Dünyanın en büyük silah harcaması yapan ülkesi ABD. Kişi başına düşen silah sayısında da ABD yine dünya birincisi. “Soğuk Savaş” döneminin 1990’ların başında son bulmasından itibaren en fazla konuşulan konular arasında “silahsızlanma” geliyordu. Dünya barışına giden yolun silahsızlanmadan geçtiğinden söz edilirdi. Kısa sürdü, devamı gelmedi verilen sözlerin. 1961 yılında Başkanlığa veda konuşmasında ABD Başkanı Dwight Eisenhower dallanıp budaklanmaya başlayan Amerikan savunma sanayisinin özel çıkarlara dayalı nüfuz kazanma hırsının gelecekte büyük bir tehlike olabileceği uyarısında bulunmuştu. Meşhur “Amerikan Askerî-Endüstriyel Kompleksi” kavramı Eisenhower’ın bu veda konuşmasından türetilmişti. ABD’de en güçlü lobi “silah lobisi”. Nüfuz gücü sıralamasında bu lobiyi “İsrail Lobisi” takip ediyor. “Neoconlar”, “Hıristiyan-Siyonistler” ve “liberal enternasyonalistler” bu iki lobinin çıkarlarının çakışma noktasında çok önemli rol oynuyorlar. “Amerikan Askerî-Endüstriyel Kompleksi” hiç şüphesiz çatışmalardan, savaşlardan, “sonsuz savaşlar”dan besleniyor.   ABD Başkanı Biden neredeyse 900 milyar Dolar’ı bulan 2024 yılı Savunma Bütçesi’ni Cuma günü imzaladı. Her yıl savunma harcamaları artırılıyor. “Soğuk Savaş” döneminde savunma harcamaları “Sovyetler Birliği” gerekçe gösterilerek yapılır idi. ABD’nin Yeni Soğuk Savaş’ında Sovyetler Birliği’nin yerini “Çin” aldı. Artık her harcamanın içinde “Çin” bir şekilde yer alıyor. 12 Aralık günü ABD Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesinin bir alt komitesinde gerçekleşen oturumun konusuysa “F-35 Uçağı Programının Güncellenmesi” hakkındaydı. Oturumda, Pentagon’da bu programın yürütülmesinden sorumlu generallerden 4 ana başlıkta bilgi isteniyordu. Başlıklardan ikisi, “Teknik Yenileme-3 donanımı ve Blok 4 yazılım geliştirme, test, üretim ve sahaya sürme” ile “Küresel F-35 kuruluşundaki tüm uçak müşterileri için uçak kullanılabilirliğini ve tam görev kabiliyet oranlarını artırmak” idi Amerikan savunma yayınlarına yansıyan bilgilere göre Komite üyeleri İsrail’in F-35’lerinin Gazze’de nasıl bir performans sergilediğini de öğrenmek istemişler. General Michael Schmidt, ABD’nin, 7 Ekim’den sonra İsrail’in kullandığı F-35’lere yeni uygulamalarla ilgili donanım desteğini hızlıca tedarik ettiklerini belirterek, “İsrailli kullanıcılar olağanüstü görev kabiliyeti oranlarına ulaşıyor ve uçak dayanıklılığını kanıtlıyor. Çok şey öğreniyoruz ve öğrendiklerimizi dünya genelinde filo hazırlığını arttırmak için uygulayacağız” demiş. ABD Hükümeti ve endüstri personelinin İsrail’in ortaya çıkan gereksinimlerini karşılamak için birlikte çalıştığını vurgulayan General Schmidt F-35’ler için güncellenen teknik bileşenlerinin mevcut çatışma aracılığıyla test edildiğini söylemiş. Sızan bilgilere göre yeni F-35’lerin Gazze performansı, Tayvan’ı işgal etmesi durumunda Çin ordusu için ciddi zorluklar içerecek imiş. ABD Temsilciler Meclisi’ndeki Komite üyelerinin Gazze’de yüzde 70’i çocuk ve kadın 20 binden fazla insanın vahşice katledilmesinden çok yeni F-35 uçaklarının performanslarıyla ilgilenmeleri insanın tüylerini ürpertiyor. Aynı vekiller İsrail’i eleştirenleri ve Gazze’de ateşkes isteyenleri ‘Yahudi karşıtı’ olarak etiketleyen yasa tasarılarının da ateşli destekçileridirler. Anti-Siyonist Yahudi araştırmacı Dr. Shir Hever 2016’da verdiği bir konferansta İsrail›in 68 yıllık varlığı boyunca yaptığı savaşların Ortadoğu’daki silah satışlarının hem fiyatını hem de hacmini etkilediğini belirtmişti. Kissinger’ın “İsrail›e bedava verdiğimiz her tank için komşuları dört ABD tankı satın alıyor” dediğini de hatırlatan Hever şöyle konuşmuştu: “İsrail›e verilen silahların İsrail ordusu tarafından Filistin halkı (ve zaman zaman Lübnan halkı) üzerinde test edilmekte ve bu testlerin sonuçları bu silahları başka müşterilere pazarlamak için kullanılmaktadır. 1973›ten bu yana ABD yönetimleri İsrail ile yakın ittifak kisvesi altında İsrail›i ABD askerî endüstrisinin çıkarlarını desteklemek için kullanmıştır.” Hever’in açıklamaları Biden Yönetimi’nin BM’nin ezici çoğunluğunun desteklediği “ateşkes” önerilerini neden ısrarlı bir şekilde veto ettiğine de ışık tutuyor. ABD’nin “koşulsuz” silah desteğiyle İsrail Gazze’yi çöle çeviriyor. Destekçileri buna ‘İsrail’in kendini savunma hakkı’ diyorlar. İnsanlık vicdanı bu yalana karşı isyanını sürdürüyor, suçluları ve ortaklarını biliyor.