İyinin ve Kötünün Öncüleri
Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] buyurmuştur ki:
“Kim İslâm’da güzel bir çığır açarsa, kendisinden sonra o güzel şeyle amel edenlerin sevabının bir misli de ona yazılır. Amel edenlerin sevaplarında bir noksanlaşma da olmaz. Kim de kötü bir işin çığırını açarsa, kendisinden sonra o kötü işi yapanların günahının bir misli de kendisine yazılır. O işi yapanların günahından da bir şey eksilmez” (Müslim).
Kalp Kıran Derviş
Şah-ı Nakşibend hazretlerinin [kuddise sırruhû] dervişlerinden biri, köyündeki adamlardan biriyle kavga edip onun kalbini kırdı. Sonra mürşidini ziyaret için Buhara’ya gelip huzura çıktı. Fakat mürşidi Şah-ı Nakşibend hazretleri ona ne bir iltifat etti, ne bir alaka gösterdi.
Günler böyle geçmeye başladı. Derviş, Şah-ı Nakşibend hazretlerinin iltifatını kazanmak için çırpınıyordu. Bir gün mürşidinin huzuruna çıkıp göz yaşları içinde yalvardı. Şah-ı Nakşibend hazretleri [kuddise sırruhû] ona şöyle buyurdu:
- Köyüne dön, incittiğin adamın gönlünü al, hatırını hoş et, ondan sonra gel! Bunu yapmadıkça seni sohbetime alamam!
Dervişin sohbet halkasına tekrar kabul edilmesi kalbi kırılan adamdan özür dilenip rızası alındıktan sonra gerçekleşti.
Ekleme
Tarihi: 09 Ekim 2024 - Çarşamba
İyinin ve Kötünün Öncüleri
Resûlullah Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] buyurmuştur ki:
“Kim İslâm’da güzel bir çığır açarsa, kendisinden sonra o güzel şeyle amel edenlerin sevabının bir misli de ona yazılır. Amel edenlerin sevaplarında bir noksanlaşma da olmaz. Kim de kötü bir işin çığırını açarsa, kendisinden sonra o kötü işi yapanların günahının bir misli de kendisine yazılır. O işi yapanların günahından da bir şey eksilmez” (Müslim).
Kalp Kıran Derviş
Şah-ı Nakşibend hazretlerinin [kuddise sırruhû] dervişlerinden biri, köyündeki adamlardan biriyle kavga edip onun kalbini kırdı. Sonra mürşidini ziyaret için Buhara’ya gelip huzura çıktı. Fakat mürşidi Şah-ı Nakşibend hazretleri ona ne bir iltifat etti, ne bir alaka gösterdi.
Günler böyle geçmeye başladı. Derviş, Şah-ı Nakşibend hazretlerinin iltifatını kazanmak için çırpınıyordu. Bir gün mürşidinin huzuruna çıkıp göz yaşları içinde yalvardı. Şah-ı Nakşibend hazretleri [kuddise sırruhû] ona şöyle buyurdu:
- Köyüne dön, incittiğin adamın gönlünü al, hatırını hoş et, ondan sonra gel! Bunu yapmadıkça seni sohbetime alamam!
Dervişin sohbet halkasına tekrar kabul edilmesi kalbi kırılan adamdan özür dilenip rızası alındıktan sonra gerçekleşti.
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.