KANAYAN YARA SOKAK ÇOCUKLARI     Mübarek üç aylar içerisinde; yardımlaşmanın, paylaşmanın, hemhal olmanın, zirveye çıktığı, şu günlerde; toplumumuzun kanayan ortak bir yarasını gündeme getireyim, istedim. Sokak çocukları...  Hemen, konuya direkt giriyorum. Ülkemizde var olan, hayır işleri ile uğraşan; o kadar vakıf, dernek, kuruluş var iken; kaç tanesi bu kanayan yaraya merhem olmak adına; ciddi, kalıcı, çözüm üretici çalışmalar yapmaktadır. Başka bir deyiş ile; sadece amacı bu çocuklara yönelik çalışma yapmak olan; kaç tane dernek, vakıf, kuruluş, vardır? Dilim varmıyor amma; bildiğim kadarı ile çok azdır. Kendisini tamamen bu işe adamış, kurum sayısı ise; parmak sayısı kadardır.  Yapmayın, Allah aşkına... Bu çocuklar bu Ülkeye başka diyarlardan gelmediler. Hemen, hemen hepsi bu topraklarda doğdular. Çeşitli nedenlerle; sokaklara terk edildiler. Var olan bir gerçek var. Onlar buradalar, hemencecik yanı başımızdalar. Çoğu kez korumasız, perişan bir haldeler. Her bakımdan tehlikeye açık bir vaziyette; hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. O tehlikelerin içerisinde; neler yoktur, neler... Çeşitli bağımlılıklara düşmekten tutun; insan tüccarlarının, organ mafyasının eline düşecek, kadar çeşitli tehlikeler, onları beklemektedir.  Bütün bu tehlikelere karşı; savunmasız bir şeklide, hayatlarını hiç de uygun olmayan şartlarda ve mekanlarda devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Hiçbir günahımız olmasa bile; Allah'ın, bizi zor şekilde imtihan etmesi için, bu çocukların içler acısı durumu yeter de artar bile...  Evet, kimileri; Devlet el atsın, diye çözüm önerisinde bulunabilirler. Doğrudur. Devletin de kendi imkanlarına göre; şüphesiz bunları sahiplenme adına, yaptığı çalışmalar vardır. Bu çalışmalar; yeterlidir yahut değildir. Ancak, ortada bir gerçek vardır. Tüm çıplaklığı ile; karşımızda durmaktadır. Bu sorun halledilmez ise; paralelinde, daha birçok problem olarak karşımıza çıkması, doğaldır. Her türlü suç olayının içerisinde olacaklardır. Uyuşturucu ve Tiner kullanmak; birinci vazifeleri olacaktır. Böyle bir durumda olan bir genç, her zaman tehlike sınırları içerisinde olan, birisi demektir.  Mübarek günler içerisinde; bu günlerden istifade etmek isteyen, tüm sorumlu konulara el atmaya çalışan Müslüman kardeşlerimize; alenen ilan ediyorum. Bu konuya sahip çıkacak; vakıflar, dernekler kurarak; bu problemin halledilmesi konusunda gayret sarf ediniz. Belki diğer dernek ve vakıflarda olan; Maddi imkanlarınız olmayacaktır. Oralarda olan, şöhret ve de şanınız da, olmayacaktır. Belki, hiç paranız bile olmayacaktır. Daha çok mesai harcayacaksınız, yapacağınız tüm çalışmalar; göz önünde olmayacaktır. İçten, içten, amma; gerçekten sonuç alıcı çalışmalar olacaktır. Belki, daha çok yorulacak, daha çok yıpranacaksınız. Belki, diğer STK'  lar da yaptığınız görevlerden, daha zor görevlerle karşılaşacaksınız. Hem bedenen hem maddi açıdan yıpranmanız, fazla olacaktır. Kamuoyunda görünmeyen bu hizmetlerin; gerçek göreni ve de mükafatını vereni ALLAHTIR.  Bu inançla yola çıkmamız gerekir. Ancak, sevginiz, ilginiz, sıcaklığınız; bütün sermayeniz olarak ortaya çıkarsa umarım olumlu yönde ilerleme olacaktır. Allah, biliyor. Bu alanda yapacağınız tüm çalışmaların sevabı ve mükafatı, diğerlerinden kat be kat fazla olacaktır. Varsın, diğer vakıflardaki maddi imkanlar, şahsi gelirler, şöhret ve şanlar olmasın... Allah rızası her şeyin üzerindedir.  Ancak koca bir yüreğiniz, sevgi dolu bir kalbiniz, sızlayan bir vicdanınız, olaya el atmanız gerektiğini size deklere edecektir. Çünkü biz gerçekten merhametli bir medeniyetin torunlarıyız. İnancımız bu işleri bize emretmektedir. Sorumluluktan kaçamayız. Unutmayalım; Toplum olarak, o kadar gereksiz harcama yaptığımız yerler var ki; Bu konuda yapacağımız maddi açıdan harcamalar; gereksiz yaptığımız harcamaların yanında adından bile bahsedilmez. Devede; tüy gibidir.  Bu mübarek günler içerisinde, sizin içinizi ısıtacak konulardan bahsetmek, elbette isterdim. Dünyanın gözü önünde; milyonlarla ifade edilen, mülteci konumunu; en fazla yaşayan, hisseden Bir MİLLET olarak, bu konuyu da hatırlatayım, dedik. Olur ki; bu hatırlatmamız, birilerinin harekete geçmesine sebep olur. Biz de sevabından, yararlanırız.  Ülkemiz gerçeği olan; bu konunun ihmale gelir, tarafı yoktur. Buna ayrıca kaybolan çocuklar, konusunu da ekleyecek olursak; devasa bir sorunla karşı karşıyayız, demektir. Gelin Ülkemizin güzel insanları, bu konuda da bir hayır yarışı içerisine girin. Allah'ın, bu konuda bize verdiği müjdeleri, mükafatları elde etmek için; bundan daha iyi fırsat olabilir mi? Umarım, bu söylediklerimiz, düşüncede kalmaz, hayata geçer. O kadar çok sivil toplum örgütü biliyorum ki; birçok imkanları olmasına rağmen kayda değer faaliyetleri yoktur. İşte, size faaliyet alanı, işte hayırda yarışacağınız bir alan, Bütün gerçekliği ile sizi bekliyor. Sizin merhamet dolu gönlünüzü bekliyor... haydi hayırda yarışmaya... Unutmayın, bu bir hayır yarışıdır. Tek kişi bile olsanız; bir kişiyi bile kurtarmanın bedelini Yüce RABBIM müjdeleyici bir haber olarak, bize bildirmiştir... O da yeter de artar bile...