Dünyanın en büyük depremini yaşadığımız 6 Şubat 2023 tarihinde felaketle uyandığımız günden bugüne kadar ne acılara şahit olduk. Yıkılan yok olan hayatları, boşa giden emekleri birlikte yüreğimizde yaşadık. Mucizelere tanıklık ettik. Hiçbir şeyin ne malın nede canın garantisi olmadığını bir daha anladık. Yardımlaşmanın, vicdan ve merhametin bitmediğini acının kayıpların hepimizin kaybı olduğunu gördük.
Askerimiz, polisimiz, yardım kuruluşlarımız, sivil toplum örgütleri Afad, Umke, Kızılay, vatandaşlarımız canla başla çalıştı çalışıyor. 11 il ne demek. İlçesi, köyü binlerce insan binlerce can var her birine yetmeye çalışıyorlar.
Sadece ülke genelinde vatandaşlarımızın yardımlaşma yarışını değil yurt dışında yeri geldi dost yeri geldi düşman olarak gördüğümüz ülkelerin çabasına da şahit olduk. Anladık ki vicdanlı, merhametli insan olmanın dinle, ırkla, dille alakası yoktur.
Ekip ve ekipmanlarıyla destek olan maddi estek gönderen ülkeler deprem felaketinde tek yürek oldu. Maddi gücü olmayan ülkeler ise dualarıyla destek olmaya çalıştılar.
Depremden kurtarılan vatandaşlar şehirlere bir şekilde yerleştirildi. Yaralılar bütün illerde hastaneler taşındı. Enkazlar kaldırılmaya başladı. Bu arada imkânsız denebilecek olaylara mucizelere tanıklık ettik. Sevindik. İçimiz kan ağlasa da yavaş yavaş normale dönmeye başladık. Hayat devam ediyor ve elimizdekilerin kıymetini bilerek, kaybettiklerimizin acısı yüreklerimizde yolumuza devam edeceğiz.
Elbette bitmedi kalanların yaşaması gereken yıllar yürümesi gereken yollar var. Önümüzde zor bir süreç var. Depremi yaşayan insanların psikolojisi, yaralıların iyileşme süreci, evleri yıkılan vatandaşların yerleşimleri işyerleri yıkılanların iş yeri yapımı. Maddi olarak yıkıma uğrayanların maddi sıkıntısı bir şekilde giderilir. Ev yapılır. Eşyası alınır. Ama kaybettikleri canlar elbette geri gelmez. Yeri doldurulamaz. Kim ne derse desin ne anlatırsa anlatsın ne görürse görsün, duyduğunu gördüğünü unutabilir. Hayatı boyunca unutamayacağı yaşadıklarıdır. Acılarıdır. Kaybettikleridir.
İnsanlar canlarıyla uğraşırken talana, yağmaya, hırsızlığa gelen yaratıkları görünce insanlığımızdan utandık. Çaldıklarınızın size hayrı olacağını düşünen zavallılar. İnsanlıktan nasibini almamış, maalesef fırsatçı, ölü soyucuları da gördük. Kimi candan yardıma koştu elinden geleni yapmaya çalıştı. Kimi ise resim çektirip reklam için.
Sıra yaraları sarmaya geldi. Bu yaraları hangi bandaj sarar iyileştirir zaman içinde göreceğiz ama unutmamamız gereken tek şey her şey bu depremle bitmediği. Deprem bölgesinde olan illerde yaşanacaklar. İnsanlarımız bir kayıp daha vermemeli. Acı bir ders olan bugünden ders çıkararak vakit kaybetmeden önlemler alınmalı. Tedbir senden Takdir Allahtan.
Bilim ve bilim adamlarımızın uyarılarına kulak vermeli neler yapabiliriz diye çözümler üretilmelidir. Boş laflarla kaybedecek vaktimiz yok. Boş laflarla peynir gemisinin yürütüldüğü dönemleri çoktan geçtik. Acı fatura elimizde. Binlerce insanın felaketine neden olanların gereken cezaları alması temennimiz. Hayat çok kısa. Garantisi olmayan bu günlerde belki hiç göremeyeceğimiz yarınlarda yaşıyoruz. Ne mal ve de can bizim değilmiş. Hepsi emanet. öyleyse sevdiklerimize sımsıkı sarılalım. Yarına bırakmayalım. Yarın çok geç olabilir. Allah bir daha böyle felaketlerle karşılaştırmasın.