sorumlu Bakanların açıklamalarını dinliyoruz, bu açıklamalar bizleri hala üzmektedir. Bu Ülkede hala hatırı sayılır bir kayıt dışı ekonomiden bahsedilmektedir. Yeteri  kadar  vergi  tahsili yapılamamaktan  şikayetler olmaktadır.  Halkımızın vergi kaçırma alanındaki duyarsızlığı hep öne çıkmaktadır. Yeni  çıkarılacak  vergi  yasaları  ile  Devletin gelirinin artırılması planlanmaktadır. Nerede  ise, vergi  kaçırılmayan alan yok  gibidir! Bu nasıl  vatandaşlıktır,  anlamış  değilim… Çünkü Devlet daha zengin olursa, insanlar rasındaki gelir  dağılımı  dengesizliğini  ortadan kaldırır. Yöneten insanlar olarak bunu kamuoyu ile paylaşmak güzel bir şeydir. Onların çözüm yolunu aramak, Bu Ülkeyi  yöneten insanlar olarak size düşmektedir. Vergi denetimi yeteri  kadar yapılmamaktadır. Vergi kaçıran insanlara hala yeteri kadar ceza verilmemektedir. Kaçakçılık polisleri durmadan kaçak mal yakalarken, aynı kaçak mal hemen tezgahta onu denetlemekle görevli olan zabıta ve denetleyicilerin gözünün önünde satılmakta ise, nasıl kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi  başaracağız? Halkımız bu alanda yeteri  kadar bilgilendiriliyor mu? Örneğin, memur arkadaşa ben sana daha fazla zam vermek isterdim ancak, kayıt dışı ekonominin bu kadar yüksek olması bizim gelirimizi azalttığı için, biz de sana istediğin zammı  yapamıyoruz, demenin gerekliliğini anlatmamız gerekmez mi? Kayıt dışı ekonominin ve vergi kaçakçılığının büyük suçlar arasına katılarak en ağır şekilde cezalandırılması gerekmez mi? Vergi  ve fiş denetiminde yeteri  kadar eleman olmadığından bahsediliyor. Bu denetimlerin  ciddi olarak yapılacak kadroyu kurarak, hem işsizliği bir alanda gidermiş oluruz, hem de onlar yaptıkları sıkı denetimle Devlete yük olmadan kendi giderlerini  karşılamış olmazlar mı? Ne kadar çok denetim, o kadar çok gelir demektir. Bir de bunu kaçırmayı alışkanlık haline getirmiş olan insanlara verilecek caydırıcı cezalar olması gerekir. Bu alanda bahsettiğimiz  tedbirler bile, vergi gelirlerini yükseltecektir. Hadi o zaman bunu uygulamaya geçelim. Çok Kazanandan daha  çok vergi  alınması için,  gayret gösterilmelidir. Zengin ile  fakir  arasındaki uçurum  gittikçe  artmaktadır. Bu da sosyal  barışı zedeleyen bir  durumdur. Sayın Bakanın açıklamalarına göre, elektronik denetleme sistemine geçilecekmiş. En kısa zamanda  uygulanmasını bekliyoruz. E ,Nabız uygulaması, gibi Maliye  Bakanlığı da, E, Gelir, uygulaması  hayata geçirmelidir. Bir  insanın geliri ile  gideri arasında  bir  dengesizlik var ise; mutlaka sorgulanmalıdır. Bu artan gelirin nereden  kaynaklandığının  açıklanması  gerekir. Hala  ev alımında, kiralanma işlemlerinde, belediyelerin rayiç belirleme  düzenlerinde eksiklikler ve  noksanlıklar  vardır. En kısa zamanda fiş denetiminin  tüketiciler tarafından yapılması adına bir  çalışma hayata geçirilmelidir. Böylece fiş alma alışkanlığı tekrardan insanımıza  kazandırılmalıdır. Dolmayan havuz  boşalmaz örneğinde olduğu  gibi, bu gelir  kaynakları ile  Devletin geliri artırılır  ise,  çalışanına