YENİ YETİŞEN GENÇ neslin yanlış şeylerden etkilenmesinden en fazla başta RTÜK, BU İŞTE SORUMLU OLMASI GEREKEN YETKİLİ MERCİLER, Eğitim ve öğretim müfredatını iyi ayarlayamayan Milli Eğitim bak, Gençlere ve çocuklara yönelik kayda değer çalışmalar yapmayan Diyanet Başk ve Tabiiki sorumluluğunu hissetmeyen Aileler sorumludur.
Milletlerin uzaklardaki her nesneyi görebilme ve ayrıntılarını anlayabilmesi için gereken aydınlık ve görüş mesafesi ,Yetişen nesillerinin ahlaklı, dürüst, adaletli, inancına bağlı Vatansever gençlerinin oranının çok olmasına bağlıdır.
Yukarıdaki tespitleri yaparak, konunun önemini vurgulamak istedim. Daha önceki yazılarımda da işlediğim gibi, Bugün Ülkemizin çok önemli meseleleri olmasına rağman en önemli meselesi ve bana göre önde geleni Aile ve Ailenin, çevrenin, yetkililerin gençleri nasıl yetiştirmek istemeleri ve o, alanda yapmış oldukları çalışmalardır. Kısacası gelecek nesilleri yetiştirmek adına yapılan çalışmalardır.
Son zamanlarda yaşanan tatsız olaylar da göstermiştir ki; Gelecek nesillerimizin yetişmesi açısından görevimizi yeteri kadar yerine getirmiyoruz. Bu eksiğimizi bilmemize rağmen, çeşitli bahanelerin arkasına sığınmaktayız. Yeni nesille, bizim aramızda kuşak farkı var, zaman farkı var, eğitim farkı var.., var.., var... Aslında hepimiz birşeylerin iyi gitmediğinin farkındayız. Ancak, nedense gerçeği görmeyi değil, bahane bulmayı tercih ediyoruz.
Bugün hangi Aile çocuğunun Dünya geleceği için kafa yorduğu kadar, ahlaklı, dürüst, adil, inançlı bir vatansever olması için kafa yoruyor. Milyarlarca para harcayarak, Dünyada bir makam, mevki, meslek kazanması için sarfettiği çabayı az önce saydığım değerleri kazanması için sarfediyor. Öncelikle bu iyi ve güzel değerleri kazanması için hangi gayreti gösteriyor. Milyarlarca para harcayarak gönderdiği kurslara karşın, yaz kurslarına da gitsin de en azından Dini bilgileri öğrensin hassasiyeti kaç tanemizde var. Yahut böyle olması için ne kadar para harcıyoruz. İş hayatımızdaki ayrıntılara ayırdığımız zaman kadar, çocuklarımıza zaman ayırıyormuyuz. Herhangi bir iş hayatı problemini günlerce düşünürken, çocuklarımızın yetişmesi veya yaptığı bir yanlış hareketin neden olduğuna dair düşünceler kafamızı rahatsız ediyormu. Meslek kazanması ve daha paralı bir iş alde edebilmesi için durmadan imkanlar hazırlıyoruz. Dünya geleceği için, bu kadar imkanlar hazırlarken ahlaklı, dürüst, inançlı bir vatansever olması için hangi gayreti gösteriyoruz...hangi zamanı, hangi parayı harcıyoruz. Çocuğum iyi, elle gösterilen bir insan olsun diye hayallerimizi de mi rahatsız etmiyor.
Gelin dostlar. Geleceğe ait yapacağımız planlarımızın içerisinde hep evladımı daha iyi nasıl yetiştirebilirim düşüncesi en önde olsun. Dünyada bir makam için harcadığımız para ve zamanın bir kısmını yüce değerlere sahip bir insan olsun, diye harcayalım. Karşımızdaki evladımızın da bir insan olduğunu, zamanla onun bizim işimiz ve mevkimiz kadar önemli olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Böylece toplumumuzun bu tür gençlerden oluşan bir gerçek olduğunu hep hatırımızda tutalım. Unutmayalım bu yaptığımız çalışmalar aynı zamanda toplumun düzelmesi adına yapılan çalışmalardır. Varsın kimilerinin okullarla elde edilen mevki ve mesleği olmasa da toplumu meydana getiren başka mesleklerden olsun. Ancak yüce değerlere sahip adam olsun. Düzgün, güvenilir, vatansever, inançlı biri olsun. Doğal olarak okuyarak bir mevki ve meslek sahibi olan gençler de aynı özellikleri taşıyınca sorun zaten kendiliğinden ortadan kalkar. İstenilen toplum elde edilmiş olur.
Bugün toplumumuzun büyük çoğunluğunun şikayetçi olduğu; nemelazımcı, duyarsız, ilgisiz, ruhsuz, taklitçi, tarihini ve ecdadını tanımayan, amacı sadece maddi kazanç olan, bu amaç uğruna herşeyi yapabilecek bir gençlik olmaktan, bu nesli kurtaralım. Unutmayalım onlar bizim çocuklarımız, geleceğimiz. Farkında olmadan onların böyle yanlış yetişmesine katkıda bulunmayalım. Unutmayalım bu duyarsızlıktan Dini anlamda sorumluyuz ve hesaba çekileceğiz. Çok basit örnekle bakarsak bağ, bakmaz isek dağ olur. Yaşadığımız hayat açısından, o tür yanlış yetişen gençler, yaşadıkları olumsuzluklarla her sahada hem ailesini, hem toplumu rahatsız eden unsurlar olarak ortaya çıkacaktır. Bu ise, hiç bir ailenin isteyeceği ve seveceği bir durum değildir. Allah bu durumlardan hem ailelerimizi, hem toplumumuzu korusun. Gelecek nesillerimizi baş tarafta da belirttiğim gibi özelliklere sahip nesiller olarak yetişmesini nasip etsin.