DÜŞMANINI YENMENİN EN KOLAY YOLU BUDUR

Hannâsa Karşı Âlimlerimizden İmam Mücâhid [rahmetullahi aleyh], “Sinsi şeytanın şerrinden” (Nâs 114/4) âyetinin tefsirinde şöyle demiştir: “O, insanın kalbine iyice yayılıp hâkim olmak ister. Kul, yüce Allah’ı zikredince siner, çekilir. Allah’tan gafil olunca da kalbine yayılıp hâkim olur.” Zikir, kalbi şeytanın vesvesesinden ve hâkimiyetinden kurtarır. Yüce Allah şeytanı, Nâs sûresinde “hannâs” sıfatıyla tanıtmıştır. Hannâs, “sinsi, korkak, boş bulunca dalan, karşı durunca kaçan” demektir. Şeytan kalbi boş bulunca dalar, kalp zikre geçince hemen kaçar. Zikir devam ettiği sürece şeytan kalbe yol bulamaz. Kalbe girmek ister fakat zikrin nuru onu yakar. Böylece insan en büyük düşmanından kurtulmuş olur. İmam Gazâlî [rahmetullahi aleyh] şöyle diyor: “Allah’ın zikrinden başka kalbe her ne korsan, şeytanın vesvesesine yardımcı olabilir. Kalbi şeytanın vesvesesinden koruyan ancak Allah’ı anmaktır. Allah’ı anmakta şeytanın nasibi yoktur. Her şey ancak zıddı ile tedavi edilir. Şeytan vesvesesinin zıddı da Allah’ı anmak ve O’ndan yardım dilemektir.