da  o anlamda daha yüksek ücret  ödeme gerçeği  ortaya çıkacaktır. Yangın Deprem gibi felaketler  sonrasında Devlet tüm imkanlarını  zorlamaktadır. Fakat en basit deprem sigortasını bile  hayat geçirmeyen insanın tüm bu  duyarsızlığını devlete ödettirilmesi  kabul edilemez. Yanan ve  yakılan ormanlar Milli gelirin kaynaklarını yok edilmesine  yöneliktir. Bunlar için de daha caydırıcı tedbirler  alınmalı. Koruyucu  tedbirler hayata geçirilmelidir. Bölge  halkının belediyeler aracılığı ile Yangına karşı daha duyarlı olması sağlanmalıdır. Belediyelerin bütçe  gelirlerinin belirli orandaki bir  kısmı  yangına karşı kullanılacak ekipman ve araç gereç donanımına ayırılmalıdır. Bankaların ve büyük şirketlerin Halkımızı aldatmak için kullandığı taktiklere bir son verilmesi gerekmektedir. Alınan kredi kart ücretleri, işlem ücretleri gibi yıpratıcı uygulamalar bir yasa çıkarılarak sona erdirilemez mi? İnsanlarımız gelirlerinin üç,  dört  misli  rakamlara ulaşan kredi  kartlarının kullanarak geleceğe  borçlanmaktadırlar. Böylece adliyeler, koridorları kredi  kartı   madurlarının  dosyaları  ile  doludur. Neden derseniz bankaları denetleyen bir üst  kurul  var. Halkımızın bazıları hala Bankaları ve bu büyük şirketleri  Devletin bir kuruluşu sanarak, onların yaptıkları bu yanlış uygulamaları Devlete mal ederek bir nevi sitem etmektedirler. Bunun önüne geçilmesi  gerekir. Sokakta  bir mal satarak geçimini temin eden insana yapılan müdahaleyi, o insanın geçimine yapılan müdahale olarak kabul ederek Devlete sitem etmektedirler. Halbuki,  Halka bu vatandaşın sattığı malların kayıt dışı ekonominin ürünleri olduğunu, bunların büyük kaçakçıların malları olduğunu ve bunun  yine Devletimize büyük zararlar verdiğini anlatmamız gerekmez mi? Her alanda bize hizmet etmesi gereken yayın kuruluşları bu tür yayınlarla sürekli olarak insanlarımızı eğiterek bilinçlendirme yapmaları gerekmez mi? Yapılan yayınlar yetersiz olursa, bunu sürekli  gündemde tutmalıyız. Tekrar etmek öğrenmede bir,  yöntemdir. Bunu hatırlayarak tekrarın önemini vurgulayalım. Yine elektrik dağıtım şirketlerinin  veya  buna benzer şirketlerin aldıkları haksız paralara dur denilemez mi? Kaçak elektrik kullanımı önlenemez mi? Su ve  doğalgaz  zamlarının daha az  tüketiciyi zorlayacak  durumda  olması ayarlanamaz mı? Örneğin dar gelirli ailelere bu elektrik,  su, doğal gaz gibi temel ihtiyaç maddelerini daha az  para  ödeyerek kullanma kolaylığı  getirilemez mi? Yukarıda bahsettiklerim gerçekleşmiş olsa, çalışanlara yapılacak olan zam, Devleti bu kadar yıpratır mı? O halde hep beraber Yöneten ve Yönetilenleri ile Bu Vatana sahip çıkalım. Çünkü bu toprağın üzerinde yaşayarak ve hatta büyük paralar kazanarak, kazandıkları paraların vergisini vermeyen insanlara rağmen unutmayalım başka TÜRKİYE  yoktur. O insanlar o, zaman nerede para kazanacaklardır. İnsanların Ülkelerine bu kadar sorumsuz davranacaklarını düşünmek bile istemiyorum. Ey akıl lütfen o insanlara uğra! Vatanları için  gerekeni  yapsınlar...
Ekleme Tarihi: 23 Ağustos 2024 - Cuma

