KADİM DOSTLARA YOL ARKADAŞLARIMA SELAM OLSUN...
Devleti yönetmek gerçekten çok zor. İnsanları memnun etmek gibi bir derdi var. Siz bütün insanları asla memnun edemezsiniz. Hatta zaman, zaman, sizi destekleyenleri bile...
BU ÜLKEDE NE YAPARSANIZ yapın; mutlaka beğenmeyecek, karşı çıkacak, başka, başka türlü anlamlar verecek, insanlar çıkacaktır... ALLAH DEVLETİ YÖNETENLERİN YARDIMCISI OLSUN... DOĞRU YOLDAN AYIRMASIN...
Bu girizgahtan sonra şöyle düşündüğümü ifade etmeliyim.
Bu yolda gerçek dostlara, kadim dostlara, zora talip olan dostlara, zor zamanda konuşan dostlara ihtiyaç vardır...
Gerçek dostlara, o kelimenin mana ve önemi anlayanlara, insanı sadece insan olduğu için sevenlere selam olsun... Karşısındaki insanın mevki, makam, para, hiç bir ayrıcalıklı durumuna bakmadan, sadece dost olduğu için sevenlere ve kadim dostlarının kıymetini bilenlere selam olsun... İyi ki varsınız, hep var olunuz... Sizler var olmaya devam ettiği müddetçe; insanlığın da var olduğunu ve henüz ölmediğini yaşayarak öğreniyoruz... Ne mutlu bu anı yaşayanlara, yaşatanlara... Ne mutlu dostunu, arkadaşını, ALLAH rızası için sevenlere...
Düşünce bazında, bizim zamnın yetişen nesilleri, Müslüman okur yazar taife, Necip Fazıl'dan, Arif Nihat Asyalardan, Sezai Karakoçlardan, Cemil Meriçlerden, Kadir Mısıroğlundan, Nurettin Topçudan, Abdurrahim Karakoçtan, tüm değerli hocalardan, Alimlerden, Bize Kuranı öğreten hocalarımızdan, yolumuza ışık tutanlardan, edebiyatçılarımızdan, şairlerimizden, adını hatırlayamadığımız fikir adamlarının, düşünce insanlarının, analizlerinden beslenerek geldik. Büyüdük. O fikirleri rehber edindik...
Karşımızdaki cahillerin anlamadığı nokta budur. Gazete dahi okumayan insanlar sizi anlayamazlar arada mesafe farkı var... Düşünce ufkumuz yeteri kadar geniştir... Dünyamızda, medeniyetimizde herkese yer vardır. Allah bize güç versin...
Çünkü Biz Kuranın hadimleri, pür imanlı ve zindeyiz...
Bu yoldan dönmeyiz asla peygamberin izindeyiz...
Diye mırıldanarak, Karakoç'un şiirleri ile coştuk... Mütevazi amatör piyeslerde, sahnelerde oynanan, HZ. Ömer'in adaleti gösterilerinde kendimizi bulduk..
Mehter marşlarının o bizi titreten namalerinde bulduk kendimizi. Tarihimiz gözümüzün önünde canlandı. Plevne, Malazgirt, İstanbulun Fethi, kapladı hafızamızı... Coştuk... Bin atlı akıncılar gibi şen olduk...
SEZAİ KARAKOÇ NE DİYOR; BİZ KOŞU BİTTİKTEN SONRADA KOŞAN ATLARIZ...
İşte Türkiye' deki Müslüman tabakanın düsturu olan özelliklerinden biridir...
Tekrar ediyorum Ne mutlu bize ki, bu yolu kendine dert edinmiş insanlarız... ALLAH KENDİ YOLUNDA; BİRLİĞİMİZİ, BERABERLİĞİMİZİ, GARDAŞLIĞIMIZI, YOLDAŞLIĞIMIZI, DAİM EYLESİN... Ne mutlu kutlu yolun yolcularına... Selam olsun... Selam olsun... Selam olsun...
ORHAN ARSLAN