HİKMET NACİ SUBAY KARDEŞİME
Bir SİVAS SEVDALISI...
ÇOCUKLUK YILLARININ EN HEYECANLI ANLARINI BU TOPRAKLARDA YAŞAMIŞ. HALA O, HEYECANI YAŞAYAN, KADİM DOSTUM... Bir nevi hayatın algılanmasını Sivas penceresinden takip etmiştir.
Benim için, bir-kaç kelam etmiş. Kendisi okumayı seven bir kardeşimizdir. Dostluğumuz Üniversitede Erzurum şehrinde daha da gelişti. Yıllara dayanan bir birlikteliğin, temelleri atılmış oldu...
HİKMET NACİ SUNAY;
''Bu dizeler, toprak bir sahada üstte bir forma, altta kısa bir şort ve bağları çözülmüş lastik botlarla futbol oynayan bir delişmen çocuğun fotoğrafından doğdu.
Delişmen çocuk: Orhan
Bir delişmen çocuk vardı
Yolu uzun vakit dardı
Herşeyi birden yaşardı
Bir delişmen çocuk vardı.
Bir delişmen çocuk vardı
Gönlü "Bir"sevdaya kardı
Yolu sonsuza uzardı
Bir delişmen çocuk vardı.
Yolu uzun vakit dardı
Yapılacak çok şey vardı
Yaşı kemâle erdi
Bir delişmen çocuk vardı.''
HİMKET NACİ SUBAY
Dostluğumuzun 55 yıllık geçmişe dayandığını söyleyebilriim. Sivas İmam Hatip Okulu orta okul birinci sınıfta başlayan uzun soluklu dostluk...
Ne hatıralar var içerisinde... Anlatacak çok şey... Anlatamam, çünkü boğazım düğümlenir. Kelimeler kifayetsiz kalır...
Dile kolay 55 yıl...
1971 yılı, İmam Hatip Okulunda bir yaz lise birinci sınıfta iken, Sivas'tan Balıkesir'in Sındırgı ilçesine bağlı, Alacaatlı köyüne kadar uzanan bir yolculuk... O günün şartlarında yapılan uzun ve meşakkatli bir yol.
Kader bağlamış yollarımızı, Birleştirmiş, koskoca bir kardeşlik çıkmış ortaya. Amma ne kardeşlik...
RAHMETLİK ANNEM BU KÖYÜN VERİMLİ TOPRAKLARINDA ÇALIŞAN İKİ BÜKLÜM KADINLARI GÖRÜNCE; HİKMET KARDEŞİMİN ANNESİNİN şahsında tüm kadınları tebrik etmişti. Zor bir işçilik. Tütün işçiliği...
İşte o dostum, bir fotoğraftan etkilenerek yukarıdaki değerlendirmeyi kaleme dökmüş. İyi de etmiş.
Ben çok duygusal bir adamım. Yazacak çok şey var. Ancak, bu kadar yazabildim. Tarihe kayıt düşeyim diye bu mısraları ve de dostluğumuzu kaydedeyim, istedim...
Cümle alem bilsin... Çocuklarım Balıkesirde böyle bir amcaları olduğunu bilir. Zaman, zaman ziyarete giderler...
Mesafeler değil, gönül birliği yakınlıkların delilidir...
Uzakta olmak değil, her zaman yakında olmayı hissettirir, İşte dostluk budur.
Vesselam...