PİYASANIN KONTROL EDİLMESİ GELİR DAĞILIMININ AYARLANMASI ŞARTTIR

 

PİYASANIN  KONTROL  EDİLMESİ    GELİR  DAĞILIMININ    AYARLANMASI  ŞARTTIR

Zaman, zaman Sayın Ekonomiden sorumlu Bakanların açıklamalarını dinliyoruz, bu açıklamalar bizleri hala üzmektedir. Bu Ülkede hala hatırı sayılır bir kayıt dışı ekonomiden bahsedilmektedir. Yeteri  kadar  vergi  tahsili yapılamamaktan  şikayetler olmaktadır.  Halkımızın vergi kaçırma alanındaki duyarsızlığı hep öne çıkmaktadır. Yeni  çıkarılacak  vergi  yasaları  ile  Devletin gelirinin artırılması planlanmaktadır. Nerede  ise, vergi  kaçırılmayan alan yok  gibidir! Bu nasıl  vatandaşlıktır,  anlamış  değilim… Çünkü Devlet daha zengin olursa, insanlar rasındaki gelir  dağılımı  dengesizliğini  ortadan kaldırır.

Yöneten insanlar olarak bunu kamuoyu ile paylaşmak güzel bir şeydir. Onların çözüm yolunu aramak, Bu Ülkeyi  yöneten insanlar olarak size düşmektedir. Vergi denetimi yeteri  kadar yapılmamaktadır. Vergi kaçıran insanlara hala yeteri kadar ceza verilmemektedir. Kaçakçılık polisleri durmadan kaçak mal yakalarken, aynı kaçak mal hemen tezgahta onu denetlemekle görevli olan zabıta ve denetleyicilerin gözünün önünde satılmakta ise, nasıl kayıt dışı ekonomi ile mücadeleyi  başaracağız? Halkımız bu alanda yeteri  kadar bilgilendiriliyor mu? Örneğin, memur arkadaşa ben sana daha fazla zam vermek isterdim ancak, kayıt dışı ekonominin bu kadar yüksek olması bizim gelirimizi azalttığı için, biz de sana istediğin zammı  yapamıyoruz, demenin gerekliliğini anlatmamız gerekmez mi? Kayıt dışı ekonominin ve vergi kaçakçılığının büyük suçlar arasına katılarak en ağır şekilde cezalandırılması gerekmez mi? Vergi  ve fiş denetiminde yeteri  kadar eleman olmadığından bahsediliyor. Bu denetimlerin  ciddi olarak yapılacak kadroyu kurarak, hem işsizliği bir alanda gidermiş oluruz, hem de onlar yaptıkları sıkı denetimle Devlete yük olmadan kendi giderlerini  karşılamış olmazlar mı? Ne kadar çok denetim, o kadar çok gelir demektir. Bir de bunu kaçırmayı alışkanlık haline getirmiş olan insanlara verilecek caydırıcı cezalar olması gerekir. Bu alanda bahsettiğimiz  tedbirler bile, vergi gelirlerini yükseltecektir. Hadi o zaman bunu uygulamaya geçelim.

Çok Kazanandan daha  çok vergi  alınması için,  gayret gösterilmelidir. Zengin ile  fakir  arasındaki uçurum  gittikçe  artmaktadır. Bu da sosyal  barışı zedeleyen bir  durumdur.

Sayın Bakanın açıklamalarına göre, elektronik denetleme sistemine geçilecekmiş. En kısa zamanda  uygulanmasını bekliyoruz. E ,Nabız uygulaması, gibi Maliye  Bakanlığı da, E, Gelir, uygulaması  hayata geçirmelidir. Bir  insanın geliri ile  gideri arasında  bir  dengesizlik var ise; mutlaka sorgulanmalıdır. Bu artan gelirin nereden  kaynaklandığının  açıklanması  gerekir. Hala  ev alımında, kiralanma işlemlerinde, belediyelerin rayiç belirleme  düzenlerinde eksiklikler ve  noksanlıklar  vardır.

En kısa zamanda fiş denetiminin  tüketiciler tarafından yapılması adına bir  çalışma hayata geçirilmelidir. Böylece fiş alma alışkanlığı tekrardan insanımıza  kazandırılmalıdır. Dolmayan havuz  boşalmaz örneğinde olduğu  gibi, bu gelir  kaynakları ile  Devletin geliri artırılır  ise,  çalışanına da  o anlamda daha yüksek ücret  ödeme gerçeği  ortaya çıkacaktır.

