DOST kavramının tanımı yapılmaz davranışlar onun tanımını yapmaya yeter.... eğer davranışlarınız dostluğunuzu ortaya koyacak durumlarda değilse..., sözlerinizin bir anlamı kalmaz... lütfen kimseyi kandırmayalım... sadece kendinizi aldatmış olursunuz... İnsanın, diğer insana karşı olan tavrını, davranışlar ve hareketler belirler.
Kargaşanın karmaşanın yoğun olduğu şu günlerde en çok ihtiyaç hissettiğimiz kavramlardan bir tanesidir. İnsan yudum, yudum su içer gibi, dostluğu yudum, yudum doyarak yaşamak ister. Her anın her mekanın tadını çıkarmak ister. Üzerinde kitaplar yazılan, şiirler söylenen, türküler, ağıtlar düzenlenen, dostluk öyle hemen kolay, kolay doyulmak istenmeyen bir taddır. Doya bilene aşk olsun. Belki de İlahi sırra ermenin ilk merdivenlerinden birisidir. Görecek göz, işitecek kulak, tadacak dil, gereklidir. Siz eğer, bu saydıklarımdan yoksunsanız zaten anlattığım bu kavramların sizin için anlamı olmaz.
Son günlerde gerilen ortamlar, siyasi havanın yükselişi, sanki dostluk kavramının da test edildiği zamanlardır. Kimileri, dost olarak kabul ettikleri, bazı insanları farklı siyasi düşüncelere sahip diye, dışlamaya çalışmaktadır. Bazıları aynı siyasi görüşün içerisinde farklı yarışlara katıldıkları zaman, dostum dediği insanın arkasından konuşmadığını, yapmadığını bırakmamaktadır. Hayatın her alanında bu olumsuz örnekleri görmekteyiz. Amir, memur ilişkisinden, akraba, hısım ilişkilerine varana kadar bu olumsuz örnekler sıralanabilir. Daha fazla örnekler vererek, canınızı sıkmak istemiyorum. Sadece anlatmak istediğim, bu sıraladığım ilişkiler içerisinde bulunan insanların bir birlerine hitap ederken kullandıkları dost, kavramının anlamını ve içeriğini bilmemeleridir.
Belki de arkadaş, kelimesi yerine, aynı anlama geldiğini sanarak, dost kelimesini kullanmaktadırlar. Kısacası dost kavramının neyi ifade ettiğini bilmiyorlar. O nedenle yazımın baş tarafında dost kelimesinin hayata geçmesinin en önemli yanı, kişilerin bir birlerine karşı yaptıkları tavır ve davranışlardır. Karşılıklı fedakarlıklarıdır, aralarındaki sevgi bağının çok yüksek olmasıdır. Kimi zaman birlikte oldukları zaman tadılan, zevkin, duyulan hazzın anlatılamamasıdır. O nedenle sohbet ve ona eşlik eden çay, adına şiirler, şarkılar, methiyeler düzenlenmiştir. Çünkü, sohbet ve çay dostluk ortamının vazgeçilmez ana unsurlarıdır. O ortamlarda yaralar sarılır, dertler dinlenir, paylaşımlar yapılır, omuz, omuza her sıkıntıya katlanılır. Dostluk o kadar belirgin bir şekilde kendini gösterir ki; etrafında görenler, tanıyanlar, bu ilşkiye gıpta ile bakarlar. Neden, her iki tarafta bunun ALLAH rızasının gereği olduğunu bilir. ALLAH'IN koyduğu sınırlarla dostluk ilişkileri belirlenmiştir. Amaç bu kadar güçlü, sevgiler karşılıksız olunca, dostların arasındaki bağı varın siz düşünün...
Aynı zamanda bir gönül işi olan dostluğun tüm Ülke sathında yayılması temennimizdir. İnsanlar arasındaki bağların daha güçlü olması için, dostluk kavramını anlayan ve bizzat hayatında yaşayan insanların sayısının artması gerekir. Küçük menfaatlar yüzünden insanların bir birilerini dışladığı, düşmanca davrandığı, hakaret ettiği v.s. ortamların olmasını istemiyoruz. Bu durumun hiç kimseye faydası olmadığı gibi, insanlara arasındaki bağların yıpranmasının en büyük nedenidir.
Coğrafyamıza, Milletimize yakışmayan itiş ve kakışların bitmesini temenni ediyorum. Herkesin ortak derdi olan Bu Vatanın kalkınmasına, gelişmesine yönelik çalışmaların büyük bir sakinlikle takip edilmesini ve değerlendirilmesini ümit ediyorum. Birbirini hırpalayarak, yıpratarak bir yere varılamayacağını bir kez daha hatırlatıyorum. Yaşamınızda baş tarafta da anlattığım gibi sizi hayata bağlayan dostlarınız olsun istiyorum. Geriye baktığınız zaman nefret edeceğiniz, hatırlamak istemeyeceğiniz anılarınız olmasın istiyorum
Bu anlamda dostluğun, insan sevgisinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. İnsan hayatının vazgeçilmezi olan tavır ve davranışlar dostluk düzeyinde kalsın istiyorum. Herkesi daha güzel, daha iyi, daha memnun edici davranışlarla görmek istiyorum...