1- İsrail’in ABD ile birlikte, Gazze’de devam ettirdiği soykırım, ABD’nin Irak ve Afganistan’daki işkence, adam kaçırma, katliam dosyalarını yeniden açtı. Şimdi herkes bir kez daha bunları hatırlamaya, tartışmaya başladı.  2- Yaklaşık yirmi yıl boyunca, kadınlar, kocalar, evlatlar ortadan kayboldu. On binlerce insandan bir daha haber alınamadı. Bu insanların ABD tarafından öldürüldüğü, bazılarının okyanuslara atıldığı söyleniyor. 3- Bağram havaalanında işkence merkezi kuruldu. Bu korkunç yerde, insanlığın tahammül edemeyeceği şeyler yapıldı. Bu yüzden 20 yılın ürkütücü uygulamaları bir sır gibi gizleniyor. 4- Avrupa’nın her ülkesinde; başkentlerinde açılan işkence evlerinden, İsrail’in Negev çölünde kurulan esir kamplarına, Tayland’ın yağmur ormanlarından Afrika’nın en ücra köşelerine, okyanuslarda dolaştırılan hapishane gemilerinden Guantanamo gibi az da olsa bilinen yerlere kadar on binlerce genç insan için ölüm merkezleri oluşturuldu. 5-  Ebu Gureyb’de olduğu gibi, 21. yüzyılın en ağır işkencelerini dini bir görev olarak yapan ABD ve ortakları, Irak ve Afganistan işgalinden bu yana milyonlarca insanı öldürdü. Şehirleri, ülkeleri yok etti. Bütün bunlar zihinlerindeki “Müslüman soykırımı” planı için yapılıyordu. 6- Bugün Gazze’de izlediğimiz soykırım, aslında 2001 yılından bu yana kesintisiz devam ediyor. Ülke değişiyor, bölge değişiyor, millet değişiyor ama ABD ve Avrupa’nın sömürgecilik kültürüyle beslenen soykırım endüstrisi asla kesintiye uğramıyordu. 7-  Bu yüzden, İsrail’in yaptığı her cinayete, her katliam ve yağmaya ABD de ortaktır. Sadece Netanyahu’yu tutuklayıp yargılamak değil, Irak ve Afganistan’da yapılan soykırımın ABD’li sorumluları da insanlık suçundan yargılanmalıdır. Netanhayu ile Biden aynıdır. Şaron’la Bush aynıdır. 8-  Coğrafyamızda kan akıtmadıkları hiçbir toprak parçası kalmadı. Zulmetledikleri hiçbir millet, toplum kalmadı. Yağmalamadıkları hiç bir kaynak kalmadı. Aşağılamadıkları hiçbir lider kalmadı. 9-  Biz; bu coğrafyanın sahipleri, bu ülkelerin sahipleri, bu şehirlerin sakinleri, bu medeniyetin/kimliğin evlatları, üstümüzdeki örtüyü kaldırmadığımız, zihnimizdeki ezberleri yok etmediğimiz, kendimize ve vatanımıza sahip çıkmadığımız, ülkelerimizin özgürlüğü için bütün bu sömürge güçlerini hayatımızın her alanından kovmadığımız sürece Batı’nın vahşetleri devam edecektir. 10- Tarih ve coğrafya, bizim kuşağa çok şey gösterdi, çok şeye tanık etti. Artık bu tarihi dönüştürmenin zamanıdır. Müslüman Orta Kuşak üzerindeki bütün batı denetim ve varlığına bir son verme zamanıdır. Bunu gelecek nesillerimize borçluyuz.