Zulmün olduğu bir yerde tarafsızlık rahmetli Cemil Meriç’in dediği gibi namussuzluktur.
Sayın Bahçeli’nin gündeme getirdiği bu namussuzluk olgusu, İsrail vahşeti karşısında bir kez daha en iğrenç biçimiyle karşımıza çıktı.
Tarafsızlık iddiasında bulunanlar aslında taraftırlar.
İsrail’in zulmüne taraftırlar.
İsrail’in soykırımına taraftırlar.
Bakmayın siz sözde kınamalarına ve eleştirilerine, “ama Hamas” diye başladıkları her cümleyle gerçekte İsrail zulmünün destekleyicisidirler, gönüllü propagandistidirler.
Kim ki “Hamas terörist bir örgüttür” diyorsa, bilesiniz ki onların İsrail’e yönelik sureten eleştirileri aslında İsrail katliamına kılıf oluşturmaktan ibarettir.
Nitekim bu ülkenin bazı akademisyenleri veya isimlerinin önünde terör ve güvenlik uzmanı sıfatı bulunan kimi yorumcuları Gazze’de hastane ve okul gibi yerlerin Hamas tarafından karargah olarak kullandığı için vurulduğunu söyleyerek İsrail muhipliğini de aşan aşağılık bir derekeye kendilerini düşürebiliyorlar. Başka bir deyişle, İsrail’in hastane ve okul gibi yerleri vurarak işlediği savaş suçlarını “terörle mücadele” bağlamında işte bu argümanlarla meşrulaştırma yoluna gidecek kadar alçalabiliyorlar.
Tabii Hamas bir “terör örgütü” ya, o zaman İsrail ne yaparsa yapsın haklı(!)…
Bir televizyon kanalında İsrail’in ve ABD’nin ağzıyla Hamas eleştirisi yapmadığı ve İsrail vahşetini yüreklice sorguladığı için değerli bir gazeteci-yazar kardeşimize “Siz Hamas gibi düşünüyorsunuz” veya “Siz Hamas’ın gözüyle bakıyorsunuz” diyebilecek kadar pervasızlaşan, “O vakit siz de İsrail’in gözüyle bakıyorsunuz” cevabı karşısında da “Ben objektif bakıyorum” diyen birilerini ne yazık ki parlatan da bizim camia oldu, her gün ekranlarında çıkartıp konuşturarak meşhur eden de bizimkiler oldu.
Maskeler düşüyor bir bir.
Kim kimin tarafında belli oluyor.
Ama bizim asıl dikkat etmemiz gerekenler, safını açıkça ABD-İsrail blokundan yana koyan değil, bizim mahallede bizim suretimizden görünüp “ama Hamas” diyerek, “Hamas terör örgütüdür” diyerek, “Hamas’ın bu tahrik ve terör eylemleri olmasaydı” diyerek İsrail işgalini ve vahşetini meşrulaştırmaya çalışanlar olmalıdır.
Bunları zinhar kendimizden bilmemeliyiz.
Bu saatten sonra hangi televizyon kanalımız bu tür insanları konuk ederse, bilerek cürme iştirak etmiş olurlar.
İsrail’in işgal ettiği topraklar sanki İsrail’in ülkesiymiş de, işgal edilen Filistinlilerin topraklarına yerleştirilenler de sanki gerçekten sivil yerleşimcilermiş gibi konuşup Hamas’ı İsrail’in meşru topraklarına ve sivil vatandaşlarına yönelik terör eylemleri yapan, dahası bilerek-isteyerek sivilleri katleden bir terör gibi sunanlar, İsrail’in yandaşıdırlar. Çünkü bu apaçık İsrail bakış açısıdır.
Hamas’ı sanki İsrail’in kendisine ait topraklarda hak eden ve masum İsrail vatandaşlarına karşı kasten terör uygulayan bir örgüt olarak gösterenler, düpedüz ABD-İsrail ağzıyla konuşanlardır.
Ne Hamas öyle bir örgüttür ne de gerçek öyledir.
Gerçek şudur: O topraklar İsrail tarafından gaspedilen Filistinli Arapların topraklarıdır. Hamas İsrail’e ait topraklar üzerinde hak iddia eden veya o toprakların bir kısmını alarak kendine katmaya çalışan bir örgüt değildir. Bu amaç doğrultusunda İsrail ülkesine ve orada yaşayan İsrailli sivil vatandaşlara yönelik terör faaliyetlerinde bulunan bir örgüt hiç değildir.
O kadar kurnazlar ki gelen tepkileri savuşturmak için hemen İran kartını öne sürüyorlar. “Hamas’ın arkasında İran var, Hamas’ı İsrail’in üstüne süren de İran’dır” diyerek İran’a dair milletimizde varolan haklı bir kuşkuyu kendi İsrailci-ABD’ci emelleri için kullanmaktadırlar. Bütün bunları da “objektiflik” kisvesine bürünerek yapmaktadırlar. İşin daha da vahimi, gerektiğinde timsah gözyaşları dökmekten kaçınmamalarıdır. “Gazze halkına yazık oldu!” sözleriyle aslında bu vahşete sebebiyet verenlerin, yani Hamas’ın vicdanlarda mahkûm edilmesini tilki kurnazlığıyla sağlamaya çalışıyorlar.
Bu tarafsızlık veya objektiflik kisvesine bürünenleri not ediniz.
Ve onlara karşı gerekli tavrı koyunuz.
Somut adımlar atmalısınız gayrı.
Rabbimiz’in buyruğu açık.
Kutsal Kitabımız Kur’an’da şöyle deniliyor:
“Kafirler birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar. Eğer siz aynı şekilde birbirinize arka çıkmaz ve destek olmazsanız, yeryüzünde ne götürüp ne getireceğini kestiremeyeceğiniz büyük bir fitne ve büyük bir bozgunculuk patlak verir.” (Kur’an-ı Kerim, Enfal suresi, ayet 73)
Kafirlerin nasıl birbirlerine yardımcı oldukları görülüyor.