Yangın Deprem gibi felaketler  sonrasında Devlet tüm imkanlarını  zorlamaktadır. Fakat en basit deprem sigortasını bile  hayat geçirmeyen insanın tüm bu  duyarsızlığını devlete ödettirilmesi  kabul edilemez.

Yanan ve  yakılan ormanlar Milli gelirin kaynaklarını yok edilmesine  yöneliktir. Bunlar için de daha caydırıcı tedbirler  alınmalı. Koruyucu  tedbirler hayata geçirilmelidir. Bölge  halkının belediyeler aracılığı ile Yangına karşı daha duyarlı olması sağlanmalıdır. Belediyelerin bütçe  gelirlerinin belirli orandaki bir  kısmı  yangına karşı kullanılacak ekipman ve araç gereç donanımına ayırılmalıdır.

Bankaların ve büyük şirketlerin Halkımızı aldatmak için kullandığı taktiklere bir son verilmesi gerekmektedir. Alınan kredi kart ücretleri, işlem ücretleri gibi yıpratıcı uygulamalar bir yasa çıkarılarak sona erdirilemez mi? İnsanlarımız gelirlerinin üç,  dört  misli  rakamlara ulaşan kredi  kartlarının kullanarak geleceğe  borçlanmaktadırlar. Böylece adliyeler, koridorları kredi  kartı   madurlarının  dosyaları  ile  doludur.

Neden derseniz bankaları denetleyen bir üst  kurul  var. Halkımızın bazıları hala Bankaları ve bu büyük şirketleri  Devletin bir kuruluşu sanarak, onların yaptıkları bu yanlış uygulamaları Devlete mal ederek bir nevi sitem etmektedirler. Bunun önüne geçilmesi  gerekir. Sokakta  bir mal satarak geçimini temin eden insana yapılan müdahaleyi, o insanın geçimine yapılan müdahale olarak kabul ederek Devlete sitem etmektedirler. Halbuki,  Halka bu vatandaşın sattığı malların kayıt dışı ekonominin ürünleri olduğunu, bunların büyük kaçakçıların malları olduğunu ve bunun  yine Devletimize büyük zararlar verdiğini anlatmamız gerekmez mi? Her alanda bize hizmet etmesi gereken yayın kuruluşları bu tür yayınlarla sürekli olarak insanlarımızı eğiterek bilinçlendirme yapmaları gerekmez mi? Yapılan yayınlar yetersiz olursa, bunu sürekli  gündemde tutmalıyız. Tekrar etmek öğrenmede bir,  yöntemdir. Bunu hatırlayarak tekrarın önemini vurgulayalım.

Yine elektrik dağıtım şirketlerinin  veya  buna benzer şirketlerin aldıkları haksız paralara dur denilemez mi? Kaçak elektrik kullanımı önlenemez mi? Su ve  doğalgaz  zamlarının daha az  tüketiciyi zorlayacak  durumda  olması ayarlanamaz mı? Örneğin dar gelirli ailelere bu elektrik,  su, doğal gaz gibi temel ihtiyaç maddelerini daha az  para  ödeyerek kullanma kolaylığı  getirilemez mi?

Yukarıda bahsettiklerim gerçekleşmiş olsa, çalışanlara yapılacak olan zam, Devleti bu kadar yıpratır mı? O halde hep beraber Yöneten ve Yönetilenleri ile Bu Vatana sahip çıkalım. Çünkü bu toprağın üzerinde yaşayarak ve hatta büyük paralar kazanarak, kazandıkları paraların vergisini vermeyen insanlara rağmen unutmayalım başka TÜRKİYE  yoktur. O insanlar o, zaman nerede para kazanacaklardır. İnsanların Ülkelerine bu kadar sorumsuz davranacaklarını düşünmek bile istemiyorum. Ey akıl lütfen o insanlara uğra! Vatanları için  gerekeni  yapsınlar...

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sivasbulteni.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.