İslâm’ın nurunu dünyanın en uzak bölgelerine yaymak amacıyla yola çıkan müslümanların önündeki en büyük engel denizdi, fakat bu engelin ötesindeki insanların da dinin mesajına ihtiyacı vardı. Bu bilinç dolayısıyla İslâm’ın ilk çağlarından itibaren denizcilik ve gemicilik Araplar arasında hızlı bir gelişme göstermiştir. Başlangıçta basit gemilerle Arap yarımadasını geçen müslümanlar gemilerini geliştirmiş, yolculuğu kolay ve hızlı kılacak yenilikler yapmışlardır.
Çinliler pusulayı ilk kez bu gemicilerin elinde görmüştür. Tıpta kullanılan çeşitli safran, zencefil, karabiber gibi baharatlar, farklı bitki tohumları, kumaşlar ve hepsinden önemlisi de yeni bilgiler Arap gemiciler eliyle dünyanın dört bir yanına yayılmıştır. Malezya, Endonezya, Sumatra, Açe, Filipinler, Afrika’nın uç bölgeleri, İspanya, Hint Okyanusu’ndaki uzak adalara İslâm ulaştırılmıştır. Denizcilik sayesinde bu uzak iklimlerin insanları hac vazifesini kolaylıkla yerine getirip memleketlerine geri dönmek imkânı bulmuşlardır.